escape

Moon Knight = 💩

Gonsolcu tayfa, Uncharted izlenir mi?

tasarımcı sıçarken tasarlamış işerken de bitirmiş sanki amk o nedir öyle tam bir tasarım fukarası olmuş iğrenç bence.

kullanmak demeyelim de işte, suyunu-vitaminini veriyorum, bakımını yapıyorum. Her ay yeni oyunları ekliyorum, eskilerin tozunu alıyorum 

Teşekkür ediyorum, ben de bir bulaşayım bakalım ciddi merak içerisindeyim. Hala bu forumda ortak hesap için küçük olsa da ekip olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Kendime akşamları bu şekilde aktiviteler planlamaya başladım ki tüm günüm bilgisayar başında 7:30-19:30 geçiyor resmen. 19:30-21:30 arası çocukla oynama, 21:30:23:00 arası PS5, sonrası günlük hijyen konuları, İstiklal marşı , kapanış:)

https://www.finder.com.au/playstation-plus-free-games
2021-01'den itibaren playstation plus'ın verdiği oyunlar var hesabımda. ilginizi çeken, oyanamak isteyeceğiniz bir oyun varsa hesabı vereyim diyecektim. Gerçi Elden Ring'e niyetlendiyseniz o sizi uzun bir süre oyalar.
tavsiye olarak söyleyebileceğim de Ghost of Tsushima'nın PS5 versiyonu. 
@escape

Gaza gelip PS5 aldım, alışma sürecindeyiz:)

@escape
Playstation 5 hayırlı olsun.
Hangi oyunları oynamayı planlıyorsunuz?

@dandare'in hediyesi

Gaza gelip PS5 aldım, alışma sürecindeyiz:)

Gaza gelip PS5 aldım, alışma sürecindeyiz:)

Moonfall görsel olarak iyi olsa da, kurgusal olarak çok uçlarda saçmalamış. Hani insan bir noktaya kadar eyvallah diyor da bilim kurgu diye bu kadar saçmalayıp mal mal icatlar yapmak yazık. Hani beklentimiz olmadan izledik, en son telefonda balon patlatıyordum. Halle Berry bebeğimi bile mındar etmişler.. 

Moonfall (2022)
"izlemesek de olurdu" başlığına mı yazsam diye düşündüm ama yine bilim-kurgu sever olarak kıyamadım.
yahu bu kadar büyük bütçeli bir film çekiyorsunuz -gerçekten anlamıyorum- senaryoda böyle ucuzluklara neden izin veriyorsunuz.
Emmerich abi iyi bir yönetmesin ama iyi bir senarist değilsin, işi profesyonellere bırak.
azcık kassanız "interstellar" gibi doğuştan kült bir film çıkarabilecekken, saçma sapan zorlama bir hikaye ve uyduruk diyaloglarla içine etmişsiniz filmin.
bazı noktalarda bilim-kurgu konseptini aşıp iyiden iyiye fazteziye girmişler. hiç gerek yoktu böyle şeylere.
böylesi bir potansiyelin harcanması üzdüyse de, 4K olarak büyük ekranda izlemesi keyifliydi...
görsel şölen ama içi boş diyelim kısaca.
5.5 / 10
bilim-kurgu seviyorsanız izleyin, ama eşinizi falan zorlamayın izlemeye çünkü çabuk sıkılacaktır.

