antibit

Memnun kalırsın Philips paneller ve AMBILIGHT başarılı.

Bizim evdeki televizyonun yeni çıkan modeli bu. One diye geçen seri ben ofise 55" ve 43" alırken olmadığı için ofise 55" olandan almak zorunda kalmıştım. Panelde çok ciddi gelişmeler oldu mu bilmiyorum ama evdeki modelden çok memnunuz, hdr görüntü kaynağını kendi tanıyor, Apple TV televizyonun kendi kumandası ile kontrol edilebiliyor. Netflix gibi uygulamaları oldukça başarılı. En ufak bir takılma vs. yaşatmıyor. 55" ve 43" olan modellerden farkı işlemcisinin daha hızlı olması, 55" olanla arasında belirgin fark hissediliyor, ambilight özelliğini ben seviyorum, duvarla 30 cm civarında bir mesafe var, çok güzel oluyor film izlerken. 

Bir olay daha keşfettim.
Corsair'in nispeten ucuz "Corsair Node Pro" diye bir usb cihazı var ve desteklediği adreslenebilir şerit led, fan, pompa vs ışık ayarlarını kumanda etmeye yarıyor. Corsair'in bazı kasaları ile birlikte de geliyor. Fakat "amblight" benzeri ekrandaki görüntüye göre renk değiştirme özelliği bu modelde yok. (Taa ki benimle tanışana kadar )
 

 
Corsair "amblight" olayı için LS100 isimli ayrı bir cihaz satıyor. Bu cihaz sadece set olarak alınabildiği ve Corsair Lighting Node Pro'da olmayan  "amblight"  özelliği gibi artıları olduğundan dolayı biraz daha tuzlu.


 
İki cihazın fiziksel olarak birbirine bu kadar çok benzemesi ve yaptıkları işin temelinde aynı ve basit olması beni dürttü. LS100 firmware'ini Corsair Lighting Node Pro yükleyebilir miyim? yada daha önce böyle bir şey deneyen var mı? diye biraz araştırdım ama sonuç bulamadım.
İş başa düştü diyerek elimdeki Corsair Lighting Node Pro'nun firmware'ini ekstra bir donanım yada yazılım gerekmeksizin çok basit bir yöntem ile çıkardım,  daha sonra firmware'i HEX editör ile açıp Node Pro'nun "USB PID" değerini LS100'ın PID değeri ile değiştirdim ve değiştirilmiş firmware imajını tekrar cihaza yazdırdım.

Sonuç: taş gibi çalışıyor.  Icue yazılımı Corsair Lighting Node Pro'yu LS100 olarak görüyor ve amblight özelliği kullanılabiliyor.
Daha sonra icue, "LS100 cihazının firmware sürümü eski görünüyor, yenileyeyim mi?" diye sordu. Dedim yenile bakalım ne olacak? Bir şey olmadı, firmware'i LS100 olarak güncelledi, çalışmaya devam ediyor. Yani şuan üzerinde değiştirilmiş Node Pro firmware'i değil orjinal LS100 firmware'i var.
 
 

Nerdeyse her hafta indirim oluyor orada. Bazı eğitimler fena değil ama bazıları vakit kaybı çıkıyor maalesef. Eğitimcileri pek kontrol etmedikleri için belli bir standart yok. Konuya özgü eğitimler için eski adıyla Lynda.com, yeni adıyla LinkedIn Learning iyidir mesela.

Udemy den 2 tane eğitim aldım tanesi 24,99 TL.Eğitimlerin bir çoğu 24,99 TL. İlgi duyduğunuz alanlarda isteyen değerlendirebilir. İndirim için bugün son günmüş.

https://www.hepsiburada.com/anker-soundcore-life-q10-kablosuz-bluetooth-5-0-kulaklik-60-saate-varan-calma-suresi-siyah-kirmizi-a3032-p-HBV00000OELMR?magaza=Hepsiburada
Dün HB' nin yaptığı %50 kampanyasıyla 200liraya düşünce 1 tane kaptım. Kafaüstü bir kulaklık istiyordum aslında bir süredir, bluetooth olması iyi tabi. Kablosuyla bağlanıp normal şekilde de kullanılabiliyor aux girişi mevcut. Bugün hızlı bir şekilde geldi, ses olayı harika diyebilirim. Özel bir bas seviyesi daha var 5 10dk bu şekilde dinledikten sonra gümbür gümbür kafayı zonklatmaya yetiyor Hi res audio sertifikasıda olduğu için tercihim oldu. Bu sıralar Tidal kullanımına sardım, ondaki master kalitede deneyimde bile şarkıda ki arka plan melodilerin akustiği vs hemen farkediveriyor. Ayrıca katlanabilir olup portatif bir seviyede barındırılması hoş olmuş.

