Thustu

Üye
  • Mesaj sayısı

    300
  • Üyelik tarihi

  • Son ziyareti


Reputation Activity

  1. Thustu liked şu konuya bir mesaj by SkyWarrior in Windows 11   
    Saçmaydı zaten. Windows windows olarak kalamadı bir türlü. Yok WSL yok bilmemne. Yaw windowssun sen. Bir işletim sistemi hem hypervisor, hem OS hem konsol hem mobile OS olamaz. Hayatın genel gidişatına aykırı. Hele ki komedi alıyorsun cihaz embedded windows ile geliyor. My Pictures My Music klasörleri yaw aldığım cihaz endüstriyel. Bir ciddiyeti olsun değil mi. Embedded sistem yapıyorsun bana gaming pc satmıyorsun. 
    MSin kafası çok karışık. Windowsu sadece bir kernelden ibaret vermeli. DE seçenekleri olmalı isteyen istediğini kullanabilmeli. 
  2. Thustu liked şu konuya bir mesaj by wazzap in Windows 11   
    Kesin öyledir.
  3. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Definitive in Otomobil Hakkında Her şey   
    Arabasına kendi çapında bakım ve temizlik yapanların @TiesTorN'un yaptıklarından esinlenip çalışmamaları kendi yararlarına olur. Bu adam göründüğü üzere zaten arabayı denize sokup çıkartsa bile yeniden toplayabiliyor. Boşuna elinize almayın motorları .vs

  4. Thustu liked şu konuya bir mesaj by TiesTorN in Otomobil Hakkında Her şey   
    işin garip yani bu iq50 varlıklar merceksiz halojen farına xenon taktığında önünü iyi aydınlattığını sanıyor. halbuki halojen taksa önü çok daha iyi aydınlanacak. öndeki adamı kör etmekten başka bir işe yaramıyor merceksiz xenon. ben bu tipler karşımdan geldiği zaman direkt uzunları yakıp sokuyorum gözüne ki benim uzunlar adamın gözüne fena girer ışık şiddeti çok güçlü. iq seviyesinden ötürü pek bir şey anladığını düşünmesem de ben rahatlıyorum.
    bir de ampul tipi doğru ama farın açısı uzaya bakan tipler var. tuvturk far ayarına hafif kusur yazıp gönderdiği sürece o iş düzelmez. ellerinde makine var halbuki ayarlamaları 2dk sürer. herkesi ayarlayıp gönderseler trafik gece daha çekilir olur.
  5. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Atrin in En son aldıklarınız   
    Aynen öyle. Hatta bence "müşteri her zaman haklıdır" olayı da tartışmaya açık. Bir adam flat white bardağımız kulplu değil diye dükkanda olay çıkarmıştı. Nasıl kulplu olmazmış. Dünyanın her yerine gitmiş hiç böyle şey görmemişmiş ben nasıl ona su bardağında kahve verirmişim (bardak da bu https://www.pasabahcemagazalari.com/cay-kahve/cay-kahve-fincanlari/electrum-seramik-latte-bardagi/u-10020445-250-11414). Kahveyi kulplu bardağa aktardım yine olmadı. Ben hesaptan silmeyeceğimi, bana sipariş verirken kulplu bardakta yapar mısınız demediğini, üründe bir hata olmadığını ve kahveyi bile tatmadığını söyledim. Bana müşteri her zaman haklı mıdır dedi bende hayır dedim. Konu uzadı ben de dükkandan bir an önce gitsin diye sildim kahveyi hesaptan. 10dk sonra google reviews dan mail geldi  
    Adam gittikten sonra diğer müşteriler bile adamın deli olduğunu fark edip "olay çıkarmaya gelmişti o zaten boşverin" diyerek tesellide bulundular. Millet deli amk. Starbucs a gidip kahve isteyip ben bu kahveyi beğenmedim veya böyle karton bardak mı olur amk ben bunu ödemiyorum diyemiyor gelip bize çatıyor. 
  6. Thustu liked şu konuya bir mesaj by stardust in En son aldıklarınız   
     
