JardeL

Emniyet kemerimde geri sarma biraz sıkıntılıydı. Silicone Spray ile kemerin temas ettiği yerleri sprayledim, ve bana temas etmeyen icerideki kumaşı sprayledim. Şuan hızlica topluyor.
 

 
ASUS_Z00AD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
 

CH VI Hero da bu arada sorunsuz değil, hatta Ryzen platformu  daha önce de yazdım şu anda sorun çıkarmaya müsait.
 
Aceleye gelmiş bir platform görüntüsünde şu an.

Liquimoly Otomatik Şanzıman Katkısı

Sorentonun vites kutusu için 8 ay önce kışa girmeden kullanmıştım. Tamamen liquimoly kataloğunu incelerken gördüğüm bir ürün. Herhangi bir probleme karşı değil, ömür uzatma amaçlı kullandım.
Herhangi bir zarar görmedim, deneysel amaçlı başka bir örnek aracım yok, meydana gelen faydalarını anlatamayacagim, ama iddiası yağ filminde yırtılmalarını engellemek ve şanzıman içindeki kauçuk parçaların yumuşaklığını koruyarak basınç sızdırmazlığı sağlamak. Çeşitli yağ odacıkları bulunuyor, bunlarda kauçuk sertleşmesinden dolayı basınç kaçması olabiliyor, genelde sabah soğukluğunda vites geçişinin sarsıntılı olup, ısınınca düzelmesi gibi belirtileri var. Bende boyle birşey yok, tamamen omur uzatma amaçlı kullandım. Yine markaya güvenerek...

Böyle bir ürün olduğunu da belirtmek istedim.

ASUS_Z00AD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sorento aracımda, triger zinciri değişimi yaptırmıştım. Bu işlem için yağ karteri de sökülmesi gerekiyordu. Tamamen pisligin biriktiği bölge de sökülmüş olacağı için, motor iç temizleyici kullandım. Sadece yağ tapasi sökülünce herşeyi dışarı atamıyorsunuz, karterin dibinde 300ml falan yağ kalıyor. Benim araç 8.2 litre alıyor, başka araçlarda daha az kalıyordur. Yada beklenmiyorsa iyice boşalması daha çok kalabilir, neyse...

Ürün linki:
http://www.hepsiburada.com/liqui-moly-karter-temizleyici-300-ml-p-OTSON2640?magaza=Bebegold Otogold

Araç dizel olduğu için, yağ zaten 10 dakika da siyahlasiyor. Bu yüzden şöyle temizledi boyle temizledi diyecek bir kriterim yok. Yağ simsiyah aktı.

Kullanımı: değişimden önce yag dolumu tapasindan döküyorsunuz, 10 dakika sonra motor stop edip, alttan yağı bosaltiyorsunuz. İmkan varsa karteri de söküp 1 kerelik temizlemiş olun. Ben yaptım, çalışma anlamında bir gariplik olmadı, herhangi bir yakit tuketiminde de degisiklik olmadi. Subaplarin, eksantrik millerinin orada birseyler biriktiyse belki onlardan kurtulmusumdur. Ucuz bir ürün, tamamen marka güveni ve duman önleyicinin gösterdiği başarının etkisi ile aldım.



ASUS_Z00AD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Picantonun benzin tuketimine etkisi olur mu diye, benzin enjektör temizleyici aldım. Aracta herhangi bir tekleme, titreme abuk sabuk bir hareket yoktu, kullandıktan sonra da hissiyat olarak bir degisiklik olmadı. Enjektörleri de fiziken söküp incelemedim, öncesi ve sonrası olarak. Tüketime de bir etkisi olmadı, ya zaten sorun yoktu yada işe yaramıyor.
Bu yüzden bu ürün en şaibeli olan
http://www.hepsiburada.com/liqui-moly-benzinli---enjektor-temizleyici-300-ml-p-OTSON5110?magaza=Bebegold Otogold


ASUS_Z00AD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Selamlar, ilk anlatacağım ürün Duman önleyici.
 
Tabii ki dumanın ne olduğu önemli.
 
Tahmini bilgime dayanaraktan
Mavi, yağ yakma belirtisi
Siyah, zengin mazot yakma belirtisi
Beyaz, silindir odasına su girme belirtisi yada
Griye az yakın, kurumlaşma belirtisi.
 
