TiesTorN

ben bu konuyu açtığımı bile unutmuşum  hafta sonu arap sabunu ile bir girişeceğim direksiyona.

sulandırılmış arap sabunu kullanman gerekiyor (suda çözünmeye ihtiyacı olmayan direkt kullanılabilenlerden)
 
sabunu ıslak süngerin üstüne ufak ufak dökerek tüm iç kısmı parça parça siliyorsun (kumaş & tüylü kısımlar hariç) silerken köpürüyor zaten bembeyaz. parça parça yapman gerekiyor yoksa etkisiz olur. yarım metrekarelik bir bölümü köpürtüp, hemen ardından mikro fiber bez ile siliyorsun. tüm iç kısım bitene kadar bu şekilde. komple bittikten sonra 1 posta daha gitmen gerekiyor ki iyice temizlensin. en sonda da 3. posta olarak sabun kullanmadan sadece nemli bez ile sil ve kurula, arap sabunu kalıntılarını iyice temizlesin.
 
not: yanında temiz su hazır bulunsun. her iki parça silmede bir süngeri yıkaman gerekiyor, çıkan pisliği gör  köpürebilmesi için de temiz su ile ıslanması lazım zaten sık sık.
 
işlem bittikten sonra bir kaç gün arap sabunu kokar arabanın içi  ama temizliği görünce umrunda olmuyor. zaten kokusu da kötü değil bence gayet hoş.

reno 12 toros aracımızı her türlü şekilde basınçlı basınçsız yıkayarak dünyayı 10 kez dolaştırmıştık. en ufak problemi olmamıştı. kaputu açıp su göstermediğin sürece her şekilde yıkanır araç. yılı önemli değil. başka yorumum yok.

ben hayatımda öyle bişey duymadım. o ancak kaputu açıp motoru yıkarsan olur, normal yıkama ile öyle bişey olma ihtimali neredeyse yok gibi. öyle olsa yağmur yağınca da arabaların yolda kalması lazım.

evet amerikada öyle saçma sapan katı kurallar var, yaşadığım zamanlardan biliyorum ama çözümsüz değil çoğu. yani garajın içinde değiştirdiğin yağı kim görecek de karışacak. sonra karanlıkta git atık yağı dök bir yere olsun bitsin.

bakanlık görevlisi imam hatip mezunu olunca böyle oluyor. matematik terk.

