Mr.Smith

Üye
  • Mesaj sayısı

    336
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti

  • Days Won

    5

Reputation Activity

  1. escape liked şu konuya bir mesaj by Mr.Smith in Motosiklet kullanıcıları! Tanışalım. Künye/Tanışma   
    bu ayda zam gelmemiş görünüyor xpulse a. bizim motorları sorduk bayiye tekrar. bu ay içinde gelir diyo . siparişler patlamış durumda. bu fiyata bu ayda yine acayip sipariş alırlar. resmen anflasyona kafa tutuyorlar. yada bize dandik motorları çaktılar  
  2. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by allreadydead in Motosiklet kullanıcıları! Tanışalım. Künye/Tanışma   
    Transalp bakayım dedim, adam dediki abi sadece benim (Ankara Bayiisi) elimde 30-40 talep var siparişe dönecek ama bu sene Türkiye'ye o kadar gelmeyebilir.. Nefret geldi bu ülkeden...
  3. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by escape in Motosiklet kullanıcıları! Tanışalım. Künye/Tanışma   
    Çok merak ettiğim bir motor, bir arkadaşım geçen ay Honda CR250 L ve Xpulse almış, bana CEF de hiç farkı yok taksit maksit al geç dedi, kararsız kararsız düşünüyorum şimdi. Bir de pickup'ın kasasına sığar mı sorularım var ki o ayrı:D
  4. escape liked şu konuya bir mesaj by Mr.Smith in Motosiklet kullanıcıları! Tanışalım. Künye/Tanışma   
    ocaktan beri 3-4 bin gibi zamlanmış. nereye baksam fiyat şu anda çok uygun diyorlar. bende fazla düşünmedim aldım geçtim. zaten en az 9 taksitti 3te 2si. malum enflasyonda taksitli ise düşünmeye çokta gerek yok. gelince (inşallah) benim bajajı muhtemelen satıcam. arkadaşın motora binip bi tur attım. gayet tok ve güçlü geldi. 
  5. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by pentaman in Otomobil Hakkında Her şey   
    İyi temenniler ve beğeniler için herkese teşekkür ederim. 400 km kadar toplamda kullandım aracı, motorun sesi çok hoşuma gidiyor her defasında, keşke ötv muhabbeti diğer araçlarda da olmasa da adam gibi motorlarla tüm araçları kullanabilsek. Aracın çok yüksek hissettirmesi gerçekten çok rahatlatıcı, sürekli 4 çeker modunda kullanmadım henüz, 4x2 olarak kullanıyorum ama bu haliyle de gayet iyi, arkadan çeker olarak 4x2 modu çalışıyormuş, herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Çarpışma önleyici, şerit takip, çevresel görüş, ön-arka kamera gibi özellikleri kullanımı rahatlatıcı özellikler. Sürücü koltuğunun elektrikli olup yolcu koltuğunu manuel bırakmaları pek iyi olmamış ama dert edilecek bir olay değil. Manuel el frenine de alıştım gibi, 2 araç arasında geçiş yaparken unutkanlığıma gelmiyor bu açıdan korktuğum gibi olmadı. Süspansiyon aşırı yumuşak açıkçası, normalde X5'in adaptif süspansiyonuna geri dönünce muhtemelen runflat lastiklerin de etkisiyle bir anda taş üstünde oturuyormuşum gibi hissettiriyor. İşyerinde kapalı otoparkta 3 yerimiz vardı, rahatlıkla sığdı, zaten en olarak diğer araçlarla benzer, uzunluk da sırıtmadı, 25-30 cm kadar park yerinden taşıyor o da kimseye problem çıkarmıyor. Cep telefonunu koyabilecek adam gibi bir yer yapmayıp sağ ve solda bardak koyulabilecek açılır kapanır ön konsol araçları yapmaları ciddi sıkıntı benim açımdan. Ama genel olarak mutluyum açıkçası, devalüasyon ve enflasyon sarmalında anahtar teslim fiyatıyla alabilmiş olduğum için de ayrıca mutluyum. Darısı tüm araç bekleyenlerin başına, umarım bu saçma dönem biter de rahat rahat arabaları yenileme imkanına kavuşuruz.