Sorento dizel aracımda griye yakin duman vardı, bazen sabah ilk calistirmalarda ve 60la 3. Vites civarı giderken, bazen de arkadan gelen tacizlere kickdown yaptığımda oluşuyordu.
 
BİRAZ TARİFİN DIŞINA ÇIKTIM.
 
Depo lambası yandıktan sonra bir şişe kullanıp(yoğun olsun diye) 15 km falan gün içinde sürdükten sonra, 20 litre mazot alıp depo lambası yandıktan sonra tekrar fulledim. Dip gazda duman oluyordu, muhtemelen kurum yanıyordu, heralde yanacak kurumu bu karışım söktü attı, boyle bir duman olmuyor. Dumandan rahatsız değildim, kurumdan bir yerler tıkanmasın diye çekiniyordum, bu amaçla denedim. Otoparktaki zeminde siyah noktaciklar oluşturdu, egsozdan birşeyler tükürttü.
Problemi olanlar için:
http://www.hepsiburada.com/liqui-mo...-duman-onleyici-p-OTSONLM5180?magaza=Bebegold Otogold
 
ASUS_Z00AD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
 

BTK ile servis sağlayıcılar kota konusunda muhtemelen anlasmislardi. Tepkiler artınca Kablonet hariç diğerleri ger adım attılar anlaşılan. Nereden baksaniz rezillik...
 
Benim Kablonet ile 2019 a kadar sözleşmem var. Ofise ayri paket alayım diyordum sular durulana kadar evdeki hattı kullanacağım. Iyi bir tarifeye denk gelirsem ofise alıp evde de kullanırım olmadi. Ev ve ofis ayni binada olunca kucuk bir avantaj oluyor boyle..
 
Bu arada DH ye de gercekten helal olsun. Guzel yayınlar yapmışlar...

 
Sigorta şirketlerinin asıl problemi trafik sigortalarındaki bedeni hasarlardı.( yani trafik kazası sonucundaki ölüm, sakatlık durumunda ödenen yüksek tutarlı hasarlar ve manevi tazminatlar)
 
Daha net anlayabilmeniz için bir örnek vereyim;
Diyelim bir kişi hatalı sollama yaptı ve kaza sonucunda vefat etti. Tüm kusurda vefat eden sürücüdeydi. Trafik sigortası genel şartları derki kusurlu olan sürücü için sigorta şirketi herhangi bir ödeme yapmaz. Ancak hukuk diyor ki bu ölen adam kusurluydu ama bu sürücünün geride çocuğu, eşi yani bakmakla yükümlü olan kişiler vardı. Trafik sigortasıda 3. şahıslara karşı bir sorumluluk sigortası olduğu için, burada eş, çocuk 3. şahıstır, dolayısı ile geride kalanlara tazminat ödenmeli...
Yargıtaydan çıkan binlerce böyle emsal karar olması sebebiyle 2014 - 2015 yılından itibaren 10 yıl geriye dönük olarak tüm avukatlık büroları, hastahanelerden trafik kazası sonucu ölen kişilerin ölüm listelerini aldılar ve ailelerinden vekalet alarak sigorta şirketlerine tazminat davaları açmaya başladılar. (Avukatlar için yeni bir sektör oluştu, şirketlerden aldıkları tazminatın %10-15-20-30 hatta yarısını avukatlar almaya başladılar, sadece bu işle uğraşan avukatlar var, kısa bir araştırma ile internette bulabilirsiniz.) 
 
Bunun sonucunda önceki yıllarda uygun fiyatlarla trafik sigortası yapan şirketler duruma hazırlıksız yakalandı ve geçmişe yönelik 10 yıllarından sorumlu oldukları için ciddi tazminatlar ödemeye başladılar. Bunun sonucunda da benim de çalıştığım şirket dahil olmak üzere birçok şirket trafik sigortası yapmak istemedi ve kendini kurtaran primlerlerle satmaya çalıştılar. Bildiğiniz üzere sigorta bir havuz olduğu için bir taraftan boşalırken, diğer taraftan hızlıca da doldurmak gerekiyor. Doğal olarak primler tüketiciye ağır gelmeye başladı. Maalesef devlet bu noktada bazı hukuksal reformlar yaptı ama daha sonuçları yeni yeni ortaya çıkarken bir anda bu sabit tarifeyi getirerek işleri daha da çıkmaza soktu. 
 