Mazda markasını eskiden çok severdim. Ancak, ikinci Mazda arabamda çok ciddi sorunlar yaşadım. Mazda CX-3 modelini almıştım ve ne yazık ki Mazda'nın ilk kompakt dizel tecrübesinin kurbanı olmuştum.
Aracımda kronik bir yakıt pompası problemi vardı; bir süre sonra araba, ıslık sesi çıkarır gibi bir ses yapıyordu. İlk başlarda bu sıkıntıyı servise anlatmakta çok zorlandım. Bu konuda bir forum açtım. Açtığım bu foruma, Mazda Türkiye sayfasından ciddi bir katılım oldu ve başka araçlarda da aynı problemin olduğu ortaya çıktı. Buna rağmen, servis personeli bu konuyu halen bilmediklerini söylüyordu.
İngiltere'de de benzer problemlerin başladığını belgeledim. Bu belgeleri ve kanıtları doğrudan Mazda Japonya'ya bildirdim. Bir süre sonra, geri çağırma niteliğinde bir bülten yayımlandı ve CX-3'lerdeki yakıt pompası değiştirildi. Ancak, değişen parça aynı kodlu olduğu için kronik sorun devam etti.
Daha sonra farklı bir yakıt pompası bülteni daha çıktı ve o da değişti. Ancak ıslık çalma problemi yine devam ediyordu, herhangi bir düzelme olmamıştı. Bu aşamadan sonra servis, yeni değişecek parçaların ücretlerini istemeye başladı. Kendi kronik sıkıntıları olmasına ve aracın ilk yılı dolmamış olmasına rağmen, durumu garantiye sokmamalarını anlayamadım. Hem bizim ülkemizden hem de yurt dışından birçok şikayet çığ gibi büyüdü.
Bu durum üzerine Mazda Japonya'ya oldukça detaylı (kallavi) bir mektup yazdım ve ayrıca Ankara'daki servisi de şikayet ettim. Aradan birkaç hafta geçtikten sonra, Mazda Japonya Fabrika Müdürü aradı. Telefon görüşmesi, Ankara'daki servisin sahibinin de katılımıyla üçlü gerçekleşti. Ankara'daki servis sahibi, neden şikayet ettiğimi sorguladı.
Aracın kronik bir sorunu olduğunu, bunun Mazda tarafından da kabul edildiğini ancak yetkili servis tarafından mağduriyetimizin giderilmediğini belirttim. Bu olay, çok ciddi bir krize yol açtı. Belli bir zaman geçtikten sonra, Ankara'daki iki yetkili servisten birinin kapandığını gördüm ( Mağduriyet yaşadığım servis )  ve böylece Ankara'da yetkili servis sayısı teke düştü.
Bu yaşadığım süreçlerden dolayı Mazda markasına olan sıcaklığım kayboldu. Benzinli araçları iyi olsa da, Mazda'dan yalnızca benzinli model alınacaksa alınır. Genel olarak Mazda, elektrikli ve dizel konularına uzak duruyor. Bu konulara çok bulaşmamak gerektiğini düşünüyorum.
-----------------
-----------------
-----------------
yaşadığım sorunla ilgili kısım aşağıda bu arada.;
Mazda CX-3 (1.5 Skyactiv-D Dizel) Kronik Sorunları
Yakıt Sistemi ve Filtre Sorunları (Islık Sesi ve Güç Kaybı)
Bu motorlarda yakıt sistemiyle ilgili kronik sıkıntılar sıklıkla rapor edilmiştir:
Yakıt Filtresi/Yakıt Dağıtımı Arızaları: En sık rapor edilen sorunlardan biri, yakıt filtresi ısıtıcısı, yakıt pompası veya yakıt hattı bileşenlerindeki arızalardır. Bu durum, motorun gerektiği kadar verimli yakıt alamamasına yol açar.
Islık Sesi/Tıslama: Kullanıcılar, özellikle motor yüke bindiğinde veya belirli bir devirdeyken, yakıt sisteminden veya turbo/emme sisteminden kaynaklanan ıslık benzeri sesler duyduklarını belirtmişlerdir. Bu durum, yakıt filtreleme sorunları veya turbo/hava kaçağı sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir.
Motor Yönetim Işığı ve Güç Kaybı: Yakıt filtresi ısıtıcısı arızaları veya yakıt basıncı sorunları nedeniyle motor arıza (Check Engine) lambasının yanması, motor gücünde düşüş ve tepki yavaşlaması gibi durumlar sıkça yaşanmıştır.
Geri Çağırma (Recall) ve Bültenler: Uluslararası kaynaklar, yakıt pompası ve yakıt sistemi bileşenleri ile ilgili geri çağırmaların (recall) yayımlandığını doğrulamaktadır. Bu geri çağırmalar, yakıt pompasının arızalanarak motorun stop etme riskini veya yakıt kaçağı riskini içeriyordu.

basınçlı makineden ne bekliyorsunuz ben anlamadım zaten
sadece aracın üzerindeki ince toz tabakasını temizlemekse amaç, basınç zaten gereksiz. ancak uzun yoldan sonra aracın önündeki böcek ölülerini temizlemek için veya aracın altlarındaki çamurları temizlemek için şart, hortum ile bunlar çok zor.

tam kafayı yemelik link... detay seviyesi manyak ama bahse konu olan farkların max %1-2 seviyelerinde olduğunu anlayınca sayfayı kapatıyorsunuz direkt. uygun fiyatlı bilindik markalardan birini alın geçin, bu kadar kafa yormaya gerek yok

Mercedes E'den başlar 

@TiesTorN

çıkmasa da olur, bir farkları yok zaten.
16gb'dan 24gb'a çıkan ram miktarı kullanıcıların %99'u için gereksiz.

6 ay kadar önce kelepirden m5 yayı düşürdüm, paslı olduğu ve artık bir işe yaramayacağı düşüncesi ile neredeyse bedavaya aldım.

yaylar bu şekilde geldi. tabi aldığım kişi alan kişinin kim olduğundan haberi yoktu  böyle değerli parçaları kelepirden artık işe yaramaz diye alıp sıfırlayıp taktığım şeylerin haddi hesabı yok şu arabada.
önce şu şekilde tellemeyle temizlik işlemi yaptım (dile kolay, 2 hafta sürdü. işçiliği çok zor) full temizlenmiş halleri;

sonrasında pastan ötürü biraz karıncalanma olduğu için sanki orjinal hali öyleymiş gibi elektrostatik pütürlü boya attırdım, son hali şu şekilde sıfır gibi oldu;

geçen hafta itibariyle ise arabaya taktırdım. before&after sonuç şu şekilde (yüksekliğe dikkat)
https://imgur.com/a/VhukrxL

motorin kullananlar ve pilli arabalar ocak dışıdır. saf benzin kokusuna geleceksiniz bir gün. 