    ...zaten çok güzel filtre kahve yapıyordum evde. Eşimin ısrarı ile bir de espresso makinesi çıktı başımıza.
    Fiyatı beklediğim kadar düşmediği için çok söylenerek aldım ama 1500 bar basınç ve seramik öğütücüsü ile harika espresso veriyor. Köpüklü kahve içmesem de latte, latte macchiato, cappuccino ve flat white kahvesi göz dolduruyor.
    Cafe Au Lait içiyorum -köpüksüz- az sütlü, yeni favorim oldu. Arkadaki turuncu paketi de özellikle Addis Ababa'ya gidip, bizzat Habeşistan'daki en iyi kahveciden aldım.  eşim daha hazır değil o kadar sert bir kahveye ama madem espresso makinesi aldık aletin hakkını verelim dedim.
    Moliendo'nun house blend'i herkesin hoşuna gidebilecek rahat içimli ve -nisbeten- ucuz bir kahve 
    Etiyopya Yirgacheffe kahvesi Türkiye'de bulunabilen en güzel kahvelerden olsa da malesef fiyatı cep yakıyor.
    Yemen Mocha'sını da indirim vardı, denemek için aldım, henüz açmadım aroması kaçmasın diye.
    Evde 2-3 çeşit çekilmiş filtre kahve var onları bitirmeye çalışıyorum.
    Taşikardi olmazsak iyidir...
  7. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Definitive in Otomobil Hakkında Her şey   
    Toyota 1.8 Hybrid motorlu modeli çatır çatır satıyor. Tamam bir dezavantajı var ama bu süper başarısız oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Mazda hiç bir zaman dikiş tutturmayı beceremedi bu ülkede.
  8. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Altan Yoklar in En son aldıklarınız   


    Soundblaster ses kartı geldi Audioengine ile kullanmak için fakat bir hafta evde değilim dönünce deneyeceğim.
    Yeni sabun kalıplarım da geldi.
    Şu penisli olan ile renkli sabun yapacağım. Kalıptan çıkarıp daha büyük kalıplara renksiz sabun yapıp içine penisleri gömeceğim. Arkadaşlara dağıtacağım.
    Başta görünmeyecekler kullandıkça alet ortaya çıkacak😁
    Alttaki de yeni 

     
     
  9. Thustu liked şu konuya bir mesaj by infestor in Otomobil Hakkında Her şey   
    aracim henuz anca 800 km oldu ama mini incelememi paylasayim 
    daha once 1.6 CDTI tor tor turbo dizel kullanicisi oldugum icin bu mazda'nin motoru 2.0 da olsa bana biraz gucsuz gibi geliyor. tamamen subjektif, belki torkun eksikliginden dolayidir. benzin motor oldugu icin de daha fazla vites degistirmek gerekiyor (benim icin guzel bir olay) mazda vites olayini cok guzel yapmis. araliklar kisa ve her degistirmede boyle ufak bir klik sesi geliyor. 'datmin' edici arka suspansiyon çıbık (torsiyon cubugu), astra'da da aynisiydi. benim icin degisen bisey yok.  aracin kabini -rengi disinda (cok fazla siyah)- cok hosuma gidiyor. tasarimi gayet sade. ic mekan kalitesi astra'dan fln cok daha iyi. kardesimde passat var. ondan da iyi. acikcasi bu beni sasirtti.  hayvan gibi ses izolasyonu yapmislar. burada yollar da kaymak gibi olunca gayet sessiz oluyor.  kabinde surucunun dokunacagi heryer yımışah  fake kalite algisi olsa da guzel. infotainment ekraninin dokunmatik olmamasi da cok iyi dusunulmus. vites kolunun hemen altindaki çembersel kadrandan herseyi yapabiliyorsunuz gozunuzu yoldan ayirmadan. kör nokta sistemi guzel. hem HUD'da gosteriyor hem aynalarda. yoldan ziyade supermarket otoparkindan geri geri cikarken guzel ise yariyor.  apple carplay/android auto icin kabloyla baglamak lazim. kablosuz yapmamislar.  arka koltuk diz ve tavan mesafeleri tirt. cocuklu fln bir aile icin bu arac izdirap olur. hatchback'de daha da kotuymus.  kadranlar gayet basit ve okunabilir. alengirli tasarim falan yok. infotainment'ta da 50 milyon tane ayar yok. biraz sinirli ama basit ve kullanisli (kendi navigasyonu dandik. bi kere ayip olmasin diye kullandim. grafikler 90lardan kalma ve rota hesaplamasi cok kotu) pek kullanma firsati bulamasam da iste koltuk isitma (wuuuuuu), adaptif cruise control, serit takip asistani, otomatik silecekler gibi findik fistik ozellikler var. bunlarin arasinda tek sevdigim hiz sinirini daimi gosteren ozellik (traffic sign recognition mi ne oyle birsey adi) cunku burada cezalar fena ve hiz limitleri dusuk. 40 yerine 50yle giderken bile şrrrak diye ceza gelebiliyor. bir de sileceklerin su fiskirtma nozullari yok, onun yerine citroënlerdeki gibi hortum direk silecege kadar geliyor. minik ve hos bir ozellik  
    bir de bu mazda connected services ozelligi bayaa bir tirt. suresi bitince abonelik falan uzatmayacam.
  10. Thustu liked şu konuya bir mesaj by snc-tr in Motosiklet kullanıcıları! Tanışalım. Künye/Tanışma   
    Karşınızda benim oğlan 
    Kendisi de KTM 50SX ile aramıza katıldı.