  6. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by pentaman in Otomobil Hakkında Her şey   
    10 gün olmuş yazalı, o arada geldi benim araç, 2 tane sipariş edip birini almayan bir firma sayesinde 3 ayı bulan macera bitti. Toyota Hilux 4 çeker aldım, bugün Düzce-İstanbul arası aracı getirmek için kullandım, sürüşü vs. çok rahat geldi açıkçası. İçi ve aksesuarlarıyla binek araç kıvamına getirmişler aracı zaten. Devalüasyon öncesi işimi çözebilmek çok iyi oldu açıkçası
  7. TatanQa liked şu konuya bir mesaj by Mr.Smith in Otomobil Hakkında Her şey   
    gittiğim berber al sat yapıyo. yüklü r.şvet vererek sıradan aldığı arabayı elinden almışlar. satmıyoz demişler. hiçbişe yapamadık diyo. resmen şebekeye dönmüş bu iş. 
    1 ay önce 500 bine sıfır araba baya bi aradık. bulamadık. adamlar muhatap bile almıyolar. sıra fln yok diyolar . ne zaman gelir belli değil .kaça gelir belli değil fln.
    araba lazımdı. bende gittim apar topar egea cross aldım 2. el geçtim 50 bin fazla para çıktı cebimden . allah belalarını versın napayım.
  8. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by TiesTorN in Otomobil Hakkında Her şey   
    bunların yaptığı her şey sadece şovdan ibaret, gerçek bir yaptırım olmaz.
  9. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by TiesTorN in akü tavsiyesi   
    eylül'de 1700'e aldığım akü şu an 1900 TL, hala rafta duruyor takmadım  ben arabaya takana kadar 2500 TL'yi bulacaktır. iyi ki almışım. bu ülkede bir şey almak istediğin anda alacaksın, "zamanı gelince alırım" mantığı ne yazık ki bu denli enflasyonlu bir ortamda anlamsız oluyor.
    not: aküyü periyodik olarak (aşağı yukarı 5-6 ayda bir) full şarj ederseniz raf ömrü denen şeyi elimine edersiniz. akülerin aslında raf ömrü diye bir şey yoktur, sadece deşarj ömürleri vardır.
  10. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by mamad in Otomobil Hakkında Her şey   
    Otomobil işlerine kafayı pek takmamaya çalışan biriyim. Ülke şartları da ortada. Tanıdıklar sayesinde takas kampanyası kapsamında T300 otomatik LTZ Aveo'mu verip Style paket Ford Ecosport aldım. Araç bayide hazır durumda olduğu için bekleme vs. durumlar olmayacaktı. Ancak bir Türk geleneği olarak öpücük attılar ve seramik kaplama, kaput koruma, cam filmi gibi şeyleri eklediler (zorunlu diye kastılar, piyasada araç olmadığı için de çaresiz kabul ettik). O işlemler için 2-3 gün beklemek durumda kaldım. Aracın indirimli liste fiyatı 655 bin lira. Ben 585 bin liraya aldım. Ancak benim Aveo'mu da güzel öldürdüler. Kabaca 40-50 bin lira kadar düşük fiyata vermiş oldum. Ayrıca 1,63'ten 230 bin lira (bankanın bayiye verdiği para 220 bin lira kadar oldu) kredi çektim. En kötü ihitmalle aracı 20-25 bin lira kadar ucuz almış oldum ve araç satmakla, aramakla, bulmakla ve almakla (beklemekle) uğraşmadım. Ayrıca şansa istediğim renk oldu (beyaz).
    Son yapılan matrah güncellemesini de hesaba katarsak siz ne dersiniz; mantıklı bir iş olmuş mu?
    Aslında yıl sonunda kampanyalar yapılmasını zaten bekliyordum ama bayilerin elinde 1-2 tane araç oluyor ve anında bitiyor. Zira iki bayide araç bitti, bir araç opsiyondan döndü, ben aldım. O yüzden aman kaçmasın kafası da vardı. Belki seçim önü kredi kampanyası olur falan diye de düşünüyordum ama yılbaşı sonrasında gelecek zamlar da geriyordu.
  11. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by infestor in Otomobil Hakkında Her şey   
    ...ve gittim sipariş verdim🙂
    4 ay içinde gelirse iyi.
     