iFi Zen DAC ile Sennheiser Hd 600 ikilisini kombo yaptım. Hd 600 iyi bir amfiye bağımlı bir kulaklık. Araştırdığım kadarıyla iFi Zen DAC ile çok iyi bir ikili deniyordu. Birleştirdim ve sonuçtan çok memnunum. 
TIDAL ülkemizde kullanılmıyordu. Arjantinden üyelik alıp abonelik başlattım. Amacım DAC'ın MQA performansını test etmekti. Sonuç, Muhteşem. Kendi içinde MQA Decode işlemini yapıyor ve o şekilde çıkış veriyor.  Eğer MQA devresi aktifse üzerinde ki led göstergesi mor oluyor. Müzik sevenlere bu ikiliyi tavsiye ederim. Tabi ki çok daha kaliteli HiFi Kulaklıklar mevcut ama fikrimde mid ve sahnenin netliği açısından HD600 halen rakipsiz bu fiyat segmentinde. 
öncelikle DAC ünitesini çalıştırmanın 2 yolu var. Ya USB 3.0 kablo ile bağlayacaksınız. Bu şekilde sorunsuzca çalıştırabilirsiniz.
Eğer daha fazla OHM değerlerine çıkmak istiyorsanız  USB + Adaptör ( 5v 2.5A ) kullanmak zorundasınız. 
Bu yüzden adaptör ile de desteklemek gerekiyor. Türkiye de Zen DAC adaptör satılmıyor bulunamazsınız yani. Ancak iFi adaptörünü aslında Raspberry Pi de kullanılan 5v 2.5A aynısı. Bu yüzden bende Raspberry Pi adaptörü aldım. Elimde Wireworld Starlight 8 USB 2.0 de vardı. Bilgisayara bu USB ile bağlayıp veri aktarımını bununla sağladım. Gücü de adaptör den alınca çıkış gücü tamamlandı. Sonuçtan çok memnunum. 
 

 

bir de şunu diyorlar dalasım geliyor. madem beğenmiyorsun git. para bulsam ve o hayatı komple değiştirme trenini göze alabilecek yaşta olsam siktirir giderim bu ülkeden. sizin demenize gerek yok yani. 
savaş çıksa sikimi kaldıracak kadar bağım yok bu topraklarla. bu forumda dediklerime karşı çıkan it sürüsü varsa siz de bi siktirin. 

Tıpkı @Najaz ın MD player koleskiyonu gibi, ancak benimki teknolojik olmasa da, bende eski mekanik araçlar, özellikle de saatlere karşı çok ilgili olduğumdan şu 2 arkadaşı bulup satın aldım. 
Benim mütevazi saat koleksiyoncuğumda, ortaokul 1'e giderken rahmetli babama ısrarlarımla aldırdığım swiss made Vialüx cep saatim dışında, hep hayalini kurduğum son dönem Osmanlı cep saatlerine de yer vardı. Ama gerek bütçe gerekse de imkanlar sebebiyle bu güne kadar bu hayalimi ötelemiştim. Artık, üstelik de 2 adet ile koleksiyona katılan ve beni çocuk gibi mutlu eden bu "ağır abileri" sizlere de tanıtayım istedim.

İlk saat Osmanlı pazarı için Serkisoff firmasınca o dönemlerde "Billodes" olarak bilinen ancak daha sonraları hepimizin bildiği "Zenith" e dönüşecek olan İsviçreli bir saat firmasına ürettirtilmiş. K.serkisoff 1890-1920 yılları arasında üretilmiş bir seri, bendeki model de 1901'e tarihli. Osmanlı pazarı için üretilmiş. En büyük alıcıları Osmanlı Rüştiye mektepleri, savaş dairesi(erkanı harbiye) ve harb okullarıymış. Osmanlı'da askeri okulu bitiren askerlere yada rütbe atlayan subaylara ilgili kurumlar tarafından hediye edilirmiş. Daha sonradan askerlerin üzerinde bu saati gören halk, ordu alıyorsa vardır bir hikmeti diyerek alıp kullanmış.

İlk üretilmeye baslandığı 1850 li yıllarda henüz tepeden kurmalı saatler yeni yeni icat aşamasındaymış ve sistemi bilinmiyormuş üstelik yaygın da değilmiş.  Bu yüzden kurma sistemi arkadan anahtarlı. Bu ağır abi, "zenith saat gibi çalışıyor" deyimine harfiyen uysa da, 121 yılın yorgunluğunu da üzerinde taşıyor arada hafif tekliyor. İyi bir bakımla ilk çünkü haline rahatlıkla dönecektir.

İkinci modeli ise ben daha bir sevdim sanki. Gerek kadran işçiliği, gerek akrep ve yelkovanın zerafeti gerekse de makinesindeki detaylı kalem işçiliği ile beni mest etti. Bu saat de 1890-1900'ler civarı üretilmiş gibi dursa da üreticisi olan "Charkie" hakkında bir detay bulamadım.

Her iki saat de 800 ayar gümüş ve porselen kadranlarında da hiçbir hasar yok.

