TiesTorN

+1 ucuza telefon aranıyorsa üstüne tanımam...

"takmam ben abi gaming" durumu ryzen 2000 serisi için geçerliydi, 3000'lerde öyle bir durum yok. gayet 9900k ile başabaş gidiyorlar. kimisinde amd önde, kimisinde intel.
 
bugün pc toplayacak olsam intel almak enayilik. amd daha ucuz ve genel anlamda daha performanslı şu durumda.

"takmam ben abi gaming" durumu ryzen 2000 serisi için geçerliydi, 3000'lerde öyle bir durum yok. gayet 9900k ile başabaş gidiyorlar. kimisinde amd önde, kimisinde intel.
 
bugün pc toplayacak olsam intel almak enayilik. amd daha ucuz ve genel anlamda daha performanslı şu durumda.

"bi sus amk" demeye gelmiştim ama videoyu izledim gerçekten pejo gibi  

dizeli bilmiyorum ama benzinde hissettiğiniz "fark" tamamen placebo etkisi zira premium diye satılan benzinlerin tek farkı içindeki deterjan katkı miktarının fazla olması dolayısıyla yakıt sistemini temizlemesi. yani aslında yakıta enjektör temizleyici katkı katmışsınız gibi bir etki yaratıyor başka bir şey değil. 

kartal babamın boşta duran arabalarından biri, garajda çürüyeceğine ben aldım sürüyorum olay bundan ibaret  gidip de para verip alcak halim yok

lpg'li kartal sürdüğümü daha önce de yazmıştım zaten gizli bir şey değil ki  günlük 4.4 araba mı sürcektim trafikte 
 
şöyle dolu yağarken çekilen uyduruk bi resmi var elimde, idare eder işte alın resmi
 

lpg'li kartal sürdüğümü daha önce de yazmıştım zaten gizli bir şey değil ki  günlük 4.4 araba mı sürcektim trafikte 
 
şöyle dolu yağarken çekilen uyduruk bi resmi var elimde, idare eder işte alın resmi
 

lpg'li kartal sürdüğümü daha önce de yazmıştım zaten gizli bir şey değil ki  günlük 4.4 araba mı sürcektim trafikte 
 
şöyle dolu yağarken çekilen uyduruk bi resmi var elimde, idare eder işte alın resmi
 

lpg'li kartal sürdüğümü daha önce de yazmıştım zaten gizli bir şey değil ki  günlük 4.4 araba mı sürcektim trafikte 
 
şöyle dolu yağarken çekilen uyduruk bi resmi var elimde, idare eder işte alın resmi
 

lpg'li kartal sürdüğümü daha önce de yazmıştım zaten gizli bir şey değil ki  günlük 4.4 araba mı sürcektim trafikte 
 
şöyle dolu yağarken çekilen uyduruk bi resmi var elimde, idare eder işte alın resmi
 

lpg'li kartal sürdüğümü daha önce de yazmıştım zaten gizli bir şey değil ki  günlük 4.4 araba mı sürcektim trafikte 
 
şöyle dolu yağarken çekilen uyduruk bi resmi var elimde, idare eder işte alın resmi
 

sizdeki de nasıl mantık be kardeşim, zaten yaklaşık 100k harcayıp baştan aşağı yenilemişim, yenilenmedik bir kaç noktası kaldı diye arabayı satayım da benden sonra alan mı sürsün sefasını?

bela gibi araba amk 
 
bizim garajdan dik rampa ile çıkılır. tam her şey bitti dedik bu sefer de soğukken ilk çalıştırmada garajdan çıkarken rampada şanzıman boşa düşüyor 1-2 saniyeliğine sonra toparlıyor. o sırada "transmission fail" hatasını basıyor tabi. ben sorunu direkt tahmin ettim zaten, selenoid. şanzıman komple revize oldu ama valf gövdesindeki selenoidler hiç değişmedi, en eski parçalar, kesin bunlar ölmeye başladı dedim. gittim benim ustaya çıkma başka selenoid buldurdum onları taktık denemek için ve sorun düzeldi. bozuk olanlar şimdilik idare eder (ısınınca sorunsuz) ama seneye kıçıma bir 5000 tl daha kaçacak gibi görünüyor. hatta döviz fırlarsa daha da fazla.
 