  11. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Najaz in En son aldıklarınız   
    Network Walkman koleksiyonuma katmak icin senelerdir pesinde kostugum mucevhere sonunda kavustum
    Sony NW-MS90D
    Bu ufaklik, Sony'nin MemoryStick hafiza kartinin yaninda dahili flash bellek depolama kullanan ilk cihazi. Bu seride sony iki model cikartmis. 256 MB dahili bellege sahip olan NW-MS70D ile 512 MB dahili bellege sahip olan NW-MS90D. Her iki cihazin depolama alani, azami 128 MB kapasiteli MemoryStick Duo kartlariyla arttirilabiliyor. Cihazlar sadece Sony'nin ATRAC3 codec'iyle kodlanmis dosyalari calabiliyor.
    2003 yilinin Ekim ayinda piyasaya suruldugunde 400 USD'ye satilan bu cihazda Sony gerek tasarim, gerekse de malzeme kalitesi olarak masraftan kacinmamis. Cihazin kasasi Titanyum alasimdan imal edilmis. Belki biraz da bu yuzden, 20 yillik bir cihaz olmasina ragmen bendeki ornegi sifirdan farksiz durumda. Yaklasik 30 saat muzik dinleme imkani sunan 600 mAh kapasiteli bir Ni-MH dahili pil barindiran cihaz, yaninda gelen bir stand ile hem sarj oluyor, hem de USB uzerinden bilgisayara baglaniyor. Cihaza muzik yuklemek icinse Sony'nin SonicStage yazilimini kullanmak zorundasiniz.
     



  12. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Coppermine in En son aldıklarınız   
    Japonya üretimi Sony Betamax Video aldım. Geleceğin teknolojisi diyorlar, doğru ata oynadığıma eminim 
    Şaka bir yana, @Najaz'a öykünmek gibi görünse de, capture edilmesi gereken bazı betamax kasetler var. Eldeki videoplayer çalışsa da yılların yorgunluğu, rutubetli ortamda bekleme vs derken ciddi kafa temizliği ve ayar lazım. 20 kiloluk aletin ustasını bul et filan uğraşmayayım diye bu modüler canavarı satın aldım. Adamlar 1984’de modüler ve taşınabilir, neredeyse kaset boyunda videoplayer üretmişler. Üstelik özel pilini takarsan tam mobil de oluyor.
    Satici Ankara'da bu isi yapan birisi. Adam sanirim bu isin isim yapmis abilerinden. Elindeki cihazlar yaslarina kiyasla görmedigim temizlikte. Sanki fabrikadan alinip hic kullanilmamis cihazlar. Tabii haliyle de pahalilar. Ben bu betamaxların alıcısı yok diye sanırsam ucuza aldım ama şu ara plak modası var diye Dual marka pikapları yada Bang & Olufsen müzik setlerini, fabrikadan çıktığı temizliğiyle 15-20 bine satıyor. İndirim filan da yok.
       

  13. Thustu liked şu konuya bir mesaj by stardust in En son aldıklarınız   

    bu alet için ayrı başlık açmak gerekir ama şuan vaktim yok.
    eşim her istediğinde, "uyduruk çin malı alet, işim olmaz" dedim geçiştirdim.
    şuan önceden dyson v8 ile süpürülmüş evin, ıslak temizliğini bunla yaptım, çıkan çamurlu su ve pislikten midem bulansa da, aletin hakkını verdiğini gördüm. HELAL OLSUN MINA KODUMUN ÇİNLİLERİNE diyebiliriz.
    tek eleştirebileceğim nokta, temiz su haznesi çabuk bitiyor, kirli su haznesi çabuk doluyor. 2 odaya yetiyor, 3. odada kirli suyu döküp, temiz su koymak gerekiyor.
    ama daha büyük hazneler yapsalarmış, alet iyice ağır olurmuş, neden yapmadıklarını da anlayabiliyorum hanımlar kullanacağı için.
    bunun daha ucuz modeli Tineco ifloor 3 var, onda herkes hazne küçüklüğünden şikayet etmiş, bu S3 modelinde bile bu kadar çabuk bittiğine göre o ucuz model 1000 lira cebinizde kalacak diye kesinlikle alınmaz, bu noktaya dikkat edin.
    3 kez su değiştirdim, pil %50 ye düştü, yani pilden yana sorun yok, zaten çıkan pis suyu da görünce insan yeni su eklemeye üşenmiyor.
    ben seveceğimi hiç düşünmedim, beklentim çok düşüktü, biraz da ondan heralde çok sevdim, çok dar yerlere giremiyor tabii, en dip köşeleri temizleyemiyor ama evin genel temizliği için harika bir alet.
    dyson gibi uzun ömürlü olacak mı, onu zaman gösterecek.
  14. Thustu liked şu konuya bir mesaj by TiesTorN in Otomobil Hakkında Her şey   
     evet açık havada arka sis farını yakanlar gerçekten en ağır küfürü hakediyorlar. bu gerizekalılara bazen uzunları yakıyorum ama neden yaktığımı anlamıyorlar tabi, çünkü o kadarcık beyinleri bile yok...
  15. Thustu liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in Otomobil Hakkında Her şey   
    valla kusura bakmayın bu millete müstehak. Bir arabaya min. 10 sene binilir. Her sene araba yenileme derdine düşenler, bu bayilerin kapısında yatıp kalkıyorsa sonucu da bu olur. ALMAYACAKSIN ARKADAŞ ! 
     