  12. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by Mono in Lastik Tavsiyesi   
    Bir aydır bakıp duruyorum sonunda Trendyol'dan 4 adet Hankook RS3'ü toplamda 5320 lira yerine bir indirim yakalayıp 4712 liraya alabildim. (205R55/16 91T) 
    Lastik ebatları farklı olsa da buradaki testte 3. olmuş. Bakalım Koreli nasıl çıkacak. 
  13. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by snc-tr in Motosiklet kullanıcıları! Tanışalım. Künye/Tanışma   
    Karşınızda benim oğlan 
    Kendisi de KTM 50SX ile aramıza katıldı.

  14. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in 2004 Sonata elden geçirme.   
    Valla üşenilecek kadar bir iş değil. Zımpara her numara için 7-8 dakika falan sürmüştür. Silmesi kurumasını beklemesi 15 dakika. Kloroform buharı ile uygulama 5 dakika. Tek far için bir saat bile harcamıyorsun. Ama kloroform ile temizledikten sonra mutlaka koruyucu bir vernik yada uv koruyucu film kaplama şart. Bu şekilde kullanılmamalı. Çok kısa sürede yine sararıp, bu halinden çabuk uzaklaşacaktır. Ben şuan ürün araştırıyorum henüz istediğim kalitede kendinden katılaştırıcı son kullanıcı için sprey bir vernik bulamadım Türkiye'de. Bir far için de gidip koca koca vernik, sertleştirici, tiner kutuları almak istemiyorum. Kendim malzeme bulamazsam, arabayı elden geçirttiğim kaportacı arkadaşıma yine gidip vernik attırabilirim.
  15. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in 2004 Sonata elden geçirme.   
    evet, illa sökmek şart değil, iyi bir maskelemeyle araç üzerinde yapılmasında bir sakınca yok.
    Bu arada son kullanıcıya uygun istediğim kendinden sertleştirici özellikte sprey bir vernik için iki gün alışveriş sitelerini taradım. Her yerde normal mobilya, aksesuar vs için genel amaçlı sprey vernikler var. Çok zor buldum. Özellikle ColorMatic ya da SprayMax 2K Clear Coat ürünlerini bulmaya çalıştım. Bu spreylerin özellikleri tüpün içinde akrilik verniğin dışında ayrı bir haznede akrilik sertleştirici de oluyor. Kullanım öncesi spreyin altındaki mekanizma ile hazne deliniyor  ve sertleştirici vernikle karışıyor. Bu şekilde gerçek anlamda kemikleşen bir vernik uygulaması yapabiliyorsunuz. Nozzle'ları da normal sprey boya ya da verniklerden farklı bu iş için uygun şekilde oluyor.  Bir iki güne elime geçer muhtemelen.
    Ben farlar için kullanacağım ama özellikle  jantları için uygulama yapacak vs olursa, kesinlikle bu tip bir vernik edinin.
  16. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in 2004 Sonata elden geçirme.   
    Bu arada daha önce vites kolunun içler acısı halini paylaşmıştım. Onu da adam edip araca tekrar monte ettim. Normalde direksiyonu bile söküp kendim kaplamışken bu sefer dikişle vs uğraşmak istemedim ve araba kaportacıdayken sanayide yakınlarda bir yerde rastgele bir döşemeciye kaplaması için verdim. 200 liraya kapladı. Ama açıkçası işçiliği pek memnun etmedi. Pot pot olmuş kısımlar sıfıra sıfır olmalıydı. Kullandığı malzeme de en dandik suni derilerden sanırım. Neyse temiz oldu en azından, sökme takma işini de öğrendiğim için şimdilik bir süre böyle kullanırım.  Önceki ve son hali şu şekilde;
        
     
    Son Hali;
        
