Thustu

Üye
  • Mesaj sayısı

    300
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti


Reputation Activity

  1. Thustu liked şu konuya bir mesaj by wazzap in AMD Radeon RX Vega ve Dandirik RX 500 Serisi :P (2017-2018)   
    Vega 56nin performans/güç bakımından rx500 serisine göre daha iyi olduğu söyleniyor. Belki madenciler için bu iyi olabilir ama oyunlarda ne gibi bir etkisi olur; o kısmını test etmek gerekli. Çünkü madenciler de undervolt/underclock ile mining yapıyorlar. 
     
    Eğer özel soğutmalı kartlar çıkıp uygun fiyatlı olursa yıl sonuna doğru eldeki rx480/580i satıp belki vega56 alınabilir. Freesyncli monitörü olanlar için konuşuyorum tabi. 
     
    Açıkçası beklediğimden iyi çıktı Vega. Ben bu kadar bile beklemiyordum. Nvidia'dan birisi zaten açıklama yaptı; Volta 2018de olmayacak diye. Ellerinde mi yok yoksa müşteriyi daha iyi yolalım kısmını ise size bırakıyorum. Ama açıklamanın gelme zamanı da ilginç doğrusu.
  2. Thustu liked şu konuya bir mesaj by sCoRPion_tr in 2017 Model Gaming Laptop'lar   
     
    Olay aynen burada bitiyor, normalde asla laptopta oyun oynamayacakken iş gereği dağ başında yaşamaya başladığımdan geçtiğimiz aylarda MSI GS63VR aldım. i7 7700HQ işlemci, 15" 1080p ekran ve 6GB GTX 1060 var, şimdiye kadar denediğim neredeyse tüm oyunları full ayarlarda makul fps hızlarında oynatmayı başardı. İnceliği oldukça kabul edilebilir, ağırlığı 1.8 kg olduğundan taşıması da sorun olmuyor (Yalnız adaptörü 700gr civarında, slim model bulmaya çalışıyorum ama henüz bulamadım). Hem SSD hem de 1TB HDD mevcut. 30" masaüstü bilgisayarda doğru düzgün klayve ile rahat rahat oynamanın zevkini vermiyor tabi ki ama oldukça tatmin edici olduğunu söyleyebilirim. İşlemci ve ekran kartlarındaki verimliliğin artmasıyla o dev gibi modeller bitti sonunda. Fan sesi oyun sırasında kulağınızda kulaklık yoksa rahatsız etmeye başlıyor fakat masaüstünde iken ne işlemci fanı ne de GPU fanı çalışmıyor.
     
    120Hz G-Sync li modellerin şu anda bir sorunu var o da Optimus çalışmıyor bu modellerde. İşlemcinin ekran kartına geçmediğinden pil tüketimleri fazla oluyor. Pil sorun değil diyenler tercih edebilir bu modelleri de.
     
    17" e çıkınca taşınabilirlik oldukça düşüyor gördüğüm, yani masanın üzerine koyunca 6 ay kıpırdatmam diyorsanız sorun olmaz. Tabi daha büyük monitörde çalışması ve oyun oynaması daha zevkli olacaktır.
     
    Şu anda bu laptoplarda gördüğüm en büyük sıkıntı saçma sapan renklere, logolara ve şekillere sahip olmaları. Tamam oyun oynayacak adam alıyor bunları ama arada iş için de kullanıyor alanlar. Toplantıya turuncu klavyeli üzerinde ejderha olan laptopla gidince insanlar bu ne diye garip garip bakıyor doğal olarak...
  3. Thustu liked şu konuya bir mesaj by stardust in 2500$ Oyun sistemi   
    benim sisteme çok yakın bir şey yapmışsın linkte gözüken.
     
    yapma... 7700k alıp paranı sokağa atma. hep dediğim gibi bugünün işlemcisi, yarının çöpleri artık 4 çekirdekli işlemciler. tamam pür oyun sistemi için şuan bundan iyisi yok ama madem overclock da yaparım diyorsun al ryzen 7, overclock da yap, hem bugünün oyunlarını 7700k'ya göre çok da fazla kayıp olmadan oyna, hem de yarının 8 çekirdeği etkin şekilde kullanacak oyunlarda 7700k'nın çok önünde ol.
     