Ecdad emanetleri serisi ufak ufak büyümeye devam ediyor 

buraları boş bırakalı 9 ay olmuş... arada yaşananları hatırladığım kadarıyla özet geçiyim;
arabanın alt takımlarını (ön-arka), amortisör komponentlerini vs. baştan aşağı orjinal parçalarla yeniledim, eskiden kalan tek parça yay oldu, onu değiştirmenin bir anlamı yok zaten yay yaydır. ezilme gibi bir durum yok sonuçta. alt takımlarını taktırmaya gittiğim yerde kontağı kapadım bi daha açamadım şansa bak... neyse sonra anladım ki motor kelebeği bozulmuş (elektronik kelebek) gittim yeni kelebek aldım taktım düzeldi. arabanın aldığım günden beri fren diski yamultma sorunundan illallah dediğim için gittim paraya kıydım tüm komponentleri ATE aldım (bilen bilir, en pahalı ve en kaliteli markadır, orjinal logolu parçadan daha kalitelidir) kaliper yenileme kitleri, diskler, balatalar, hidrolik yağlar tamamını ATE ile yeniledim. sorun şu an için düzelmişe benziyor, 6 ay geçti. diğer disklerin yamulması 1 ay sürerdi. silecek suyu haznesi patladı... bir sürü yeri dağıtıp hazneye ulaşıp tamir ettim. saçma sapan işler... hayvanın çocuğu düz yolda giderken travers kırdı (sağ arka teker)... bu kadar da olmaz dedirtti. çıkma travers alıp taktırdım ama bu vesileyle anladım ki alt takımda değiştirmediğim 2 parça daha kalmış, onlar eskidiği için kırmış. onları da yeniledim konu kapandı. alternatör adam olmadığı için gittim sıfır kutusunda yeni alternatör aldım. hala takamadım rafta duruyor. büyük şans oldu çünkü bu alternatörlerin sıfırı yok, neredeyse tamamı "remanufactured" olarak geliyor parçaları yenilenmiş benim yaptığım gibi. deponun birinde tozlu raflardan çıktı sıfır, zamanında gelmiş kimse almamış. bunlar yaşanan olumsuzluklar ve önleyici bakımlardı, şimdi gelelim ekstralara;
daha önce fabrikasyon opsiyon listesinde bulunan homelink'i alıp taktığımı söylemiştim, sıra yenilerinde... bütün taktığım ekstra donanımlar tamamen fabrikasyon, vakti zamanında arabayı bayiden alırken opsiyon listesinden seçebileceğiniz donanımları sağdan soldan toplayıp araca takıyorum. tabi bu işlem kolay olmuyor, çok nadir ve bulunması çok zor parçalar oluyor. biraz şans işi.
ön koltuklar zaten ısıtmalıydı, arka koltukların ısıtması için gerekli olan ekipmanları da aylarca arayıştan sonra teker teker toplayıp hepsini entegre ettim. artık arkalar da ısıtmalı. bu arabaların sadece son üretim aylarında ortaya çıkan "otomatik far" donanımını geçenlerde boş boş facebook'da gezinirken gördüm, ilana düştüğü anda denk geldim ve anında adamla iletişime geçip aldım, çok çok büyük şans, bi daha bulunmaz. (not: otomatik far dediğim şey havanın karanlık aydınlık durumuna göre farı kendi açıp kapayan sistem. bugünlerde her arabada var zaten ama 20-25 sene önce yoktu) farlarımın içindeki standart Hella E55 eski nesil merceklerin yerine bi-xenon EvoX-R2.0 güncel merceklerden alıp taktırdım. aydınlatma dağılımı ve parlaklık farkı inanılmaz. bu bmw'nin orjinal donanımı değil ama üstündeki Hella farların orjinal upgrade'i olduğu için orjinalden çıkmış sayılmam. koltuklarım için opsiyon olan bel kırma ve bel şişirme opsiyonlarını edinebilmek için komple çıkma koltuk aldım, içinden gerekli ekipmanları söküp benimkine aktaracağım. aslında masaj opsiyonu da var ama ona gerek görmedim. kaydadeğer bir hissiyatı yok ve çok fazla ağırlık ekliyor araca. şu anda makyajlı modellerde çıkmış olan geliştirilmiş klima paneli arıyorum. bendekinden tek farkı "solar" sensörü. yazın arabaya tepeden güneş vurduğunda fan hızını arttırarak sıcaklığı daha iyi dengeliyor. bunun yokluğunu çok hissediyorum, şu anda güneş vurduğunda iyi ayarlayamıyor sıcak kalıyor aracın içi. arka kapıların cam perdelerini arıyorum ama imkansıza yakın. bulsam bile servet değerindeler. arka park sensörleri zaten vardı, şimdi ön park sensörü için gerekli ekipmanları arıyorum (beyin, tesisat, göz vs.) daha unuttuğum şeyler de vardır... fabrikasyon o kadar çok opsiyonu var ki, yazmaya gerek bile görmediğim şeyler var bir sürü. elektronik amortisör sistemi mesela. buna ulaşmak zaten imkansız, ulaşsanız bile bir araba parası verirsiniz. gereksiz.
şu anda iş yoğunluğumuz azaldığı için kendi arabama giriştim, içini komple restore ediyorum. fabrikadan çıktığı güne çok yakın yapacağım. sonrasında aynı işlemi dışı için de yapacağım.
amacın ne diye sorarsanız eğer TR tarihinde görülmemiş dolulukta, orjinallikte ve sorunsuzlukta bir E39 540i yaratıp ütopik bir fiyattan satılığa çıkarmak. arabasında sadece hafızalı koltuk var diye "gırtlak dolu" yazıp ilana koyan kekoların aksine gerçek bir "gırtlak dolu" araç oluşturmak. almak isteyen işine gelirse alır, gelmezse almaz, tamamen keyfi olarak koyacağım. alınmazsa da kendim keyifle sürerim. nasıl olsa günün birinde bunlar tamamen klasik olup iyice bulunmaz hale geldiklerinde almak isteyen biri çıkar. o gün geldiğinde gerçekten "alınmaya değer" bir araç olması için uğraşıyorum. bir nevi yatırım gibi.