     
    Tetikle topuz arasındaki çerçeve de hiç içime sinmedi. Normalde o çerçeve kromaj kaplı. Bu kadar küçük bir parça için gidip bir yere kaplatmasıyla falan uğraşacak vakit bulamadım. Gerekirse sonra yaparım dedim. Kendim boyayla hallederim diye düşündüm. Elimde yine pc mod işlerinden kalma farklı farklı sprey boyalar vs var. Zımparasını yapıp, astarını vs attıktan sonra parlak kromaja yakın bir renge boyadım. Beğendim de. Ancak bu parlak metalik renkteki boyaya elimdeki vernik spreyin çok uygun olmadığını farkettim ve vernik atamadım. Bu şekilde de epey bir süre idare eder diye düşündüm. Ama topuz kaplanıp geldikten sonra adamın iç kısma kapladığı kısımlar o kadar daraltmış ki alanı çerçeveyi zor soktum yerine. Bu sırada da boya berbat oldu.
    Tekrar söktüm, tekrar tüm katlar çıkana kadar zımparaladım. verniksiz son kat istediğim renk olamayınca, elimdeki verniğe uygun siyah bir boya ile boyadım bu sefer. Bu şekilde kemik sertliğinde katman oluşunca gittiği yere kadar yukarıdaki halinde kullanırım dedim. Aslında çerçeveyi aşağıdaki hale getirmiştim.;

    Hem kaplaması hem çerçeve istediğim gibi olmadı ama eski haline göre en azından temiz duruyor. Canım sıkılına kadar bu şekilde kullanacağız artık.

    Sıradaki gelsin bakalım    
     
  17. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in 2004 Sonata elden geçirme.   
    UYAR! Bu yazı kabus gibi bir tamirat sürecini içerir. 

    Bugün anten çubuğu nihayet elime geçti ve hemen tamir işine koyulayım dedim. Önce evde tamir edebilmem için 12v'luk bir güç kaynağına ihtiyacım vardı. Bu antenleri ben normalde bildiğiniz 12v 7 ah ups aküleriyle çalıştırıyordum ama maalesef elimdeki tüm aküleri tek tek denedim ama hepsi ölmüş. Ayarlanabilir bir basit adaptörle yapabilir miyim diye baktım ama amper değeri çok düşük olduğundan hiçbir işe yaramadı. Kara kara düşünürken aklıma birden evdeki rgb led şeritleri bağladığım 12 v'luk adaptörler geldi ve güç sorununu o şekilde çözdüm.
    Tamamdır artık sorun kalmadı bir iki saate halletmiş olurum diyordum içimden. Ama nereden bilirdim bir tamir işinin bu kadar aksilikle devam edeceğini... Daha işin başında anten motorunun kasasını sökmeye başlamıştım ki kalan son bir somun ben çevirdikçe kendi yerinde boşa dönüyordu. Onu yaptım, bunu yaptım yok. Bana mısın demiyor. Somunun vidalandığı parçanın başı vida gibi değil. Başı düz. Kargaburun gibi birşeyle bir yandan o kısmı sıkarken somunu çevirsem açılacak. Ama işte o vidalı kısmın başı plastik içine gömülü. Herhangi birşeyle kavramama imkan yok. Haliyle sinirlerim tepeme geldi. Sonunda başlarım lan bu işe deyip, aldım elime çekiçle ıskarpilayı kontrollü bir şekilde daldım plastik kısma. İnce uçlu kargaburun kavrayabilecek kadar yaraladım plastiği ve oldu.

    Sırf bu somunu çıkarabilmek için abartmıyorum yaklaşık 5 saat harcadım. Ama sonunda kasayı açabildiğim için keyfim yerine geldi. Artık başka ne sorun çıkabilirdi ki...
    Sıra kasa içindeki pislikleri vs temizleyip, çarklara, hareketli parçalara gress yağı sürmeye gelmişti. Hemen hallediverdim. Metal çubuğu da motorun gri borusundan geçirip, çubuğun plastik kablosunun başını yerine oturttum mu iş bitecekti. Çok beklersin.
    Bu dediğimi yapabilmek için motorun kasasına bir vida ile tutturulmuş en dış gri boruyu sökmem gerekiyordu. Vidasını söktüm, boru milim oynamıyor. Çekiyorum olmuyor, döndürüyorum olmuyor. Öyle bir sıkı ki o borunun yerinden çıktığını bilmesem bunu sabit yapmışlar derim, sırf anten çubuğuna orjinal diye verdiğim 640 liranın içime oturmasıyla işi bırakır giderim. İngiliz anahtarıyla sıkıp döndüreyim diyorum boru eğilmeye başlıyor. Çekiçliyorum hiç bir kıpırdama yok. Wd40 sıkıyorum belki araya nüfüz eder diye o da yok. Kafayı sıyırmaya az kaldı. Baktım olmayacak çekiçle bu sefer ince düz bir saatçi tornavidasını elime aldım. Boruyla kasanın birleştiği noktadan plastikle borunun arasına tornavida ucunu çekiçleyerek sokmaya başladım. İlk denediğim kısımda yine ufak bir yerden plastik kırıldı. Tam aksi yönde aynı işlemi bir daha yaptım ve plastiği biraz daha kırdım.