Sizin durumunuza baktığımızda, küçük hacimli motorsiklet kullanan birinin ölüm riskinin daha yüksek olması, yukarıda saydığım bedeni hasar riskinden ötürü şirketler primini yüksek alıyor. Çünkü düşük hacimli motorlar hemen hergün trafikte kullanılıyor ve buda riski arttırıyor. 
Ancak motorunuz 600 cc ve üzeri hobi motoru olsaydı (racing motorlar hariç), emin olun çok daha uygun prim veren yerler bulabilecektiniz. Çünkü istatistikler; hobi motorlarının genelde hafta sonu kullanılan, yağışlı havalarda hiç kullanılmayan, 35 yaş üzeri kişiler tarafından kullanılan araçlar olduğunu gösteriyor. Dolayısı ile 125 cc motorlara göre kaza riski daha düşük. 
 
 

Arkadaşlar selam,
 
trafik branşında olmasada sigorta şirketinde çalıştığım için konuyu kısaca size özetleyeyim. Sigorta şirketlerinin düşündüğünüz ölçüde "düdükledikleri" filan yoktu. Olay nasıl başladı derseniz; Devlet bundan birkaç yıl önce trafik sigortasında serbest tarifeye geçti, yani isteyen istediği primi versin dedi. Ben çalıştığım firmamın adını vermek istemiyorum reklam olmasın diye ama bizim şirketin trafik primleri serbest tarife sonrasında çok düşük bir primde olmadı hiçbir zaman. Çok ciddi aktüeryal hesaplamalar ile olması gereken prim neyse biz onu dedik bu da pazar payımızı fazla yüksek tutamadı hatta pazar payımızı kaybettik. Ancak bu dönemde diğer bazı şirketler ciddi bir fiyat rekabetine girdiler ve primi hesaplanamaz ölçüde düşürdüler. Bu durumun altında da mantıklı aktüeryal bir hesaplama olmadığından da birkaç sene içerisinde büyük zararlar yazmaya başladılar. O noktada bu rekabete giren başta büyük sigorta şirketleri akabinde de onların takipçisi olarak diğer ufak şirketler bu zararı biran önce çıkartabilmek için çok ciddi prim artışına gittiler. İşte sizin gördüğünüz bu ciddi prim artışları bu dönemlere tekabül ediyor. Bu şirketler vakıf kuruluşu değiller tabiiki hepsi birer ticari işletme ve kar odaklı çalışıyorlar. Şu noktada devlet bir üst limit getirerek sigortacının karını kısmadı, ciddi şekilde zarar etmesine yol açtı. Çoğunuz birer ticari işletmede çalışıyorsunuz, örneğin bir lokantanız var diyelim; kuru fasulyeyi 5 liraya mal ediyorsunuz ve 6 liraya satıyorsunuz. Sonra Devlet gelip diyor ki "kuru fasulyeyi isteyen istediği fiyata satabilir" ve akabinde aynı mahalledeki diğer kuru fasulyeciler de rekabete tutuştular ve kasesini 1 liraya kadar düşürdüler. Sonra içlerinden en büyüğü zarar edince "yeter artık yoksa batacağım" diyip kase fiyatını 9 lira yaptı. Bunu gören diğer ufaklar da "o 9 lira yaptıysa bizde arttıralım" dediler. Bu arada siz hala 6 liradan satmaktasınız ve birden en yüksekken neredeyse en düşük fiyata satan şirketlerden birisi oldunuz artık ancak sonuçlarınız tabiiki iyi. Sonra bir bakıyorsunuz devlet gelip diyor "bu kuru fasulyeyi 4 liraya satacaksın ve isteyen herkese de satış yapmak zorundasın." Şu durumda ne düşünürsünüz?
 
Açıkcası bu durum bazı ufak sigorta şirketlerinin batmasına sebebiyet verebileceği gibi büyük olanların da yatırım yapmamalarını sağlayacaktır. Önümüzdeki dönemde işten çıkarmalar başlayacağını düşünüyorum.