oysaki kartal'ın soğutma suyu yerine işesen çalışması lazımdı
İşin şakası bir yana, büyükşehirlerin su kalitesi bırak içmeyi, yemekte kullanmayı, çiçeklerin dibine bile koyulmayacak düzeye geldi. Öyle kapalı ve tamamen metal bir sisteme koyan kafanın bulunduğu çok hücreli canlıya "usta" tanımlaması falan yapılmamalı

geçen sene gerzek ustanın biri kafasına göre benim kartalın suyunu kendi engin bilgisi doğrultusunda değiştirmeye karar verip yine musluk suyu koyduğu için şurdaki işlemi dün tekrarladım, yine tertemiz oldu
https://www.cursedhardware.com/topic/31-otomobil-hakkında-her-şey/?page=152#comment-148255
bu musluk suyu koyma düşüncesi nasıl yerleşmiş bu hayvanların kafasına bilmiyorum.

geçen sene gerzek ustanın biri kafasına göre benim kartalın suyunu kendi engin bilgisi doğrultusunda değiştirmeye karar verip yine musluk suyu koyduğu için şurdaki işlemi dün tekrarladım, yine tertemiz oldu
https://www.cursedhardware.com/topic/31-otomobil-hakkında-her-şey/?page=152#comment-148255
bu musluk suyu koyma düşüncesi nasıl yerleşmiş bu hayvanların kafasına bilmiyorum.

@jackjoker'in söylediğine ek olarak, bazen güvenliği tehdit etmeyen ama o anda hemen yaptıramayacağınız, fakat muayeneden geçirmeniz gereken durumlar da olabiliyor. zamanınız olmayabiliyor, veya o anda yeterli bütçeniz olmayabiliyor vs. 
benim mesela 3 sene önce bir dönem bmw'min kat'ı da yoktu, ABS sistemi de çalışmıyordu. o anda bu şekilde geçirmek için bu imkanları kullandım, ama daha sonra hem ABS'yi tamir ettim, hem de yeni kat taktırdım. bir sonraki muayeneden hiç müdahale etmeden kendi geçti. şimdi abs veya kat yok diye ne oldu, milletin canını tehlikeye mi attık? eski araçların hiç birinde yok zaten bunlar. o anda mağdur olmamı engelleyip, sonrasında hallettim. etik olup olmaması tartışılır, yanlış bulan yapmasın, herkesin kendi fikri.
abicim yanlış anlama da, bildiğim kadarıyla araban yok. araba sahibi olup da tüm masraflarından ve alınan tüm haraçlardan illallah dedikten sonra tekrar konuşuruz bu konuları.

evet bu tip bir şey alıp %50 suyla karıştırıp kullanabilirsin. bunlar konsantre olduğu için suyla karıştırmak gerekiyor.
motoru suyla temizlememe olayı duruma göre doğru duruma göre yanlış.
mesela tofaş gibi araçlarda motoru suyla temizlememen için hiç bir sebep yok çünkü araçta beyin namına hiç bir şey yok, kara düzen motor. en fazla bir kaç yerine su kaçar motor çalışmaz 10dk beklersin kuruduktan sonra çalışır.
bmw-merso gibi araçlarda motor kompartmanında her sokette ve her düzenekte sıvı izolasyonu vardır ama bu izolasyonlar çoğu eski araçta çöp durumunda olduğu için suyla yıkamayın derler o noktada haklılar çünkü her yerine su girebilir ve bir şeyleri bozabilirsin.
benim durumumda ise ben kafayı kırmış bir şekilde kaput altında bütün soketleri contaları ve izolasyon noktalarını yenileyip üstüne de kontak spreyi sıkıp kapattığım için kendi motorumdan eminim 1 damla su giremez hiç bir yere o yüzden kompresörü basıyorum rahatça.