  16. Thustu liked şu konuya bir mesaj by stardust in Otomobil Hakkında Her şey   
    büyük konuşuyorum farkındayım, Allah muhtaç etmesin, ellerine düşürmesin ama...
    bunu daha önceden de söyledim, yürümekten ayaklarımın parçalanıp kanayacağını bilsem bile kesinlikle galericiye gidip liste fiyatının 200-300 bin lira üstüne araba almam.
    babama hyundai tucson almak istedim, kaç tane bayi aradım. hepsi "ne arıyorsun, senle mi uğraşacağım" modunda telefonu açıyor.
    100 bin de kapora versen, renk-motor-donanım da seçmesen, 6 ay 1 sene beklerim, geldiğindeki liste fiyatını sorgusuz sualsiz kabul ederim bile desen araba yok, sıra yok yazamayız diyorlar.
    nasıl sizden araba alacağız deyince de, her gün arayıp stok sorcaksınız diyor, işi yokuşa sürüyor, yani bana avanta ver ben stok açılınca bilmem kaç ay sonra gelecek arabayı sana yazayım tavrında.
    geçmişteki deneyim ve tecrübem ile "cümle alem sikse yine de opel ve peugeot araba almam" diyordum, buna hyundai'yi de ekledim, muhtemelen başka markalarda da durum böyle.
    şuan ne ev alınır, ne araba. millet kafayı yemiş olmalı böyle bir muameleyi kabul ettiğine göre, bu devirde geçecek hep böyle devam edecek değil ya...
    velar çıktığında onu alacaktım, "aman sakın alma range tamirci dostudur, saniyeden çıkmaz, çok elektronik, sürekli bozulur zart zurt" dediler, aldırmadılar.
    sonra bilenler taycan al dedi, dedim "ben elektrik arabayı menzil yetecek mi endişesiyle kilometre sayararak kullanamam" dedim, vergisi arttı, euro fırladı o fırsatı da kaçırdım
    işte 2 sene önce de CLA 45S AMG almaya niyetlendim motorundan ötürü, gittik ona da bakmaya, çocuğun puseti sığmıyor daha bagajına, hay amk deyip onu da almadım.
    artık bu kadar bekledikten sonra 2023 makyajlı cayenne ya da yeni kasa GLE AMG gibi bir bok alıp bitireceğim olayı.
    onun için de seçimi bekliyorum, kılışdar vergi sistemini düzelteceğim diyor, düzeltmese bile vergim bunlara gitmesin bu saatten sonra.
  17. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Coppermine in En son aldıklarınız   
    Otomatik saat sarj istasyonu (aka watch winder)

  18. Thustu liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in 2004 Sonata elden geçirme.   
    Arabayı kaportacıdan teslim aldım çok şükür. Kaportacıya verme sebebim; Arka sağ ve sol çamurluklar iç kısımlardan dışarı doğru paslanmaya ve boya kabarmaya başlamıştı. Bagajda yine 6-7 sene önce kimyasal bir malzeme taşımıştım iş nedeniyle. O taşımadan sonra bagajın tabanında ufak bir yerde yine paslanma olmuştu. Marşpiyellerde, dikiz aynalarında tamponlarda ufak tefek sürtme izleri dışında arka tamponda 3 kere kırmızı ışıkta duramayıp vuran geri zekalı şoförler yüzünden büyük çatlaklar ve boya dökülmesi vardı. Sol arka çamurlukta bu sefer benim eski işyerimizin dar garajında manevra yaparken kolona vurmam nenediyle oluşan küçük bir göçük ve boya yıpranması vardı. Ben yıllar önce kendim piyasadan sedefli beyaz boya temin edip buıralara uygulamıştım. En azından temiz duruyordu. Arabayı bu şekilde 4-5 senedir kullanıyorum. Ama pas da işin içine girince iyice tüm kaportayı elden geçirmek, bahsettiğim göçüğü düzelttirip boya yapılması gereken her yer için anlaşmıştım kaportacıyla. Bahsettiğim yerler dışında arabanın her yerinde gerekli yerlere de nokta nokta rötüşlar yapıldı. Boyası güneşten yanmış silecek kolları vs boyandı. Yani yepyeni olmasa da tertemiz oldu araba.
    6- 7 yıl önce arabanın orjinal iki ön farına da dünyanın parasını verip far temizleme yaptırdım. Aslında hata yaptım çünkü durumları çok kötü değildi. O zamanki aklımla çok daha yeni gözüksün diye yaptırmıştım. Bu far temizliği sonrası iki far da çok çabuk sararma yapmıştı. Bu şekilde kullanırken sol ön far tarafından ufak bir kaza yaptım ve sol ön far kırıldı.. Hata bende olmadığından karşı tarafın sigortası araçtaki hasarı karşıladı ve yeni orjinal far takıldı. Ancak diğer far bu ayna gibi parlarken sapsarı duruyordu. Önceki performansını düşününce temizletmek istemedim. Götürdüğüm yer de öyle dandik bir yer değildi. Ödediğim ücret de yan sanayi yeni far fiyatının yarısıydı o zaman. Durum böyle olunca internetten yedek parça satan bir yerden yeni sağ ön far aldım ve kendim onu taktım. 3-4 senedir de bu şekilde kullanıyorum. İki farım da gayet iyi durumdalar, sararma, kararma falan yok. Ancak bu yan sanayi far orjinali gibi ayarlanmıyor. Dolayısıyla far ayarlarında hep sıkıntım var. Bunu düzeltmek için bir süredir sağlam olan orjinal sağ farımı kendim temizleyip tekrar kullanmak istiyordum ve bugün o işi hallettim. Aşamaları sizlerle paylaşıyorum.
     