dün haberler de dinledim. yazılı okumadım yani. 
 
not: buldum aşağıya ekledim. burada seçmen yasası altında ki kanun'u televizyonda yorumcular türkiye de yaşayan yabancı göçmenlerin de önünü açan düzenleme olarak yorumluyorlardı. 
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-60735346

Brent inmeye devam ederken devletin kasasında sessizlik hakim. ülkede ki orospu koyunları biraz daha yolalım ses çıkarmayın diyorlar. 
halen indirim haberi yok. aldığımız her yakıt hayvan gibi kar bırakıyor devletin kasasına. orospu koyunlar dedim ama özür dilerim orospuların bile bir onuru vardır. bunlar da o da yok!
zamanında bunlara oy atan her kim varsa hepsinin amına koyayım nokta.  

Semi-pro diyelim. Profesyonel bir kullanıcı olarak tarafımdan kullanıldı

Altancığım, senin gözlük numaraları artmış galiba. Yazmışım ya ilk satırda, 500 GB diye
@escape Hepsini bir paket halinde satmayı düşünüyorum şimdilik.

Kayınpederlerde var laz boy. inanılmaz bir koltuk. bir gece çok rahat bir şekilde o koltukta uyuduğumu hatırlıyorum. tv falan izlerken verdiği konfor cidden efsane.

16.000 TL fiyata George'un koltuğunun buzdolaplı versiyonudur umarım.
 
https://express-images.franklymedia.com/6616/sites/605/2016/03/26180218/george-lazy.gif

Hediyeleşmek, Peygamber Efendimizin sünneti ve tavsiyesidir. Sahâbîleri tarafından çok sevilen Rasûlullah Efendimiz hem gelen hediyeleri kabul etmiş, hem de bizzat hediyeler takdim etmiştir. Hattâ ihtiyaç ve taleplere binâen kendisine gelen hediyeyi, hemen bir başkasına hediye ettiği görülmüştür. Hadîs-i şerîflerde şöyle buyrulur:
“Hediyeleşiniz ki, birbirinize olan muhabbetiniz ziyadeleşsin!”
Adresimi KM olarak gönderiyorum

Book of Boba Fett çıkmış. 
 
https://www.imdb.com/title/tt13668894/
 
Zıtar Vorsçular bi izlesin de, izlemeye değer mi ona göre izleyelim.