    Monitörü ne olacak bu sistemin ? GTX 1080 Ti aldığına göre çok sağlam bir monitör var demek elinde...
     
    samsung 960 evo 512 gb - çöp. bunun yerine normal SSD 1 TB al yazık, ev kullanıcısının, oyun oynayanın bu M.2 NVMe disklerin hızından faydalanabileceği bir durum yok, yine paranı sokağa atarsın, tamamen gereksiz bir donanım, incelemesini yazdım zaten, o başlığı da güncelleyeceğim. Yazık insanlara gerek varmış gibi gösteriyorlar ama yok.
     
    Dominatör serisi yüksek hızlarda kalitesini belli eden bir ürün, standart 2400mhz alıp dominatör almanın hiç gereği yok, fuzuli masraf. Ryzen için samsung b die içeren ramlarden bakarsın.
     
    o noctua fan alınmadan önce çok iyi ölçülüp biçilmeli, misal o dominatör ramlerde çakışma ihtimali var, evet en iyi hava soğutma çözümlerinden biri fakat belli limitasyonları var. 90 dolar zaten sıvı soğutmanın sınırlarına dayanmış durumdasın, azcık daha ($20) artırarak corsair H100i alabilirsin, hatta bence almışken nzxt kraken x62 ya da yer musaitse fractal desing celsius s36 falan da bakılabilir.
     
  4. Thustu liked şu konuya bir mesaj by TiesTorN in Notebook önerisi var mı? Dell XPS alınır mı?   
    bunu söyleyen kimler kimler gördüm de 1-2 aya kalmaz bu pc niye bu kadar yavaş hata yapmışız diye söylenip ssd aldılar hepsi... ssd artık "öncelik" sırasına koyulacak bir parça olmaktan çıktı, direkt sistemin ana bileşeni haline geldi. ssd'siz bilgisayar bu devirde düşünülemez, insana cinnet geçirtecek kadar yavaş çalışıyor hdd'li bilgisayarlar, hele ki yüksek grafik gücü isteyen programlarla çalışıyorsanız eğer bu aynı zamanda büyük dosyalar demektir ki, sabrınızı sınamayın derim hiç...
  5. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Atrin in DJI Mavic Pro   
    Herkese merhaba,
     
    Esasında uzun çaplı bir inceleme yazmak isterdim ama sanırım zaman ayırıp yazamayacağım. Bu konuda drone alma sürecini, kayıt süreci, yurtdışından getirmenin sıkıntıları ve ucundan drone'u anlatıp ilk hazırladığım videoyu sizlere göstermek istiyorum. Umarım beğenirsiniz. Pilotaj olarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum o yüzden yorumlarınız çok önemli benim için  Yazım/imla hataları için şimdiden kusuruma bakmayın. 
     
    Drone sevdası bende uzun zamandır vardı. 4 yıldır falan drone almak için kenara para atıyordum sürekli. İlk gözüme kestirdiğim drone AirDog'du. Kickstarter projesi olarak başladı daha sonra üretime geçtiler. Katlanabilir drone fikri sanırım ilk bu firma ortaya attı. Drone hafifti, katlanıyordu ve ilk tanıtıldığında su geçirmez olarak tanıtılmıştı. Daha sonra sessiz sedasız bir şekilde su geçirmezliği kaldırdılar. "Water resistant gözüküyor bizim testlerde ama garantisini vermiyoruz" diyip kapattılar konuyu. Neyse bu drone kumanda ile kontrol edilmiyordu. Bileğinize "leash" denilen bir alet takıyordunuz ve drone sizi belirlediğiniz yükseklik, açı ve uzaklıktan takip ediyordu. Drone'un kamerası yoktu fakat gimbalı vardı. Gimbal'a GoPro takıp çekim yapıyordunuz. Extreme spor yapan birisi olmadığım için bana hitap etmediğine karar verip beklemeye devam ettim. Üstelik fiyatıda 1600$ gibi uçuk bir rakamdı şimdilerde biraz daha düşmüş. 
     