    EVDEKİ MALZEMELERLE "0" MALİYETLE FAR TEMİZLİĞİ
    Açıkçası elinden her türlü iş gelen bir herif olduğumdan evde ne ararsanız bulursunuz. O yüzden başlıkta sıfır maliyet desem de bende hazır olan malzemelerin bir kaçını bazılarımız satın almak zorunda kalabilir. 
    Gerekli Malzemeler;
    - 400, 1000, 2000 su zımparası (Ben de mevcut olan zımparalardan bu iş için uygun olanlar bunlardı. 400 değil de 500-800, 1000 değil de 1200-1500, 2000 değil de 3000 nıumaralı zımparalar da olur.)
    - Kloroform (evde niye kloroform var diye soran olursa, pc mod işlerinden kalma, pleksi yapıştırma amaçlı almıştım koca bir şişe vardı.)
    - Bir adet elektrikli su ısıtıcı ya da kahve cezvesi
    - Kloroformu içine koyacağınız kapaklı bir kap. (Plastik, cam, metal hatta şaşal şişesi bile olabilir. Yeterki kapağı delinip ufak bir hortum geçirilebilecek birşey olsun.)
    - Ufak bir hortum. (Eski basmalı bir sıvı sabun kabından ya da fısfıslı kullanmadığınız birşeyin kabından sökebilirsiniz.) 
    Bunlar olmazsa olmaz malzemelerimiz. Bu malzemeler yanında ekstradan bir adet maske, bir adet kloroformu dökmeden boşaltmak için şırınga öneririm. Bir de buharlama işlemini ne olur ne olmaz havadar bir yerde yapmakta fayda var. Ben kapalı balkonun iki camını açıp yaptım. Tam açık balkonda rüzgar varsa uygulama zor olabilir.
    Bu detayları verdikten sonra farımızın işlem öncesi, dolaptan çıkarıldığı haliyle üzerinde kir, çamur olmadığı halini paylaşayım, gördüğünüz şey kir veya toz vs. değil;

        
    İlk aşama zımparalama; Farımızı bir lavaboya götürüyoruz. Zımparalarımızı devamlı ıslatıp temizleyebileceğimiz bir kabı da hazır ediyoruz.
    Farın yüzeyini bir sünger ya da su püskürtebileceğimiz bir fıs fısla sürekli ıslatıyoruz. 400 zımpara ile yatay bir hat üzerinde ovalamadan zımpara işlemini güzelce yapıyoruz.

     
    Bu işlem sırasında zımpara yaptıkça sararmış olan vernik tabakası nedeniyle suyun sarımsı şekilde aktığını görebilirsiniz. 400'lük zımpara sonunda aşağıdaki görüntüye ulaşıyoruz,

     
    1000'lik zımpara ile devam, bu aşamada sarı çıkan kir yavaş yavaş beyazlaşmaya başlıyor. Bu artık pleksi tabakasını zımparalamaya başladığımızın da bir işareti.

     
    1000'lik zımpara sonucu;

     
    Son olarak 2000'lik zımparayı da tamamlıyoruz. Güzelce ön yüzeyi yıkayıp yumuşak bir bezle siliyoruz ve iyice kurumasını bekliyoruz. Farımız aşağıdaki gibi oluyor.

     
    Artık kloroform buharını fara püskürtmek için gerekli tesisatı hazırlayabiliriz.
    İki sene önceki kasık ameliyatımdaki dikişlerin pansumanını yapmak için kullandığım plastik oksijenli su kabını bir gün işime yarar diye atmamıştım. O gün bu günmüş. Açıkçası bu iş için de cuk oturdu. Kendi tıpasını küçük bir matkap ucuyla delip temin ettiğim hortumu içinden geçirdim. 
      