    Boruyu kavrayan plastik yüzey biraz azalınca başladım zorlamaya ve evet kıpırdadı sonunda. Zorladım zorladım ve nihayet çıktı. Borunun o kısmı nasıl bir oksitlenme yaptıysa plastikle akraba olmuşlar. Bu kısım da 5 saatimi çaldı. Evet anten çubuğunu poşetinden çıkarıp bu aşamaya gelmek 10 saatime mâloldu.
    Artık tecrübe edinmiştim. Bir işi nihayete erdirmeden artık bitti demeyecektim. Şimdi hangi zorluk çıkacak diye korkuyla bekliyordum artık. Bir yandan 640 lirayı boşa mı harcadık acaba, bu kadar aksiliğin üzerine anten çalışmazsa ne yaparım falan diye düşünerek plastik kabloyu haznesinin içine doğru sarmaya başladım. Haznenin gerekli yerlerine yine gress yağı sürdüm ve yerine oturttum. Sadece kasayı kapatmak kalmıştı. Vidaları tek tek yerlerine nazikçe oturttum ve işin başındaki ilk şoku yaşatan somun kaldı yine en sona. Somunu elime aldım yerine oturtacam, ellerim gress'ten dolayı biraz kaygan... Somun pırtı verdi parkeye düştü. Bir sıçrama sesi duydum sonra bir çarpma ve en son yere düşme sesi. Sakinliğimi bozmadan yakın gözlüğümü çıkardım, aşağıya baktım, göremedim. Koltuğumdan kalktım yere eğildim baktım yok. Yok, yok, yok, bulamıyorum. Kafayı gerçekten sıyırma noktasındayım. O tarafta çeşitli adaptörlerin olduğu amazon kutusu vs var. Bakıyorum, kutuyu boşaltıyorum yok ulan yok. Ulan göt kadar odada hemen dibime düştün de nereye gittin kahrolasıca somun. Seni somun yapana, başta oraya takana, anteni kırana, 300 liraya komple yeni universal anten alıp takmayan kafama sövüyorum da sövüyorum. Artık kafa uçtu. Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi gibi tekerlemeler falan söylüyorum. O derece yani. Hanım korkudan birşey soramıyor, arada bir gelip kapıdan napıyor bu deli der gibi çaktırmadan bakıp gidiyor. Dedim bir sakinle Korhan! Zaten ter içindeyim dötümden bile ter akıyor. Git bir bardak soğuk cola koy kendine bir nefeslen. Sakince düşün. Bir somun küçücük odada düşüp nereye gidebilir?

    O an gözüm sehpasında duran gitara ilişti, rahatlamak için bir iki tıngırtadıyım diye uzandım ve o an yok artık dedim. Gitar deliğinden içeri girmiş olabilir miydi? 
    Gitarı şöyle bir salladım ve tadaaaaa. Evet somun parkeden sekip gitarın içine girmişti. Yine başladım sövmeye... bu kadarı da olur mu diye sövüyorum artık. Aldım yerine taktım hemen şerefsizi. Masanın üstüne bakıyorum kesin unuttuğum birşey vardır falan diye ama yok hakikaten montaj bitmişti. Geriye bir tek 12v bağlayıp test etmek kaldı. Anasını satayım bu sefer de korkudan adaptörü prize takamıyorum. Çalışmayacak düşüncesi hasıl oldu. Bu sefer gittim kendime çay koyup geldim. Yaktım bir sigara. Bir adaptöre bakıyorum bir antene. Sigaram bitince korkunun ecele faydası yok deyip taktım adaptörün fişini prize. Motorun sesini duymamla anten çubuğun tavana doğru yükselişini gördüm. Sorunsuz şekilde, hiç teklemeden sonuna kadar açıldı anten. Acaba kapanacak mıydı; Sanki yarım gün anamı ağlatan kendisi değilmiş gibi de gayet cool bir şekilde kapandı pzvenk. 
    Bu sahneden sonra çetin geçen, yolları tuzaklarla dolu, 12 saat süren bir tamir serüvenini başarıyla tamamlamanın verdiği huzurla aşağıdaki videoyu çektim ve sizinle paylaşmak için mutluluk gözyaşlarıyla yazdım bu satırları. Bir sonraki serüvende görüşmek üzere.
    https://www.youtube.com/watch?v=CyFBhSJml18&ab_channel=bmxunderground2
  18. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by MilesTeg in Otomobil Hakkında Her şey   
    Evet tüm sigortalarda benzer oranlarda artış var. Araç ve emlak bedelleri üzerinden hesaplanınca böyle sonuçlar çıkması normal. Anormal olan otomobil ve ev fiyatlarının bu kadar çok yükselmiş olması. Tabii tamirat, tadilat masrafları da ekonomik koşullara bağlı olarak arttı. Tek sorun bizim gelirimizde artış olmaması. Sıçtık.
  19. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by Coppermine in En son aldıklarınız   
    İlginç ekran kartları koleksiyonumun yeni parçası; Kaçak kat çıkılmış Hercules Stingray 128/3D Voodoo Rush 