     
     
    Herhalde istediğim tarzda bir drone hiç çıkmayacak derken 2016 Ekim ayı gibi GoPro kendi drone'u olan Karma'yı tanıttı. Zaten hali hazırda bir GoPro kullanıcısı olarak oldukça sevinmiştim. Karma'da katlanabilir bir drone idi ve güzel artıları vardı. Başlangıç paketinin içinde taşıma çantası, çıkarılabilir gimball'ı ve kumandasındaki built-in lcd ile oldukça güzel gözüküyordu drone. Çıkarılabilir gimball'u biraz açmam gerekirse; Drone da bulunan gimbal ı çıkartıp kendi çubuğuna bağladığınızda GoPro'nuzla karada titreşimsiz videolar çekebiliyorsunuz. 3 axis sabitlemeye sahip bir gimbal olduğunu belirtelim. Fiyatıda GoPro Hero 5 kameralı 1100$ kamerasız 800$ idi. Hali hazırda GoPro Hero 4 Silver kameram olduğu için 800$ benim için çok iyi fiyattı. Hatta almaya kesin gözü ile bakıyordum. Forumdan @stardust ile uzun uçuş kovalamaya başlamıştım. Denk getiremedik ama yinede kendisine ilgisi için çok teşekkür ederim.

    Fakat Karma beklendiği gibi çıkmadı. Daha doğrusu piyasadaki rakiplerine göre teknolojik olarak oldukça eksik bir dronedu. Ağırdı, intelligent flight mode bakımından kısırdı, katlanmasına rağmen büyüktü, 12 dakika gerçek (tanıdımda 20dk diyorlar ama kimse o rakama ulaşamadı) uçuş süresi vardı ve en kötüsü ilk parti üretimlerin hepsi hatalıydı. Ekim 2016'da piyasaya sunulan drone hemen gerçi çekildi ve satılan drone'lar da geri çağırıldı. 
     
     
    Ben artık iyice ümitsizliğe kapılıp, herhalde kısmet değilmiş demeye başlamıştım  Taki youtube'da drone incelerken şu videoya denk gelene kadar. DJI Mavic'ı duymuştum fakat hiç oturup incelememiştim. Başlangıç fiyatı 999$ idi belkide o yüzden hiç bakmadım fakat bulduğum video tam benim aradığım şeydi. GoPro Karma vs DJI Mavic Pro. İnceleme yapan arkadaşın video boyunca söyledikleri bana çok mantıklı geldi. Üstelik elinde hem Karma hemde Mavic Pro vardı yani yan yana inceleme şansı vardı. Sonuç Karma DJI Mavic Pro dan çok daha kötü bir drone idi. Şu notu eklemem lazım. Bu inceleme GoPro Karma'nın ilk hatalı partisinden alınan bir drone ile yapıldı. Fakat incelemeyi yapan arkadaş daha sonra 2. parti üretim Karma ilede aynı incelemeyi yaptığında çok fazla bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Video biraz uzun fakat izlemek isteyenler için aşağıya koyuyorum.
     
     
     
    Bu videodan sonra DJI Mavic Pro nasıl bir şeymiş dedikten sonra incelemeye başladım. Oldukça iyi bir drone olarak gözüküyordu. 999$ başlangıç fiyatı 1300$ combo paketi (ekstra 2 batarya, charging hub, car charger, çanta, ekstra pervane vs) fiyatıydı. Nasıl alırız bunu diye araştırırken Türkiye'de geçen sene çıkan bir yasa ile ve tekrardan yenilenen ve sıkılaştırılan yasa ile yurtiçi yurtdışı farketmeksizin getirdiğiniz drone'u devlet sistemine kaydettirmek zorundasınız. Eskiden yurtdışından aldığınızı gümrükte yakalanmazsanız pat diye kaydettirebiliyordunuz fakat artık onuda engellediler. Yurtdışından gelen drone'u kaydettirmek için Ankara Sivil Havacılık dairesine "İthal Uçuşa Uygunluk Belgesi" almak için yazışmaya başlıyorsunuz ve vergisini ödüyorsunuz. Kısacası sizi çok uğraştıracak bir olay. Burayı kısa keselim yurtdışından drone alacaklar bu konuyu mutlaka iyi araştırsınlar. DJI Türkiye'deki ilk resmi dükkanını İzmir Karşıyaka'da açtı. Açılış gününde %10 indirim yapmışlar onu kaçırdım ben ama yinede dükkana gidip DJI Mavic Pro Fly More Combo istiyorum, nakit alıcam en son ne olur muhabbetine girdikten sonra 350TL indirim alabildim ve kapora yatırıp drone'un gelmesini bekledim. Düşündüğüm fiyattan daha pahalıya almış oldum fakat en azından 2 yıl garanti ve kayıt sıkıntısı yaşamayacaktım. 
     
    Biraz DJI Mavic Pro'yu anlatalım.
     