buradan çıkarılacak ders: eski lüks araba alırım tamir ettiririm ne olacak diye düşünmeyin, 9823164982379847298749823 tane şeyi var tamir edilecek, bitmiyor.
 
gerçi biraz da bizim pimpirikliliğimizden oluyor. sanayideki adamlar diyor başkalarının çöp durumundaki arabaları bile bu kadar sorun çıkarmıyor, siz bebek gibi bakmanıza rağmen sürekli bi sorun var anlamıyoruz... sakınan göze çöp batar misali  

araba temizliği konusunda takıntılıyım; havalar güzelse mutlaka su lekesi bile kalmayacak derece yıkayıp parlatırım aracı. tüm malzemeler elimde mevcut, karcher basınçlı su makinesi, deterjan püskürtücü ucu, her türlü parlatıcı, cila, temizleyici vs.
 
özellikle iç temizlik hakkında kimsenin bilmediği bir püf noktayı paylaşayım; kesinlikle parlatıcı falan kullanmayın döşemeyi rezil ediyorsunuz. aracınızın fabrikadan çıktığı tertemiz ve mat haline dönmesini istiyorsanız arap sabunu kullanacaksınız. ben kendi arabamda geçen sene keşfedip kullandım, çıkan pisliğe inanamazsınız. simsiyah kustu resmen. o kadar güzel ve temiz oldu ki aklım durdu. deri koltukları da aynı şekilde arap sabunuyla köpürterek temizledim. gören bir kaç kişi aracın içini yeniden mi kaplattın vs. gibi sorular sordular, gerçekten 0 haline yakın oldu 20 senelik araba.
 
kapı & kaput & bagaj fitilleri için ise vazelin'den başka bir şeye gerek yok. ŞOK'tan 1 kutu vazelin alın aracın üzerinde ne kadar fitil varsa sürün, 1-2 günde tamamen çekiyor ve yumuşacık oluyor. 10 sene daha ellemeye gerek yok.

neredeyse 1 ayın sonunda şanzıman maceramı da kapatmış oldum...
 
ilk olarak şanzıman dağıtıldı ve daha önce yapan atco'nun aslında hiç bi skim yapmadığını gördük. şanzıman içinde değişen fazla parça yoktur, mekaniğe bir şey olmaz zaten. aşınan ve eskiyen şeyler contaları (o-ring) ve balatalarıdır. bi de türbün işte (tork konvertörü)
 
o-ringlere baktık hepsi taş gibi çıktı, 20 senelik resmen. hiç biri değiştirilmemiş. balatalara baktık, bir kaç tanesi değiştirilmiş onlar da ZF marka değil başka bir marka koymuşlar. türbün desen ne yapmışlar bilmiyorum, içini açıp bakan türbüncü (çok tanınmış ve dürüst biridir, bostancı sanayide zülfü diye biri) kötü durumda yenilememiz lazım deyip sonnax marka güçlendirilmiş balatalar ile yeniledi. o.ç. atco tamir kitlerini alıp bunların hepsini güyya yapmıştı 2 sene önce.
 
velhasıl kelam, şanzıman takıldı verildi, taktım laptopu teste çıktım sıcaklık kontrolü için. ilk dikkatimi çeken şey sıcaklığın çok yavaş artıyor olması oldu. eskiden şanzıman içinde neler yaşıyodu bilmiyorum ama şu ankinden 2 kat daha hızlı artardı sıcaklık cold starttan itibaren. muhtemelen o-ringlerin eskiliğinden ötürü basınçlı sıcak yağı tutamayıp salıyordu + türbün daha çok kaydığı için sıcaklık yaratıyordu. neyse, sıcaklık yavaş artmasına yavaş artıyordu ama yine de sanki hiç soğutması yokmuş gibi stabil bi şekilde sürekli artarak devam etti, 30dk'nın sonunda 130c sıcaklığa ulaşıp her türlü küfürü saydırarak kapadım kontağı...
 