  20. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by Whooosh in Motosiklet kullanıcıları! Tanışalım. Künye/Tanışma   
    3 gün sonra 1 seneyi dolduruyorum bu motorla.

    1 senede 6300km yol yapmışım. (Aylık ortalama 517km )
    Toplamda 260 litre benzin harcamışım. (Ortalama 4L/100km )
    Benzin, 1 set lastik ve birkaç yağ değişimi hariç masraf yapmadım.
  21. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by GoXeL in Akaryakıt 50 TL'ye doğru giderken...   
    5 yıl mı? 21 senede sata sata bu hale getirdiler, yerine koymak en az 1 jenerasyon alır, 40 sene sonra 2000 lere dönüş oluruz işte
  22. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by infestor in Akaryakıt 50 TL'ye doğru giderken...   
    bence gidecekler. "istanbul'u reis birakmazzzz aagggbi" seklinde yavsak yavask konusanlarin dediginin tersine kaybettiler mesela. 
    gidecekler gitmesine ama bunlarin 20 yilda biraktigi enkazin temizlenmesi en az 5 yil alir.
     
  23. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by wazzap in Ev Kurma Deneyimleri   
    Buzdolabı dediğin aletin ömrü 10 yıldır bence. Zaten o zamana kadar daha verimlisi, daha iyisi çıkmış oluyor. 20 yıl kullanmalık 20bin TL vereceğime, 10 yıl kullanmalık iki tane 10bin TL'lik alırım.
  24. infestor liked şu konuya bir mesaj by Mr.Smith in Otomobil Hakkında Her şey   
    c5in debriyajıda değiştim. dökülene kadar devam. zaten yine 3 kuruş zam aldık. ötesi berisi derken 9 bin tuttu .
    100 200 bin üste krediyle verip 5 yaş genç araba için hiç kendimi kasamıycam. bakalım nereye kadar götürecek
  25. Mr.Smith liked şu konuya bir mesaj by stardust in En son aldıklarınız   
    breitling navitimer var bende ama ne yalan söyleyeyim meslek icabı değil sadece hava atma icabı alınmış bir saat.
    eskiden uçaklar daşşaklı pilot abiler tarafından manuel uçurulduğu için, yakıt-zaman-mesafe hesapları yüzünden iyi bir saat şartmış ama şuanki airbus uçağımın FMS sistemi bütün bu hesapları en ince ayrıntısına kadar kendi yaptığı için "havacılara" özel bir saate falan gerek yok. (var diyen pilot varsa s. git yemeyiz diyebilirsiniz, o derece  )
    heralde daha yeni pilot olup, cebimin para görmesiyle sapıtmamın, bir de tabii ki euro'nun ucuz olması sebebiyle tek maaş ile alabilme imkanı olması dolayısıyla almıştım.
    açıkçası deri kayışlı olanı aldığım için, eskimesin diye, sağa sola çarpar çizilir korkusuyla 1-2 kez dışında kesinlikle uçuşlarda takmadım, anca şık bir yere giderken falan diycem zaten pandemide oda kalmadı, çekmecenin derinliklerinde duruyor. en son ne zaman taktım unuttum bile.
    şuanki aklım olsa kesinlikle almazdım, hatta 2. el piyasası da var ama zurih'de kendi dükkanından "nispeten" ucuza almış olmamın hatırasına ve havacılığın güzel günlerinin anısına satmak da gelmiyor içimden.
    erkeğin pek bir aksesuarı yok ama yine de şu devirde, türkiye şartlarında böyle bir saat almayı düşünmek, atadan-dededen zengin hazıra konmuş tipler dışında maaşlı çalışan için enayilik.