     
    DJI drone sektöründe lider firmalardan biri. D&R'da hepiniz Phantom serilerini görmüşsünüzdür. Phantomlar çok güzel dronelar ama benim için taşıması zor. Katlanmıyor ve boyut olarak büyük bir drone. Mavic tanıtıldığında o anki en üst model Phantom 4 idi ve Mavic kamera kalitesi ve uçuş süresi olarak Phantom 4 ile neredeyse başa baş idi. Benimde amacım taşınması kolay bir drone almak fakat kalitedende çok ödün vermemekti. Mavic tam benim ihtiyaçlarım için yaratılmıştı. 
     
    Mavic'in katlanmış halinin boyutu:

     
    Kısaca Mavic'in ana özellikleri:
    Katlanır ve hafif (743gr) olması 4K 30fps - 1080p 96fps kamera 3 axis gimbal 27 dakika uçuş süresi (Testlerde 25dk çıkıyor uçuş süresi. Kendi uçuşlarımda 25dk uçuş süresi elde ediyorum) 7km menzil (şehir içinde pek mümkün değil. Elektro manyetik dalga yayan herşey menzili düşürüyor) Ön tarafta obstacle avoidance sensörleri Intelligent Flight modeları Sosyal medyadan canlı yayın yapma imkanı Sport modda 67 km/saat hıza çıkabiliyor DJI GO 4 application'ı oldukça başarılı  
    Yukarıdaki videoda ana özelliklerinden zaten bahsediliyor. O videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Drone pilotluğu konusunda tecrübem sıfırdı. Yani nasıl kullanılır ne yapılır asla bilmiyordum. O yüzden alacağım drone'a güvenebilmem ve akıllı bir drone olması benim için olmazsa olmazımdı. Mavic sağolsun bulundurduğu birden fazla sensör ve teknoloji ile bu konuda beni oldukça rahatlattı. Çünkü drone'u 2 km öteye yollayıp kaybetme düşüncesi bile korkunç geliyordu veya 2 km ötede sinyalin kopup ne yapacağımı bilmiyor olmam. Drone'u ilk aldığım gün 100 metre yüksekliğe çıkarttığımda dizlerim titredi korkudan  o kadar acemi bir pilotum yani.
     
    Neyse benim için önemli olan bir kaç noktaya değinmek istiyorum. Karmayı zaten çöpe attık ama Karma'nın videolarını inceledikçe içimde oluşan düşünce "bu drone'a ben güvenemem" idi. Yukarıda verdiğim karşılaştırma videosunu izleyenler neden olduğunu anlarlar. Kendi kafasına göre takılıyor drone. Güvenemediğim bir drone'a gidip 800$ vermekte saçmalıktı. Aşağıda şimdi arkadaşlarımın bana hep sorduğu durumları ve benim içimi rahatlatan teknolojilerden bahsedeceğim biraz.
     
    Günümüzde bir çok droneda "return to home" seçeneği var. Drone havadayken geri getirmekle uğraşmıyorsunuz tuşa basıyorsunuz ve kendi gelip iniyor. Mavic'in burdada diğerlerinden fark yaratan özellikleri var. Uçuş ensasında 15'den fazla uyduya bağlanıp drone'un havadaki konumunu net bir şekilde belirleyebiliyor. Sizin kalktığınız yeride bu sayede net bir şekilde bildiğinden ona göre dönüyor. Buna ek olarak kalktığınız yerin fotoğrafını kendi kendine çekiyor ve return to home başlatıldığında ve o noktaya geldiğinde drone'un o an aşağıdında ne varsa kalkıştaki fotoğrafı ile match etmeye çalışıyor. match ediyorsa kendi güzel güzel iniyor. Fotoğraf match etmiyorsa sana soruyor "Is it safe to land?" diye. Karma bu konuda çok ama çok başarısız mesela. Return to home'un bir sıkıntısı var. Drone 30 metre yükseklikte diyelim. return to home dediniz fakat dönüş yolunca ağaç/ev/direk gibi engeller var. Mavic'te iki seçeneğiniz var. Kendisi dönerken öndeki obstacle avoidence sensörü sayesinde bir engel ile karşılaştığında duruyor ve otomatik olarak 5 metre yükseltiyor drone'u. O engeli aşana kadar 5m 5m yükseltiyor ve engeli aştığında yoluna devam ediyor. İkinci seçenek drone'a return to home altitude vermek. O an 30 metrede ise ve siz ona return to home yaparken 80m'den dön derseniz kendisi otomatik 30'dan 80'e çıkartıp öyle dönüş yoluna geçiyor. Bu oldukça önemli bir özellik. Şuan her uçuştan önce etrafımdaki yüksekliklere bakıp bu yüksekliğe karar veriyorum. Bu sayede güvenli bir şekilde kalktığı yere dönebiliyor.
     