günler süren kafayı sıyırma seansı ve bu sorun neyden kaynaklı olabilir konulu araştırmamdan sonra ana motor radyatörümün tıkalı olabileceğini düşündüm. (benim araçta motor ve şanzıman aynı radyatörden soğuyor) radyatörün üstünden motor soğur, alt kısmından şanzıman. radyatörün en son ne zaman değiştiğini bilmiyorum alırken üzerinde gelmişti muhtemelen çok eski, biriken tüm pislik alt kısma birikip şanzımanı soğutan kısmı etkiliyor olabilir dedim ve yeni sıcak iklim radyatörü sipariş verdim. standart radyatör 10lt kadar su alırken, sıcak iklim versiyonu 15lt alıyor ve içinde daha geniş soğutma yolları var. aşağı yukarı 1.5x soğutma kapasitesi var. her neyse, bu da takıldı araca, yine teste çıktım ve yine düzelmediğini gördüm. sinirden kafamdan ateş çıkıyodu artık  ha radyatörü boşuna mı aldım? hayır. takan usta eskisini sökerken rezil durumda olduğunu söyledi, altından hep kireçli bembeyaz pis pis şeyler akmış. içi kim bilir ne halde.
 
şanzıman soğutma sistemi 3 parçadan oluşuyor (şanzımanın kendisini de sayarsak 4) bunlardan 2si halledildi. şanzıman tamamen revizeli, radyatör de yepyeni. geriye 2 parça kaldı, eşanjör ve şanzıman termostatı. düşünüyorum, eşanjörü zaten arabayı aldığımda değiştirmiştim. termostatı da geçen sene değiştirmiştim. bu parçalardan olabileceğine ihtimal vermiyorum. ama yine de kafaya koydum bakılacak. termostat çıkarıldı bakıldı, tam bir çöp... 1 sene kadar sadece su ile kullanmıştım aracı antifriz koyulmadı hiç, muhtemelen onun kirecinden ötürü her tarafı kireç kaplanmış hatta çürümüş, içinden bi parçası koptu falan. oha dedim. eşanjöre bakıldı, görünürde hiç bişey yok tertemiz. ama dedim bu kadar kireç çıktıysa diğer parçalardan bunun içindeki gözenekler de kesin tıkanmıştır. gözü karartıp gittim iki parçayı da yenisini alıp taktım ve mutlu sonla bitti. soğutma sistemindeki tüm her şey çöp olmuş haberim yokmuş 
 
şanzıman revizyonundan sonra araç bariz şekilde yere daha iyi güç aktarıyor. eskiden muhtemelen kaçırdığı için tam güç veremiyordu yere. eskiden 1. viteste gazı kökleyince sürekli esp ışığı yanardı, şimdi 2. viteste dahi esp ışığı nerdeyse sönmüyo 3e atana kadar sürekli patinajda. lastikler ısınana kadar tabi. ısındıktan sonra 2de de bırakmıyor, koltuğa yapıştırıyor.

Oyun için 4c/8t Intel'den ryzen'e geçilmez. Battlefield gibi CPU'ye çok yüklenen oyunlara çok bağlı değilseniz tabi.
 
Sıfırdan alacak adam bu saatten sonra da bi zahmet 4c/8t almasın. 

HB'daki KDV indiriminden istifade ederek, 4790K işlemcili mini ITX sistemimi 8 çekirdekli Ryzen'e terfi edeyim mi diye düşünürken Ryzen 2700 vs. 4790K karşılaştırmalı oyun testlerine baktım ve iki işlemcinin de başa baş olduğu sonucu çıktı; üstelik bendeki işlemciyi 4.6 GHz'de kullanıyorum.
 
Terfi için cebimden 3 bin küsür lira da para çıkacaktı; para cebimde kalmış oldu kendimi sebepsiz yere zenginleşmiş hissettim  

Bence de pre-order yapmamak için bir sebep yok.
CD project'de güvenimiz tam, oyunun patlak çıkma gibi bir durumu yok. Paşalar gibi Steam'e de gelmiş. Çıkış tarihinde daha ucuza da satılmayacağı aşağı yukarı belli.
Normalde pre-order'a karşıyız ama bu sefer bir istisna yapılabilir.

bu devirde oyunu kutulu koleksiyon seçeneği ile alan kişi, piknikte oturacak koltuğu yoktur ve bu yüzden üzerine oturmak için alıyordur derim.
o kutuların en güzel işlevi zor zamanlarda ve arazide oturacak yer yoksa götümüzü koyacak geniş bir objenin işlevini görür. 
 
bir de çok havalı. parka gidiyorsunuz. herkes piknik için sandalyesini açıyor, örtüsünü seriyor. siz havalı havalı diablo 3 koleksiyon kutusunu çıkarıp üzerine çat diye oturuyorsunuz. arkadan gören de kocaman diablo yazısını görüyor. 
ya da acıktınız ve tepsi lazım. ormandasınız ve yere koymak istemiyorsunuz. world of warcraft dev kutusunu alıp yere seriyorsunuz. acayip havalı. arthas temalı üzerinde sucuk ekmek. 
 