    Ve kloroform için buhar makinamız hazır 

    Artık kloroformu koyup tesisatımızı gözden geçirebiliriz. Kloroform bayıltma etkisi olan bir madde ve solunduğunda boğazda yanma etkisi de yapabilir. O yüzden bir maske kullanmanızı öneririm.

    Kloroformu hazırladığım küçük kabın yarısını dolduracak şekilde koydum, tek far için fazlasıyla yeterli. Artık buharlama işlemini yapacağımız kapalı balkonumuza geçiyoruz. Cezvemizin içine kloroform kabını koyduğumuzda taşmayacak şekilde su ile doldurup çalıştırıyoruz ve bu işlemi de videoya çekiyoruz.
    https://www.youtube.com/watch?v=ssnb_jHbZao&ab_channel=ZvAnA
    Sonuç mükemmele yakın. Videoda da görüleceği üzere bir ara soğuyan suyu tekrar ısıtmak için cezvenin düğmesini tekrar açıyorum. Ama dalıp suyun fokurdamasına izin verdiğimden farın üzerine su damlaması oldu. Oralar bozulmuş gibi olsa da kloroform buharını üzerine daha fazla tutup gezdirince hiçbirşey kalmadı. Ekstra bir işlem yapmama da gerek kalmadı böylece. 
    İlk ve son halinin fotosunu da yan yana koyalım;

     
    Evet bir tadilat, tamirat projesini de başarıyla sonuçlandırmanın verdiği keyifle diğer projelere geçebiliriz.
  19. Thustu liked şu konuya bir mesaj by ZvAnA in 2004 Sonata elden geçirme.   
    UYAR! Bu yazı kabus gibi bir tamirat sürecini içerir. 

    Bugün anten çubuğu nihayet elime geçti ve hemen tamir işine koyulayım dedim. Önce evde tamir edebilmem için 12v'luk bir güç kaynağına ihtiyacım vardı. Bu antenleri ben normalde bildiğiniz 12v 7 ah ups aküleriyle çalıştırıyordum ama maalesef elimdeki tüm aküleri tek tek denedim ama hepsi ölmüş. Ayarlanabilir bir basit adaptörle yapabilir miyim diye baktım ama amper değeri çok düşük olduğundan hiçbir işe yaramadı. Kara kara düşünürken aklıma birden evdeki rgb led şeritleri bağladığım 12 v'luk adaptörler geldi ve güç sorununu o şekilde çözdüm.
    Tamamdır artık sorun kalmadı bir iki saate halletmiş olurum diyordum içimden. Ama nereden bilirdim bir tamir işinin bu kadar aksilikle devam edeceğini... Daha işin başında anten motorunun kasasını sökmeye başlamıştım ki kalan son bir somun ben çevirdikçe kendi yerinde boşa dönüyordu. Onu yaptım, bunu yaptım yok. Bana mısın demiyor. Somunun vidalandığı parçanın başı vida gibi değil. Başı düz. Kargaburun gibi birşeyle bir yandan o kısmı sıkarken somunu çevirsem açılacak. Ama işte o vidalı kısmın başı plastik içine gömülü. Herhangi birşeyle kavramama imkan yok. Haliyle sinirlerim tepeme geldi. Sonunda başlarım lan bu işe deyip, aldım elime çekiçle ıskarpilayı kontrollü bir şekilde daldım plastik kısma. İnce uçlu kargaburun kavrayabilecek kadar yaraladım plastiği ve oldu.

    Sırf bu somunu çıkarabilmek için abartmıyorum yaklaşık 5 saat harcadım. Ama sonunda kasayı açabildiğim için keyfim yerine geldi. Artık başka ne sorun çıkabilirdi ki...
    Sıra kasa içindeki pislikleri vs temizleyip, çarklara, hareketli parçalara gress yağı sürmeye gelmişti. Hemen hallediverdim. Metal çubuğu da motorun gri borusundan geçirip, çubuğun plastik kablosunun başını yerine oturttum mu iş bitecekti. Çok beklersin.
    Bu dediğimi yapabilmek için motorun kasasına bir vida ile tutturulmuş en dış gri boruyu sökmem gerekiyordu. Vidasını söktüm, boru milim oynamıyor. Çekiyorum olmuyor, döndürüyorum olmuyor. Öyle bir sıkı ki o borunun yerinden çıktığını bilmesem bunu sabit yapmışlar derim, sırf anten çubuğuna orjinal diye verdiğim 640 liranın içime oturmasıyla işi bırakır giderim. İngiliz anahtarıyla sıkıp döndüreyim diyorum boru eğilmeye başlıyor. Çekiçliyorum hiç bir kıpırdama yok. Wd40 sıkıyorum belki araya nüfüz eder diye o da yok. Kafayı sıyırmaya az kaldı. Baktım olmayacak çekiçle bu sefer ince düz bir saatçi tornavidasını elime aldım. Boruyla kasanın birleştiği noktadan plastikle borunun arasına tornavida ucunu çekiçleyerek sokmaya başladım. İlk denediğim kısımda yine ufak bir yerden plastik kırıldı. Tam aksi yönde aynı işlemi bir daha yaptım ve plastiği biraz daha kırdım.