    Bir diğer önemli konu uçuş esnasında sinyalin kopması. Drone'a kalkıştan önce böyle bir senaryoda ne yapması gerektiğini söylüyorsunuz. 3 seçeneğimiz var. "Return to home", "Land" veya "Hover". Kısacası sinyal koparsa kalktığın yere geri dön, olduğun yere in (ki bu çok riskli aşağısı deniz olabilir) veya olduğun yerde bekle ben geliyorum . Bu şu ana kadar bir kere başıma geldi ve sinyal gelene kadar kendi kendine return to home başlatmıştı bile. 
     
    Airdog'daki takip etme olayını Mavic yazılımsal olarak yapabiliyor. Ekrandan takip etmesini istediğiniz kişiye tıklayarak Active Track modunu başlatıyorsunuz. Bu mod beklemediğim kadar iyi çalışıyor. İki insan düşünelim aynı pantalonu aynı tshirtü giysinler. Mavic'e hangisini takip et derseniz hatasız bir şekilde onu takip ediyor. Seçtiğiniz kişinin sadece kıyafet rengine bakmıyor, aynı zamanda yüz şekli ve ten rengi gibi parametreleride hesaba katarak takip ediyor. 
     
    Kamera kalitesi olarak Phantom 4 ile neredeyse aynı kaliteye sahip. Şu an piyasada Phantom 4 Pro var o çok daha iyi bir drone ama Mavic'in boyutuna göre çekim kalitesi oldukça iyi. 
     
    Kafamdaki en önemli sorunlardan biri havada pilin bitmesi. Tamam her drone ne kadar süre kaldığını söylüyor fakat 2-3km öteye yolladığınız drone %10 pil ile dönmeye başlarken pili bitip düşebilir. Burda mavic sağolsun ekrandaki kalan süreyi gösteren pil timeline'ında bir "H" logosu koyuyor. O "H" logosu drone un kalktığı yere dönebilmesi için gereken pili gösteriyor. Siz o noktayı dikkate almasanız bile o noktaya yaklaştığınız an ekranda uyarı çıkıyor "Geri dönmek için bataryam kalmayacak ben en iyisi geri döneyim" diyor drone . Buda uçarken benim kafamı rahatlatan önemli özelliklerden biri.
     
    Drone ilk tanıtıldığında boyutundan ötürü rüzgara nasıl tepki vereceği merak konusu idi. Phantom'lar kadar iyi karşı koyuyor rüzgara. Merak edenler rüzgar testlerini buradan izleyebilirler.
     
    Şu ana kadar toplam uçuş sürem 4 saat. Toplamda 58 uçuş yapmışım. Bu tarz detaylara ve uçuş kayıtlarına DJI GO 4 application ı üzerinden erişebiliyoruz. Application'ı hem uçuş esnasında hemde uçuştan sonra kullanıyoruz. Kendi içinde video editleme programı mevcut. Video kalitesini oldukça düşürüyor ama yinede güzel bir özellik. Applicationdan birkaç ekran görüntüsünü aşağıda bulabilirsiniz.
     
     

     

     
    Son ekran görüntüsünde gördüğünüz gibi yaptığınız uçuşları application kaydediyor ve daha sonra inceleyebiliyorsunuz. Size nerde ne fotoğraf çektiğinizi, hangi hıza çıktığınızı, yükseklik uzaklık gibi bütün parametreleri sunuyor.
     
    Neyse lafı çok uzattım. İyiki uzun yazamam demiştim . Kısacası güzel drone işte . Geçtiğimiz haftasonu arkadaşlarla Marmaris Selimiye Köyüne gittik. Güzel çekimler gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. Bir video hazırladım. Onu paylaşmak için açmayı düşünüyordum konuyu ama laf lafı açtı. Bu konudada çektiğim videoları fotoğrafları paylaşıp sizlerin yorumlarını almak isterim. 
     