 

şu dümdüz kutu şeklinde kasaların nesini beğeniyorsunuz ki? sanayide alüminyumdan yaptırın kendinize 3 kuruşa, hiç bir tasarım özelliği yok nasılsa.
 
 

araba temizliği konusunda takıntılıyım; havalar güzelse mutlaka su lekesi bile kalmayacak derece yıkayıp parlatırım aracı. tüm malzemeler elimde mevcut, karcher basınçlı su makinesi, deterjan püskürtücü ucu, her türlü parlatıcı, cila, temizleyici vs.
 
özellikle iç temizlik hakkında kimsenin bilmediği bir püf noktayı paylaşayım; kesinlikle parlatıcı falan kullanmayın döşemeyi rezil ediyorsunuz. aracınızın fabrikadan çıktığı tertemiz ve mat haline dönmesini istiyorsanız arap sabunu kullanacaksınız. ben kendi arabamda geçen sene keşfedip kullandım, çıkan pisliğe inanamazsınız. simsiyah kustu resmen. o kadar güzel ve temiz oldu ki aklım durdu. deri koltukları da aynı şekilde arap sabunuyla köpürterek temizledim. gören bir kaç kişi aracın içini yeniden mi kaplattın vs. gibi sorular sordular, gerçekten 0 haline yakın oldu 20 senelik araba.
 
kapı & kaput & bagaj fitilleri için ise vazelin'den başka bir şeye gerek yok. ŞOK'tan 1 kutu vazelin alın aracın üzerinde ne kadar fitil varsa sürün, 1-2 günde tamamen çekiyor ve yumuşacık oluyor. 10 sene daha ellemeye gerek yok.

evet koltuk kumaşı da olmaz. benim araçta kumaş olmadığı için bilemiyorum açıkçası. bana söyleyen kişi kumaşa değdirme iz bırakabilir falan demişti ondan biliyorum yoksa birebir tecrübem yok. belki kumaşı da temizliyordur. koltuğa yapmasan bile ön döşemeye, kapı döşemelerine, direksiyona vs yapılır sabunu emecek tarzda bi kumaş olmadığı sürece. ben aracımda tavan hariç her yere bastım arabı 

Ties beş param yok ama arabanı satsan almaya çalışırım canla başla.

araba temizliği konusunda takıntılıyım; havalar güzelse mutlaka su lekesi bile kalmayacak derece yıkayıp parlatırım aracı. tüm malzemeler elimde mevcut, karcher basınçlı su makinesi, deterjan püskürtücü ucu, her türlü parlatıcı, cila, temizleyici vs.
 
özellikle iç temizlik hakkında kimsenin bilmediği bir püf noktayı paylaşayım; kesinlikle parlatıcı falan kullanmayın döşemeyi rezil ediyorsunuz. aracınızın fabrikadan çıktığı tertemiz ve mat haline dönmesini istiyorsanız arap sabunu kullanacaksınız. ben kendi arabamda geçen sene keşfedip kullandım, çıkan pisliğe inanamazsınız. simsiyah kustu resmen. o kadar güzel ve temiz oldu ki aklım durdu. deri koltukları da aynı şekilde arap sabunuyla köpürterek temizledim. gören bir kaç kişi aracın içini yeniden mi kaplattın vs. gibi sorular sordular, gerçekten 0 haline yakın oldu 20 senelik araba.
 
kapı & kaput & bagaj fitilleri için ise vazelin'den başka bir şeye gerek yok. ŞOK'tan 1 kutu vazelin alın aracın üzerinde ne kadar fitil varsa sürün, 1-2 günde tamamen çekiyor ve yumuşacık oluyor. 10 sene daha ellemeye gerek yok.