benim tofaş kartalın soğutma sistemi vahim durumdaydı, yıllarca musluk suyu ile kullandım hiç umursamadım kalorifer peteği de artık tıkanmaya başlamış olsa gerek ki devir arttırmadan ısıtmamaya başlamıştı. hep bmw hep bmw olmaz, biraz da şununla ilgileneyim dedim ve soğutma sistemini temizlemeyi kafaya koydum. 
bütün hortumları söktüm, yıllardır musluk suyu ile kullanıldığı için içi resmen pas dünyası olmuş çamur gibi su aktı  radyatörden, hortumlardan, kalorifer peteğinden bahçe hortumu ile sıcak suyu bastım (kombiye bağlı), içinde kalan bütün paslı balçıklı suyu çıkan su berraklaşana kadar akıttım.
tüm noktalarından çıkan su berraklaştıktan sonra tüm hortumlarını geri bağlayıp içine würth radyatör temizleyici attım ve havasını alıp komple su ile doldurup motoru kendi halinde bıraktım 1 saat boyunca 2000 devirde çalıştı.
1 saatin sonunda sistemdeki suyun rengi tekrar şuna dönüştü;

tekrar tüm hortumları açtım, her yerinden köpürerek çamur kustu. yine aynı şekilde her yerine bastım hortumu, hem çamur hem kimyasal temizlenene kadar devam ettim. en son her şeyi toplayıp saf su ve antifriz doldurup havasını alıp kapattım. suyun son rengi şu haldeydi;

işlem toplamda 6 saat sürdü ama değdi. bugün 100km yol yaptım, suyun renginde bir değişme olmamış, bu da sistemin büyük ölçüde temizlendiği gösterir.
kalorifer peteği muhtemelen açılmış, sıcak hava sorunu düzelmiş. ayrıca radyatörün motoru soğutma kapasitesi inanılmaz artmış. radyatör fanı neredeyse devreye bile girmiyor ısınmadığı için.
son olarak şöyle slx motorumun bir resmini de koyayım keko gibi

saçma sapan işlerle uğraştıracaklarına direkt olarak bu fiyattan devam edebilirsiniz deseler ne müşteri yorulacak ne de kendi çalışanlarına gereksiz külfet çıkacak. ne kadar salak bir sistemin içerisindeyiz yahu.

başkan senin BMW konusunun yüzde 10 u bile etmez benim proje. Proje dediğin senin gibi girilmesi zor bir makinayı  ( her baba yiğidin harcı değildir BMW makinaya girişmek ) ayağa kaldırmaktır. Bizim ki mevcut kitleri uygulamak. Yinede teşekkürler. Okuyan, ve turbo civic almak isteyen olursa aracın potansiyelini sunuyorum ben sadece. 
Hondanın motoru çok potansiyeli olan bir motor. Bu yüzden dünyada epey tutuluyor. Bakalım bizim ki kendi halimizde oynamalar. 
 

ben tt'deyim bu arada, 135 tl'ye 10gb'lık paketteyim (vergilerle vs 156tl'ye geliyor) aralıkta bitecek, bakalım nasıl bir tarife sunacaklar.
bu ayın başında aradılar, tarifenizin bitmesine az kalmış falan filan konuştu bir şeyler. çok da dinlemedim açıkçası, hanfendi daha 4 ay var ne az kalması, son ay ararsınız dedim kapattım.
bütün operatörler arasında dansöz gibi dolaşıyoruz yıllardır, tt en önyargılı olduğum operatördü o yüzden hiç geçmemiştim, geçen seneki kampanyası efsane fiyat olunca bir deneyeyim dedim ve tüm önyargım kırıldı. 3 operatör arasında benim için en iyisi bu oldu diyebilirim. hem çekim kalitesi hem internet hızı. muhtemelen yaşadığım bölgelerle ilgili bir durum.
kota konusu benim için önemsiz, evde wifi var, işe gitsem orda wifi var, arkadaşların evine gitsem oralarda da wifi var. 2 gün sonra kotam yenilenecek, açtım baktım 500mb bile harcamamışım bu ay paketten. herhangi bir operatör 5gb kotalı ucuz fiyatlı tarife verse anında geçerim umrumda olmaz  yılda 1 kere bodruma tatile gidiyoruz, tek kota harcadığım yer orası oluyor, orda da 1 aylık ek kota alırım olur biter.
 
not: başlığı da değiştiriyorum artık, konu turkcell'den çıkalı çok oldu.

saçma sapan işlerle uğraştıracaklarına direkt olarak bu fiyattan devam edebilirsiniz deseler ne müşteri yorulacak ne de kendi çalışanlarına gereksiz külfet çıkacak. ne kadar salak bir sistemin içerisindeyiz yahu.

saçma sapan işlerle uğraştıracaklarına direkt olarak bu fiyattan devam edebilirsiniz deseler ne müşteri yorulacak ne de kendi çalışanlarına gereksiz külfet çıkacak. ne kadar salak bir sistemin içerisindeyiz yahu.