Şikayetler olabilir tabi, mobilyacılarla genel olarak muhatap olmak bile başlı başına bir şikayet nedeni. Benim bugüne kadar en az sorun yaşadığım firma, belki de mağaza müdürü etkisidir, Maltepe mağazasından memnun kaldım hep. 

Biz de geçen ay Doğtaş'tan sipariş verdik, gelmelerini bekliyoruz. Sante koltuk takımından 2 tane üçlü koltuk seçtik. Yerimiz dar olduğu için böyle ince bir şey tercih ettim. 
Daha önce Bellona'nın bir modelini almıştık 6 yıl önce, arada şehirlerarası 2 taşınma yaşayınca yamuldular biraz. Süngerinden çok memnundum, aynı dediğiniz gibi oturunca içine gömülüyorsunuz, her oturan da ne kadar rahatmış diyordu. Ama süngerin yumuşaklığından dolayı mıdır bilmiyorum, 5 senede çökmeye başladı, formunu koruyamadı. Belki biraz da ondan daha sert olan model seçtik doğtaş ta.
Bir de beyaz veya açık renklerde bir şey almamak gerektiğini öğrenmiş olduk. Ne kadar yıkatsan da temiz olmuyor, renkler sararıyor. Bu tür mobilyada mat, kir göstermeyen renkler tercih etmek lazım. 

Bendeki pek öyle olmadı aslında, evlenirken bir üçlü birde ikili koltuk almıştık aynı seriden. Kumaşlarını da seçmiştik. Üçlü olan kahverengi ikili olan da açık krem bir renkti hatta kumaşların da fotoğrafını çektik. Gelen ürünler doğruydu ama tam tersini yapmışlardı. Üçlü koltuk açık krem, ikili koltuk da kahverengi geldi. Sipariş formu doğruydu ama formu okuyup üretimi yapacak yeterlilikte kalifiyeye sahip üretim bölümleri yok. Bu terslik hoşumuza gitmedi ama daha beklememek için kabul ettik. 
Bizimki de ayrı bir mallık tabii, Mobilyaların kalitesini beğendiğimiz için Almanya’ya taşınmadan önce yine aynı mağazaya gidip aynı aldığımız koltuk modelinde bir L koltuk, 2 berjer, 1 gardrop ve 1 de karyola siparişi verdik. Yine koltuğun ve berjerin kumaşlarını seçtik ve karyola kaplaması için de katalog rengini seçtik. Mesela o karyola katalog rengi olduğundan sizin örnekte olduğu gibi o yada herhangi bir mağazadan gönderilebilirdi belki ama daha uç bir sonuçla karşılaştık. L koltuk ve berjerler doğru geldi ama yatağın kaplama kumaşı ile berjerleri aynı kumaştan yapmışlar  üretimdeki kalite kontrol şefini, ustabaşını, kalfayı hepsini geçtim, çırak bike der “yaw bu kumaştan yatak olmaz, bir sipariş formuna tekrar baksak mı” diye. Ama kimse dememiş tabii. Neyse Allah’tan kaliteliler de kullanıyoruz ama artık tövbe ettim tek minder almam Saloni’den. Sen dünyanın bir sürü yerine şube açıp ihracat yap dünyanın her yerindeki mobilya fuarlarına katıl ama Lojistik ve üretim birimin okuma yazma bilmez tipler olsun. Sanırım bunun sebebi İnegöl’de olmaları. O ilçede o kadar firmaya yetecek kadar kalifiye iş gücü yok. Böyle olunca da mobilyalarda modeller Milan ve Paris gerçekler İnegöl oluyor. Vizyonsuzluk dizboyu.

Biz de evlenirken Masko'dan almıştık. Mağazadaki ürünü getirmeye pek hevesli olduklarını bildiğimiz için farklı renk istedik illa ki. Sonra ne oldu bilin bakalım. Mağazadaki ürün geldi, yemin billah o değil dediler. Kayınpeder mağazaya gitti, ve o takım yerinde yoktu. Köşelerde yıpranmaları dahi vardı. Böyle bir ürün alırken mağazadaki ürünün ufak tefek belirleyici hatalarına vs bakıyorum. Küçücük bir çizik, minik bir dikim hatası, desenin öteki ile birleşme noktası gibi detayları iyice kafama kazıyorum. 
Size de muhtemelen mağazanın birinden getirmişlerdir ürünü. Gittiğiniz mağaza değilse bile başka mağazada istediğiniz renkte teşhir varsa arayıp da bulamadıkları müşterisiniz. Hemen (tabirimi mazur görün) kakalıyorlar.