    Boruyu kavrayan plastik yüzey biraz azalınca başladım zorlamaya ve evet kıpırdadı sonunda. Zorladım zorladım ve nihayet çıktı. Borunun o kısmı nasıl bir oksitlenme yaptıysa plastikle akraba olmuşlar. Bu kısım da 5 saatimi çaldı. Evet anten çubuğunu poşetinden çıkarıp bu aşamaya gelmek 10 saatime mâloldu.
    Artık tecrübe edinmiştim. Bir işi nihayete erdirmeden artık bitti demeyecektim. Şimdi hangi zorluk çıkacak diye korkuyla bekliyordum artık. Bir yandan 640 lirayı boşa mı harcadık acaba, bu kadar aksiliğin üzerine anten çalışmazsa ne yaparım falan diye düşünerek plastik kabloyu haznesinin içine doğru sarmaya başladım. Haznenin gerekli yerlerine yine gress yağı sürdüm ve yerine oturttum. Sadece kasayı kapatmak kalmıştı. Vidaları tek tek yerlerine nazikçe oturttum ve işin başındaki ilk şoku yaşatan somun kaldı yine en sona. Somunu elime aldım yerine oturtacam, ellerim gress'ten dolayı biraz kaygan... Somun pırtı verdi parkeye düştü. Bir sıçrama sesi duydum sonra bir çarpma ve en son yere düşme sesi. Sakinliğimi bozmadan yakın gözlüğümü çıkardım, aşağıya baktım, göremedim. Koltuğumdan kalktım yere eğildim baktım yok. Yok, yok, yok, bulamıyorum. Kafayı gerçekten sıyırma noktasındayım. O tarafta çeşitli adaptörlerin olduğu amazon kutusu vs var. Bakıyorum, kutuyu boşaltıyorum yok ulan yok. Ulan göt kadar odada hemen dibime düştün de nereye gittin kahrolasıca somun. Seni somun yapana, başta oraya takana, anteni kırana, 300 liraya komple yeni universal anten alıp takmayan kafama sövüyorum da sövüyorum. Artık kafa uçtu. Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi gibi tekerlemeler falan söylüyorum. O derece yani. Hanım korkudan birşey soramıyor, arada bir gelip kapıdan napıyor bu deli der gibi çaktırmadan bakıp gidiyor. Dedim bir sakinle Korhan! Zaten ter içindeyim dötümden bile ter akıyor. Git bir bardak soğuk cola koy kendine bir nefeslen. Sakince düşün. Bir somun küçücük odada düşüp nereye gidebilir?

    O an gözüm sehpasında duran gitara ilişti, rahatlamak için bir iki tıngırtadıyım diye uzandım ve o an yok artık dedim. Gitar deliğinden içeri girmiş olabilir miydi? 
    Gitarı şöyle bir salladım ve tadaaaaa. Evet somun parkeden sekip gitarın içine girmişti. Yine başladım sövmeye... bu kadarı da olur mu diye sövüyorum artık. Aldım yerine taktım hemen şerefsizi. Masanın üstüne bakıyorum kesin unuttuğum birşey vardır falan diye ama yok hakikaten montaj bitmişti. Geriye bir tek 12v bağlayıp test etmek kaldı. Anasını satayım bu sefer de korkudan adaptörü prize takamıyorum. Çalışmayacak düşüncesi hasıl oldu. Bu sefer gittim kendime çay koyup geldim. Yaktım bir sigara. Bir adaptöre bakıyorum bir antene. Sigaram bitince korkunun ecele faydası yok deyip taktım adaptörün fişini prize. Motorun sesini duymamla anten çubuğun tavana doğru yükselişini gördüm. Sorunsuz şekilde, hiç teklemeden sonuna kadar açıldı anten. Acaba kapanacak mıydı; Sanki yarım gün anamı ağlatan kendisi değilmiş gibi de gayet cool bir şekilde kapandı pzvenk. 
    Bu sahneden sonra çetin geçen, yolları tuzaklarla dolu, 12 saat süren bir tamir serüvenini başarıyla tamamlamanın verdiği huzurla aşağıdaki videoyu çektim ve sizinle paylaşmak için mutluluk gözyaşlarıyla yazdım bu satırları. Bir sonraki serüvende görüşmek üzere.
    https://www.youtube.com/watch?v=CyFBhSJml18&ab_channel=bmxunderground2
  20. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Najaz in En son aldıklarınız   
    Sony'nin MiniDisc cihazları yanında, Network Walkman serisi cihazlarını da topluyorum. NW serisinde hem flash bellekli, hem de HDD kullanan farklı cihazları var firmanın..
    HDD'li cihazlardan şimdiye kadar, fotoğrafta gördüğünüz üç tanesini bulabildim. Her üç cihazda da 1.8" ebatında, 20 GB kapasiteli mekanik HDD bulunuyor.
    NW-HD3
    NW-HD5
    NW-A3000
    NW-HD5, fotoğrafta solda duran beyaz cihaz, Sony tasarımcılarının kafaları güzelken ortaya çıkardığı bir model Sony bu cihazda, kullanıcı tarafından değiştirilebilen Li-ion pil kullanmış. Bu pil, Sony Ericsson telefonlarda da kullanılan BST-33 pille birebir aynı. Ve işin en güzel tarafı da, piyasada hala makul fiyatlarla bu pilden bulunabiliyor olması. Aldığım cihazın üzerinde gelen pil çok zayıf durumdaydı ve 35 TL'ye sıfır pil aldım cihaza.