 
 
En fazla 1 ay öncesinden fiyat alabilirsiniz. 

VW'de Serbest Surus diye geciyormus bu;

VW'de Serbest Surus diye geciyormus bu;

Dizi iyi , birşeyler oluyor ama gereksiz uzuyor. Ben yine takip ediyorum, ama sabrımın üst sınırlarına gelmeye başladı. 
 
Sezonlarca uzatacak bir yanı kalmadı bunun. Bir şekilde sona bağlamaları lazım.
 
Adamların ne yaptıkları belli değil, uzun dönem stratejileri yok. Kardeşim bul bir gemi, kıyılardan bir dolaş bakalım sağlam yer kalmış mı? Washington 'a git. Telsiz istasyonu kurmaya çalış. Ne biliyim ben , askeri üs bul, ağır silah kap. 

Dizi 3 sezon önce bitmeliydi, boşa geçiyor izlediğimiz zaman, "Cash Cow"un da .okunu çıkardılar. 
 
Bu sezon Negan faktörüyle daha idare ederdi ama toplamda baktığında ne oldu dersen kocaman bir sıfır. 

Yakın zamandan şöyle bir inceleme vardı :
C200d Dizel Mercedes İnceleme "BMW 3 kullanıcısından"
 

 
 
Arkaya oturunca Polo'ya oturmuş gibi oldu adam. Belki kendisi çok iridir bilemeyeceğim ama garip geldi.

Nurus Kartal'da varmış hatta bize söylemeyen @@allreadydead arkadaşımızı da kınıyorum, iş merkezinin ilk şubesini o açmış :
 
"Allready İlk Şubesini Monumento Kartal'da Açtı / 21.10.2014" 

Ooo biraz geç oldu ama kazasız belasız masrafsız (ya da mümkün olduka az ) kullanmanı dilerim. Çok trip alet almışsın. E39 çok güzel bi kasa. V8 mevzusuna zaten girmiyorum.
 
Kaplama olayını ben de seviyordum. Mat olanlar çok fazla ayağa düştü ve belli bazı hani audici ya da estorilci tayfa var ya onlar yüzünden bende artık çok düşük kalite algısı yaratıyor.
 
Yanlız dedikleriniz çok doğru. 2007 ya da 2008 yılında subarumu beyaz kaplattım. 3m. Zamanla sağı solu bozulmaya başlıyor malzemenin. İstediğiniz kadar kaliteli malzeme ve işçilik kullanın durum bu. O yüzden benim kadar obsesyon derecesinde alakadar olanlara kesinlikle tavsiye etmem. O kenar kalkıyor arkadaş. Isıt gerdir, ısıtma gerdirme geniş geniş ypaıştır. Ya da yuvarlak içbükey yerlerde kalkıyo hava doluyor vs vs. Ön tamponu kaç kere gidip kaplattım yeniden sayamadım.
 
Hepsini geçtim 1 sene kullandıktan sonra sıkıldım. Söktük. Kaplayan adamlar kendisi söktü usulünce. Önceden boyalı olan yüzeylerin istisnasız hiçbiyerinde boya kalmıyor. Kaplmayla birlikte vernik ve boyayı da söküyosunuz. Benim boyasız olan bazı yüzeylerdede yer yer vernik ve boya bozulmaları oldu ama o konuda kesin olur diyemiyorum acıkcası. Neticede söktüğüm gibi kaplamam gerekti çünkü komple boya gerekiyordu arabaya. Uzunca bi sürede kaplama olayına uyuz ama arabası mat siyah kaplı biri olarak dolaştım. Komple boya için bütçe planları yaparken zaten 7 arabalı bi zincirleme kazanın 6. arabası oldum.   Pert.
 
Tabi geçen 10 senede malzeme geliştiyse ve daha verimli uygulama şekilleri bulunduysa belki kurtarmışlardır mevzuyu. Çevremde hiç motorlu taşıt enthusiastı olup aracını kaplayan kimse kalmadı için takip edemedim.

Arkadaşlar merhaba,
 
Tchibo, Tern marka katlanır bisikletleri satmaya başladı belki biliyorsunuzdur. Katlanır bisikler olarak Tern ve Dahon için kalitelerinin iyi olduğu söylenmekte. Bende yakın zamanda katlanır bisiklet almak için araştırıyordum. Bu iki markanın ürünleri de kurdaki değişimden dolayı ciddi artmış durumdalar.
 