    Okuduğunuz için teşekkürler
     
     
     
     
     
     
     
  6. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Hamso in Otoban hız koridoru   
    Sürekli sağ seritten 80 ile gidilebiliyor, hiz 100e cikarsa, surekli sol, arkadan araç geliyor, sağa gec, önde kamyon var sola gec, aman arac geliyormus frene asıl.
    110a cikinca, premiumlar sikistirmaya devam ediyor. Seritler ilginc halde

    ASUS_Z00AD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


  7. Thustu liked şu konuya bir mesaj by TiesTorN in Otoban hız koridoru   
    bunların kafa yapısındaki adamların zaten gerçek amaçlarının yakıt sarfiyatı falan olduğu sanmıyorum, tamamen para tuzağı. daha ne kadar nereden geçirebiliriz mantığından öte olduğunu düşünmüyorum. kaldı ki fazla yakıt sarfiyatı olmasın diye hız limiti mi koyulurmuş, istediğim sarfiyatı yaparım para benim değil mi.
     
    işin güvenlik boyutu için de şunu söyleyebilirim; hangi yıldayız yahu? en sinir olduğum şey her arabayı aynı kefeye koymaları. 1970 senesindeki arabalarda 120km mantıklı bir sınır olabilirdi ama bugün değil. uçak pisti gibi olan aydın otobanında 120km/s ile gitmek 50km/s ile gitmek gibi hissettiriyor, insanın uykusu geliyor be.
  8. Thustu liked şu konuya bir mesaj by jackjoker in Otoban hız koridoru   
    120 hız limiti tabelası olan yerde 100 ile gitmeni istiyor işte.
    temizlik personelinden terfi alarak daire başkanı olunabilen bir ülkede iki nokta arasında ki matematiğin doğru hesaplanmasını mı bekliyorsun? ne ayıp sana 
  9. Thustu liked şu konuya bir mesaj by pentaman in CPU savaşları   
    @stardust, bu güzel yorumun için çok teşekkürler. Ryzen henüz çıkmadan Intel'in (daha doğrusu yönlendirdiği site-haber kaynaklarının) en ciddi olarak savunduğu şey oyun kullanıcıları için Ryzen'in hüsran olacağı, bu fiyatlara alınan 8 çekirdekli işlemcilerin aslında gereksiz çekirdek sayısı barındırdığıydı. Kısmen haklılık payı olsa da fazladan olan çekirdeklerin gereksiz olmadığı birkaç aylık macera sonrası anlaşılmaya başlandı. Herşeyden önce sadece ve sadece oyun kullanmak için bilgisayarını açan kişi sayısı kadar günlük işleri arasında resim-video işleme yapan kişi vardır. Bu sayının ısrarla çok düşük olduğu gösterilmeye çalışılsa da durum böyle değil. Render denince akla sadece 3D modelleme yapan grafikerler gelse de bilgisayar başındayken handbrake (veya muadil başka bir video işleme aracı) kullanıyorsanız render tuşuna bastığınızda 3 dakika yerine 2 dakika bekliyorsanız bu bir başarıdır ve günlük bilgisayar kullanımında insana çok fazla rahatlık hissettirir. Kısacası sadece bu işten para kazanan biri olmasanız da o çekirdekler iyidir. 8 çekirdek sonrasında durumun ne olacağını ise fiyatlar belirleyecek. AMD'nin 16 çekirdekli işlemciyi 1000 usd altında satması mümkün mü bilemiyorum ancak platformuyla beraber Intel'den daha ucuza satmayı başarabilirse Intel'i kıvrandırır. Bunun bizim için ne önemi var ? Rekabet olan her yerde indirim olacaktır. AMD'nin başarılı olması bu yüzden hepimiz için önemli. 16 çekirdek bizim gibi son kullanıcıları etkilemez ancak 8 çekirdekte alınabilir tek tercih şu an için Ryzen ve Intel'i bu şekilde zorlamış olması bile sevindirici.
  10. Thustu liked şu konuya bir mesaj by stardust in CPU savaşları   
     
    ResetButton bana 16 çekirdekli işlemcileri napacağız diye sormuştu. O zamandan beri araştırıyorum ve düşünüyorum.
     
    Tamamen oyuncu gözüyle ve en az paraya en çok fps almak isteyen biri yaklaşımıyla diyebileceğim şey, ortada beklemenizi gerektirecek bir durum yok.
     
    8 çekirdek / 16 thread bir işlemcinin gücünü bile kullabilecek çok az AAA oyun varken (bknz. GTA V, Battlefield 1), oyun sistemi için 16 çekirdekli bir işlemci, önümüzdeki 1-2 yılda da çıkacak çoğu oyunun bile şuanki 4 çekirdekli sistemlere göre dizayn edileceğini düşündüğümüzde pahalı kaçacaktır.
     