  21. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Coppermine in En son aldıklarınız   
    CPU koleksiyonuma bugün katılan arkadaş; AMD Opteron 8435. 2.6GHz ve 6 çekirdekli bir işlemci. Ama bu işlemciyi özel kılan, işlemci ailesinin adı; “İstanbul”


    Çıktığı dönemde fiyatı da 2.649 dolarmış 😮

  22. Thustu liked şu konuya bir mesaj by TiesTorN in Lastik Tavsiyesi   
    eh bugün bende arabanın lastiklerini yenilesem en f/p olanı 15.000 tl'ye falan geliyor. böyle ülkenin ta amk.
  23. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Najaz in Amazon.com.tr Kurumsal Fatura   
    Hristiyanın biri yolda bir Yahudiyi çevirmiş, dövüyormuş. Kavgayı ayırmışlar, sonra Hristiyan'a sormuşlar "Neden saldırdın Yahudi'ye?" diye.
    "Bunlar İsa peygamberi öldürdüler!" demiş.
    "Yahu o olay 2000 yıl önce oldu" demişler.
    Hristiyan da "Olsun, ben yeni duydum" demiş
  24. Thustu liked şu konuya bir mesaj by stardust in En son aldıklarınız   

    1200 liraya aldığım sıfır samsung s10+ 'dan daha efsane bir açık yakalayamam sanmıştım hep. 
    muhtemelen satıcının amazon hesabını hacklediler ama ben amazon'a bu fiyata 3080 ti olmasa da bi 3060 falan yollatmasını bilirim 
  25. Thustu liked şu konuya bir mesaj by Najaz in En son aldıklarınız   
    Fotoğraf makinemin boyun askısını makineye hızlıca takıp çıkarabilmek için, SmallRig'in PAC2421 model no'lu şu aparatını aldım:

    Bu tür hızlı söküp takma aparatının mucidi Peak Design denen bir firma. Çok kullanışlı bir şey olduğu için birçok markalı ve noname Çinli firma tarafından da muadilleri üretildi hemen. Aliexpress'te bu tür muadil aparatlar 8-10 dolar gibi bir fiyatla satılıyor. Tabii bunun üzerine gümrük vergisi, Tayyib vergisi vs. eklenince bizim paramızla fiyat bir hayli şişiyor.
    SmallRig'in Türkiye dağıtıcısı Fujifilm Türkiye, Fujifilm ürünlerinde olduğu gibi SmallRig'in ürünlerini de yurtdışı fiyatlarıyla satıyor Türkiye'de. SmallRig'in aparatını Fujifilm Türkiye'den kargo dahil 190 TL'ye aldım ki bu da yaklaşık 10 dolara denk geliyor. Fotoğraf hobiniz varsa, Fujifilm Türkiye mağazasına mutlaka göz gezdirin derim.
    Aparatın kendisine gelince... Gerçekten de kullanımda çok büyük rahatlık sağlıyor. Siz çıkarmadıktan sonra aparatın kendi kendine açılması mümkün değil. 70 kg'a kadar yük çekebildiği belirtilmiş, lakin en ağır DSLR & lens kombosu bile 3 kg'ın altında olduğu için bu konuda kuşkuya kapılmaya gerek kalmıyor.
    Peak Design'ın aparatı 25 dolar gibi bir fiyatla satılırken, aynı işlevi gören SmallRig PAC2421 10 dolarlık fiyatıyla tam bir fiyat/performans ürünü. Tabii bu aparatı elin George'u, Hans'ı 10 birim paraya alırken bizim burada 190 birim paraya alıyor olmamız da, Tayyib efendinin muazzam ekonomik başarısıyla açıklanabilecek bir hadise...