Tchibo'da Tern Link B7 ve C7 (aslında görseller ve özellikler Link C8'in) modelleri satılıyor. ( https://www.tchibo.com.tr/tern-katlanir-bisiklet-c400081785.html) 
Belirlenen fiyatlar piyasa ile nisbeten aynı rakamlar. Ancak turuncu forumda tchibo üzerinden %28 indirim kuponunu 10 TL ye satın almak mümkün. 2 kod olarak satıyorlar ve kendi tchibo hesabınızda çalışıyor. Bir de üzerine avantajix indirimini kullanınca 1.740 TL fiyatlı tern link C7 (yada C8) 1.169 TL ye geliyor. Dün satın aldım ve bu gün kargoya verilecekmiş. Üstelik tchibo 250 TL üzeri alışverişlerde makyaj fırça setini de ücretsiz hediye ediyor 
 
Sözün özü, katlanır bisiklet olarak Tern'i ve bu modellerini düşünenler varsa bu fiyata piyasada bulmanız imkansız, kesinlikle tavsiye ederim.

Turkcell TV için bazen farklı bir VCI kullandırıp kotadan saymıyor, Tivibu da da benzer durum, bu yüzden cihaz değiştirmek problem olabiliyor ama Digiturk Play için böyle bir durum yok diye biliyorum.

Yakin zamanda mevzusu gecmisti, soyle bir videoya rastladim;
 
The Differences Between Audi Quattro and BMW xDrive
 

@
 
Araca kaplama yaptirmayi dusunuyor musun?.. Maliyeti ne arayip sormadim ama su arac feci guzel olmus;
 

 
[ http://www.folioplus.net/album/bmw-4-super-saten-titanyum-gri/ ]

2 nesil için iPhone değiştirmeye değmez bence. En az 3. nesli almak lazım fark görmek için. 6 Plus kullanırken, 6S Plus'da çok ciddi bir fark görmedim. Ama tabii ki biraz fark var. Şimdi 7 Plus kullanıyorum, hız farkı kendini belli ediyor. Özellikle parmak izi okuyucu inanılmaz hızlı çalışıyor. Kamerası da özellikle gece daha iyi.
 
Bence 5 gittiği yere kadar kullanılıp, almışken son nesil alınır. Oyun oynamayıp fotoğraf çekmiyorsa 5 şu anda kurtarır diye düşünüyorum.
 
Eğer telefonda batarya vs. sorunu varsa onu da değiştiren yerler var.

Bence satmakla uğraşma yeni alınacaksa alınmaz da elde varsa geberene kadar kullanılır apple. Hanım memnun misal. Ona yenisini alırsak muhtemelen 6 yı bana verecek sonra hoş ben windows phone ile memnunum hayatımdan ama

PS4'de bu Alien oyununun bir özelliği var. PS Camera ile odadaki sesleri de algılıyor. Ekstra bir gerilim katıyor bu. Uzaktan kumandayı düşürdüm bir kere, Alien koşa koşa gelmeye başladı. Zıpladım olduğum yerde tabi

Selamlar,
 
Geçen sene Mayıs ayında Q Acoustics BT3 almak üzereyken son anda Steljes NS3 alıp uzun süren araştırma sürecini tamamlamıştım. NS3'ü seçme nedenlerim:
 
- Kağıt üzerinde BT3 ile aynı özelliklerde olması,
- Fiyatının daha uygun olması (500 - 600 TL fark ediyordu yanlış hatırlamıyorsam)
- NS3'ün daha güzel durması (Salonda plakçalar ile kullandığım için BT3 daha çok bilgisayar hoparlörüne benziyor geldi)
- NS3 hakancez'in de referans olduğu bir üründü
 
yaklaşık 1 yıldır NS3 ile mutlu mesut yaşıyoruz. Şu anda TV, plakçalar ve BT veya 3,5 mm üzerinden telefon/ipad bağlı durumda.
 
Tek problemim kumandanın çekim gücünün düşük olması o da sadece kaynak değiştirirken kullanıldığı için çok dert olmuyor.