    mekanik olduğu için ufak da olsa sapma yapıyor, bakımı var her yerde yaptıramazsın, yapan yer sağlam ücret ister vs. vs.
    çok açık söylüyorum en iyi saat casio edifice serisi, hani illa kaliteli bir saat istiyorsanız da seiko chronograph... bundan ötesi fanteziye girer.
    benim günlük en çok taktığım saat seiko solar chronograph, saatin kadranı güneş enerjisi paneli, pili şarjlı, en az 10 sene gidiyor diyorlar benim 7 sene oldu, aşırı tarz en memnun olduğum saat. pil değiştirmesi yok, kurması yok, mekanik sapması yok. tak ve kullan. amerika'dan bedava fiyata almıştım amazon'dan. şuan türkiye'deki fiyatlarına baktım da vay anasını sayın seyirciler keşke 1-2 tane de yedek alsaymışım diyorum.
    2. olarak en çok taktığım da "victorinox swiss army alpnach chronograph" ucuz bir isviçre mekaniği ama içindeki makine rolex'lerin ucuz modellerindekinin aynısı. o yüzden çok kaliteli bir saat, babama mezuniyet hediyesi diye aldırmıştım. (ucuz dediğim işte 1600 euro'cuk)
    bunlar dışında da 12 tane daha saat var ama pek takmadığım 2 tane g-shock, çok uyguna alıp hala daha metal bracelet'ini ayarlatmadığım bir edifice, 2 tane dandik ama tarz timex, 1 tane seiko kinetic var o da çok sade bir model seçmiştim anca takım elbise ile giyilecek vs.
    -
    uzun lafın kısası içinde olduğumuz şartlar aynı araba merakı olduğu gibi saatlere olan merakımı da kaçırdı.
    şuan kol saatine bakarak saat öğrenme ihtiyacı diye bir olay kalmadı 2022 dünyasında, uçakta saat, arabada saat, bilgisayarda oyun oynarken bile steam in-game menüsünü açsan saat., telefonu hiç saymıyorum bile. 
    komik gelecek ama victorinox saatim tam kurulu iken 46 saatten az gidiyor, yani genelde 2. taktığımda saat durmuş oluyor, çoğu zaman tekrar kurmakla uğraşmıyorum, gösterdiği saat de tarih de hep yanlış, hani kurması dert değil de tekrar saati ve tarihi ayarlamak vakit kaybı.
    (ps: sürekli takarsan kendi kendini kuran otomatik-mekanik saat ama sürekli takmıyorsun, mekanik saatleri takmadığın zaman sürekli hareket ettiren zamazingolar da var ama o kadar ileri gitmedim)
    öyle bir şey işte. 
    eskiden "erkek adam mekanik saat takar, pilli çocuk oyuncağı quartz saatler takmayın" falan gibi talihsiz açıklamalarım olmuştu DHW forumunda.
    şuan saatlerin geldiği nokta saat gösterme işlevinden çok uzakta, bilezik takmak gibi sadece bir aksesuar malesef. en azından benim için öyle, geçti o hevesler.
    amaaaaaaa....
    sözüm meclisten dışarı, apple watch takan, erkek demekten imtina edeceğim tiplere de dönüşmedim henüz. takan varsa alınmasın ama yakışmıyor be abi, yapmayın.
    fitness tracker ile alıp veremediğim yok, 100 liraya alınmış sade köşeli tasarımlı bir tane var, dışarıda spor yaparken takıyorum, kauçuk kayış, terlesen de yıkanır, kalp atışı, adım-mesafe falan ölçüyor, yani hiç değilse bir işlevi var ama cebinde akıllı telefon varken, akıllı saatin ne işlevi var, anca "ışınla bizi skati" derim ben o saatlere