    Şimdiden almak geleceğe yatırım olur diyebilirsiniz fakat oyunlar ve diğer günlük uygulamalar 16 çekirdekli bir işlemcinin getirdiklerinden faydalanabilecek düzeye geldiğinde (en az 2 yıl kanımca), aynı sayıda çekirdek, daha hızlı saat hızları veren ve en önemlisi daha ucuz olacak bir işlemci modeli ile ulaşılabilir olacaktır.
     
    AMD, Ryzen ile elini çok güçlendirdi. Intel de tabii ki pazar payını kaptırmamak için skylake-x ve kabylake-x gibi işlere girişmiş durumda. Fakat şuan itibari ile fiyatları belli olmadığı için benim için hiçbir anlam ifade etmiyorlar. Intel mevcut fiyatlandırma politikasını kullanmayı düşünüyor olamaz, mutlaka indirim gelecektir ama ne oranda ? Benim tahminim indirim gelse de, aynı çekirdek sayısına sahip işlemciler karşılaştırıldığında, Intel, AMD'den yine de hatrı sayılır derecede pahalı olacaktır.
     
    Şuan i7 7700k ve r7 1700x, 350 dolar seviyesinde oturuyorlar. Bu böyle iken AMD'nin bile 16 çekirdekli bir işlemciyi 1000 dolar altına vermeyeceğinden emin olabiliriz diyebilirim. intel'in ise 6 çekirdeki işlemcisinde 450 dolar, 8 çekirdekli işlemcisinde de 600 dolar gibi bir fiyat bekleyebiliriz. AMD'nin 10 çekirdekli işlemcisi de her halükarda 600 doların üstünde bir fiyatla gelecektir. Kendimize sormamız gereken soru, bir ev kullanıcısı olarak bu fiyat seviyelerine çıkmaya değecek bir şey var mı bizim için ?
     
    Son kullanıcı önerilerimi bu noktada tekrarlamak istiyorum. Rahatlıkla 4 GHz hızında çalıştırabileceğiniz bir X370 - 1700x sistem ya da daha bütçe odaklı B350 - 1700 sistem, gelişmeler ne olursa olsun 3 sene mutlu edecek hatta 4. sene bile çok rahat idare edecektir. Ben açıkçası hiç kabylake-x neymiş falan beklenmeden ryzen sistem kurulması tarafındayım. 
     
    Eğer rumuzunuz lawnmower ve bir sebepten AMD'den haz etmiyorsanız belki intel ne yapacak bekleyip görebilirsiniz. O noktada bile benim tavsiyem z170 anakart ve 6700k olur. Fiyat olarak da uyguna getirirsiniz ama çekirdek sayıları bu kadar artmaya başlarken 4 çekirdek sizi ne kadar süre daha memnun eder, bu konuda ryzen için verdiğim garantiden bahsetmek zor.
     
    200 dolar seviyesinde işlemci almak için pazara çıkan arkadaşların işi ise oldukça kolay, intel'in bu noktada saçmaladığı zaten 7640k gibi 4 çekirdek / 4 thead bir işlemciyi i5 yerine i7 olarak adlandırmasından belli. Bu seviyede kimse parasını sokağa atmayacaktır ve gidip r5 alacaktır zaten...
     
    -
     
    Daha teknik bir değerlenme yapmak gerekirse, Ryzen 9 için ise en önemli konu bence infinity fabric ve çekirdeklerin nasıl kümelendiği olacak.
     
    16 çekirdekli işlemciden örnek vermek gerekirse, eğer çekirdekler 8 + 8 olarak kümelenecekse çok sıkıntı olmayacaktır.
     
    Fakat tahmin ediyorum ki 4+4+4+4 şeklinde olacaktır ve bu durumda infinity fabric'in ram'lerin veri yolunu kullanmasından dolayı, ram hızları çok önemli olacaktır.
     
    Kısaca 16 çekirdekten yüksek performans almak için, pahalı ramler gerekecektir.
     
    Eğer 10 çekirdekli model bile 3+3+2+2 şeklinde gelecekse, tahminim aynı ram hızı ile r7 modellerinin üstünde çok fazla bir şey koyamayacaktır.
     