2015 de evlenirken ve bu sene başında da Almanya’ya taşınmadan önce eşyalarımızı Saloni’den aldık. Kalitesi gerçekten çok iyi ancak gel gelelim sözlerinde duramıyor oluşları (teslim tarihi özelinde) ve mağaza ile üretim biriminin kopuk hareketleri (sipariş formunda yazılan kumaş gelmedi her iki seferde de) sebebiyle malesef tavsiye edemiyorum. Mobilyalarının kaliteleri gerçekten iyi ama o kaliteye yakışmayacak bir işbilmezlikleri var. En iyi inegöl mobilyacılarından biri bunlarsa gerisini düşünmek bile istemiyorum.

casa candır diyeceğim ama taşlanırım muhtemelen.. casa ne diyen fakirler zaten yorum dahi yazmasın
şaka bir yana 2008 yılında aldığım koltukları halen sorunsuz kullanıyorum.. biraz pahalı ancak inanılmaz performanslı ürünler.. görsel ve tasarım olarak da bir şekilde her sezonu yakalıyor adamlar.. yani 10 yıl önce aldığınız koltuk halen günün modern tarzlarında oluyor..  
tek handikapım alırken bir koltuğu kreme yakın tonda bi gri almıştım.. tabi haliyle kirleniyor ve her sene bir yıkamadan geçiyor.. ton olarak gri tonları veya koyu/mat tonlar tercih etmek bu açıdan faydalı gibi.. 

6 yıl önce Enza'dan almıştık salon takımını. Ben daha önce kendini kaybeder diye tahmin ediyordum ama ailece canlarına okumuş olmamıza rağmen hala sağlamlar. Bir göz atabilirsiniz.

Burada dikkat edilmesi gereken konu ayaklar... Resimlerden veya uzaktan bakinca ayaklar ahsap gorunuyor ama ellediginizde bildiginiz ucuz plastik oldugunu anliyorsunuz... Ona dikkat edin derim... Ben kac tane yatak-koltuk takimindan vazgectim sirf bu yuzden... 

Yalniz aradigimin tam tersi birsey almisim onu farkettim...  Bu KIVIK filan cok kalitesiz hissetirdi, 2 seneye elime alirim gibi geldi o yuzden farkli bir ture gectim Kelebek'ten PRIA aldim sekil semali hosuma gittigi icin... Ama bu yayli ve sert, icine gomulme olayi yok  ... 
Inegol'e de gittim ama orada da oyle cok farkli birsey gormedim acikcasi, fiyatlar da piyasa fiyatiydi hep... Kelebek'e bir bakin derim, bu aralar ekstra indirim varmis %10 vs. ... 

IKEA nın önünden bile geçmeyin bu 1.
Ayakkabı, yatak ve koltuk gibi vücudunuz ağırlığını taşıyan eşyalarda kesinlikle işin ucuzuna kaçmayın bu 2.
İnegöl ve Kayseri işi mobilyalarda işten çok iyi anlamıyorsanız ya da çok hatırlı bir tanıdık selamıyla gitmediyseniz 1-2 sene içinde bırak oturmayı, bakmak bile istemeyeceğiniz mobilya sahibi olursunuz bu da 3 

Aslında orijinali "Alttan Yoklar" ama Türkçede sert sessizlerin büzüşmesi kuralına uygun olarak yanyana gelmiş iki T harfi büzüşerek tek bir T harfine dönüşüyor ve "Altan" halini alıyor...

Sürücü ve yolcu Airbag içerisinde aracın guvenlik sınıfına göre 1 yada 2 ateşleyici bulunur. Kazanın şiddetine göre tek veya sıralı olarak bunları patlatır. Ayrıca ön Airbag patladığı zaman eğer emniyet kemerleri de aktif kemer ise onlarda da ateşleyici patlar. Bu atesleyicinin önünde 8-9 adet bilya bulunur ve bir salyangoz yuva içerisinde hız kazanarak ilerlerler. Sonra kemer kumaşinin bağlı olduğu makara ucunda bir türbin pervanesi bulunur. Bu pervaneye bilyalar sırayla tıkır tıkır vurur ve kemer geri sarmaya başlar. Bu şekilde yolcuyu ideal oturma şartlarına getirir ve yüzüne yada vücuduna patlayacak olan hava yastığının zarar vermesini engeller, zira gerilen kemer vücut ile koltuk arasındaki boşluğu alır.

Hava yastiklarinda, yastığın sönmesi için zayıf dikişli delikler veya şişme sonucu oluşan basınç nedeniyle patlayan ince memberanlar bulunur. ayrıca propelgol denilen aspirin boyutunda katı yakitlarin tamamı patlayıcı içerisinde yanıp gaza dönerler.

Bir de kaza sonrası ekspertizlerde hava yastığı patladiysa neden, patlamadiysa neden bilgilerini G shock vs kaydeden, genelde de vites kolu ile kolçak arasında yer alan Airbag ECU bulunur ki bu bilgiler yanlışım yoksa 1 kez programlanabilen ve sonrasında sadece okunabilen bellekte muhafaza edilir.

Bu bağlamda tarcanlar videolarını izlerken, başka ustaların yaptığı tamir vb. yorumlarını gerçekten anlamıyorum, zira bu hava yastıklarının patlayicisi vs stok ömürlü, belli gramajda, yastığa özel parçalar, yastıklar katlama şekli gireceği kaba göre düğüm olmamaları için özel(origami sırası) ve zaten patlamada sistemsel olarak gördüğü zararlar vb. düşününce nasıl tamir ediliyor anlamıyorum. Bana sorarsanız yerlerine sokuşturulup bırakılmış ürünlerdir.

işte bahsettiğim buydu  fabrikadan gelmiş haline çeviriyor parlaklığı alıp temiz mat hale çeviriyor arap sabunu. arka arkaya bir kaç defa yapıldığı taktirde her zamankinden daha temiz olur.

Benim arac nispeten yeni oldugu ve temiz kullanildigi icin cok farketmedi ama arkadasin 2010 model Golfunde arap sabunu denedim, iste sonuc (direksiyon ve vites topuzu);
 


 
Arac les gibi olunca  bayagi fark ediyor... Tabii ben oyle profesyonel bir uygulama yaptim diyemem, arap sabunlu bezle silip sonra temiz nemli bezle tekrar sildim... 

görüş alanı ve tepki süresi diye birşey var. Hız limitleri de bu yüzden var. Sen yola çıkmaya karar verir ve hareketlenirsin çünkü riskli mesafede kimse yoktur ama birden saniyede 50m ile giden bir şempaze pardon gerçek erkek ortaya çıkar ve senin beynin yeni durumu algılayana kadar hala yola çıkmaya devam edersin. Burası yerleşim yeri ve orada yola katılan yan yollar var yani limit muhtemelen 50km/s. 120 ile gidersen kimseye doğru şeyi yapma şansı vermezsin. 
Dün 30 bölgesinde bir kavşaktan yola çıktım. Sağ tarafta öncelik ve kontrol edip boş olduğunu görünce gazladım. Bir anda 50 civarı giden bir yol bisikleti belirdi. Yapacak birşey yoktu sadece sağımdan geçebilsin diye yolun soluna kaçtım, pardon anlamında el sallayıp devam etti. O kadar hızlı gidiyorsan benim yolu kontrol etmemle gaza basmam ve diğer yöne de bir bakmam arasında gelip vurman çok normal. 
Videodaki beyaz araba kanunen olması gerekeni yapmış, yol boşken çıkıyormuş, aniden yol boş olmayıverince durmuş. Yaşlı olabilir, acemi olabilir, kanunen kimse zımba gibi bir gerçek erkek olmak zorunda değil. Ekşideki ideal erkeklere göre mallık yapmayıp kararlı bir şekilde yola çıksa parçalanıp ölecekti, muhtemelen o bölgede yaşayan ve malını bilen biri. 
Siyah araba her durumda suçlu, çocuk çıksa evet suçlu ama çıkmadığına göre suçsuz diye bir durum yok, suç için mutlaka birini parçalamak gerekmiyor.
 
 

@RFID bende tecihimi A70'ten yana kullanmıştım  Şuan için fazlasıyla menunum. Tek tatmin etmeyen yönü ekrana gömülü parmak izi çok performanslı değil. Onun dışında bir şikayetim yok. 3070 TL gibi bir rakama almıştım. 75 TL worldpuan ile 3000TL'ye mal oldu. 2800 gerçekten iyi rakammış.

Redmi 5 plus

Telefon sans isi biraz.  Mesela bana bedava verseniz Asus almam. Telefon iyi hos ama servis facia maalesef. Gecmis deneyimlerimde GM servisinden cok memnun kaldim bende mesela. Tam tersini yasayanlarda kesin vardir tabii

5000 ma/s pil ciddi anlamda fark yaratıyor , üstüne üstlük ben çingenelik yapıp pil tasarrufu modunda kullanıyorum telefonu ne zaman şarj ettiğimi unutuyorum.


Ek:fotoğraf özellikleri tırt.
Google kamera yüklemek gerekiyor. Biraz zahmetli ama işe yarıyor.
Bütçem var diyorsanız kamera özellikleri daha iyi bir telefon düşünün (yüksek pil kapasiteli).