     
     
  11. Thustu liked şu konuya bir mesaj by stardust in Intel Core-X serisi işlemciler sunar: Core i9 18c/36t   
    Intel'in satışları da, satış potansiyle de düştü, fiyat indirimine de girdi. Bunu görmemezlikten gelmeye çalışana artık gülerim sadece. Bu X299 intel'in nasıl bir panik içinde olduğunun en açık göstergesidir.
     
    Kendi indirim yapmıyormuş gibi bir izlenim oluşturmak için Asus gibi iş ortakları ile bundle paketler hazırlayıp, işlemciyi intel'den, anakartı asus'tan alın şu kadar indiriminiz olsun işine girdiler. Bunlar zaten daha alınabilir olan i5-7600k ve i7-7700k işlemciler için yapıldı. Daha üst seviye olan 8 ve 6 çekirdekli işlemcilerde ise çok bariz indirimler var, eski 8 çekirdekli işlemcisi 6900k 1000 dolar iken, yeni 7820x 600 dolar yani net %40 indirim var. Bunlar AMD'nin başarısının ürünü. Bunu kabullenmemeye çalışmak bakar kör olmayı gerektirir. O yüzden artık kesinlikle kabul etmiyorum körü körüne intel'in savunulmasını.
     
    Şuan X299 platformunun savunulacak hiçbir yeri yok, başarısız olmaya mahkum bir girişim. İnsanlar aptal değil, Intel'in elinde hali hazırda olan bir malı biraz süsleyip tekrardan piyasaya sürdüğünün farkında. Coffee Lake çıksın bakarız, tekrar konuşuruz ama bu skylake-x ve kaby lake-x serisi kesinlikle alanı zarar ettirecek. AMD'nin mevcut başarısının sürmesi sonucunda çok daha uygun fiyatla, çok daha yüksek performans veren coffee lake serisinin çıkması ile de X299'a yatırım yapanlar iyice pişman olacak.
     
    Benim naçizane tavsiyem kesinlikle uzak durun. Intel fanboysanız bile 2. el z170 ve i7 6700k alın pusuya yatın. 6700k - 7700k - 7740x arasında elle tutulur hiçbir fark yok. En takoz 6700k ile bile 4700mhz yapar, mutlu mesut yaşarsınız. Üstüne vereceğiniz para kulliyen zarar olur. Ya da zaten aklınızı kullanırsınız direkt Ryzen alırsınız
  12. Thustu liked şu konuya bir mesaj by RFID in Monitorleri takip ediyoruz...   
    Tabi bu söylenenlere ek olarak brirde  RGB bolluğu var her ürün gamına yayılmış vaziyette bu,  kepazelikten de kurtulmak lazım. Hani yani isteyen vardır istemeyen vardır, ama istemeyen tarafa yönelik geniş ürün gamı bulmak zor oluyor.
  13. Thustu liked şu konuya bir mesaj by lawnmower in Monitorleri takip ediyoruz...   
    Arz talep meselesi değil. O eskidendi. Artık talebi kendileri oluşturuyorlar. "Muhteşem bir oyuncu musun? O zaman bu monitörü / klavyeyi / fareyi / boku / püsürü al ve gerçek potansiyelini ortaya çıkar!" deniyor alttan alttan. Alanların çoğu standart donanımı bile tam kapasitede kullanamayan kişiler.

    Kaliteli donanımın daha iyi olduğuna katılıyorum, ancak bu "oyuncu donanımı" etiketlendirmesiyle zaten teknolojinin doğal gelişimi sayesinde ürünlerin geneline gelmesi gereken özellikleri ayrı serilere ekleyerek bunları fahiş fiyatla satıyorlar. Madem artık 4K yaygınlaşmaya başladı, madem 1440p bir oyuncu için minimum çözünürlük oldu, neden hala 1080p monitörler 4 sene önceyle aynı fiyata satılıyor? 4-5 senedir hiç teknolojik gelişme olmadı mı? Olduysa neden piyasanın genelini etkilemiyor da sadece fahiş fiyatlı ürünler halinde karşımıza çıkıyor?

    Burada kötü donanımı savunmuyorum, ama mevcut ürünlerin fiyatlarını indirmeden sürekli üste daha pahalı ürün ekleyip bunu da kaliteli oyun oynamak için bir ihtiyaç gibi gösteren zihniyeti kınıyorum. Madem teknoloji o kadar gelişti, artık VGA bağlantılı ve 768p monitör (veya bunu kullanan laptop), 1000dpi mouse, membran klavye görmeyelim mümkünse. Gelişimden herkes faydalansın, teknoloji tabana insin.