snc-tr

Rouvy Yıllık 144$. 
Bkool kullanıyordum, bir süredir aplikasyona login olmakta sorun yaşıyordum. Farklı bilgisayar, hesap ve internet ile denedim çözemedim. Destek ile de çözemedik, iptal ettim. Black Friday'de yıllık 80$ idi.
Zwift IOSdan üye olup Androidde kullananlar varmış. IOS'dan üye olup pcde kullanabilecek miyim onu deneyeceğim. IOS üyeliği aylık 50TL imiş.
İnteraktif trainerimiz var, bu kurlarla ucuza kullanmak için kırk takla atıyoruz. 

Güle güle kullanın. Zwift pc için euro bu seviyelerdeyken maalesef çok pahalı. Sanırım İpad iphone vs üzerinden üyelik çok daha ucuzmuş ama apple ekosistemine dahil olmadığım için bilemiyorum. Zwift nasıl ucuza kullanılır bilgilendirirseniz sevinirim. 

Yağmur - soğuk vs geçen yıl almadım trainer epey antrenman kayıbı olmuştu. Yarı fiyatınaydı üstelik .. yakın zamanda decathlon ürünlerine de %30 zam beklentisi olduğunu içerden öğrenince inride 100 alabildim . Güzel trainer başlangıç için , yanında trainer lastiği de aldım , mat bile kullanmadan sesi rahatsız etmiyor.. interval güzel oluyor , karşıma vantilatör de koyunca çok terlemeden sürüşü bitirebiliyorum.
Gerekli ant+ usb alıcı ve hız ile kadans sensörleri de mevcut . Şimdi tacx ve/veya zwift olaylarına bakacağım bir ...

Edit:  Dün Zwifti kurdum ve denedim , kurulum kolaydı , sonrasında free ride modunda takıldım . Interval egzersizi dışında sürüşler için durumu çok daha keyifli hale getiriyor . Almayı düşünenlere tavsiye ediyorum.

Gögüs üstü sensör bir yerden sonra çok rahatsız ediyor beni. Dirsek üstü sensörlerden haberim yoktu, ilk defa gördüm. Yüzmede de kullanılıyor olması ayrı güzel. Alternatifleri de varmış, inceleyeceğim. Teşekkürler.

Polar Verity Sense optik nabız sensörü aldım. ECG göğüs üzeri sensörleri sürekli ara ara kopukluk yapıp arızalanıyordu; bu umarım iş görür.

https://www.dcrainmaker.com/2021/02/polar-verity-sense-optical-hr-sensor-band-in-depth-review.html
Kaptanın seyir defterine ek: Bayağı bayağı iş gördü, hiç kopma olmuyor ve ECG göğüs üzeri sensör ile neredeyse birebir örtüşüyor ve her iki-üç saatlik bisiklet sürüşünde %10 batarya kullanıyor; kış mevsimindeki bisiklet sürüşü kullanımım için 3-4 haftada bir şarj etsem kurtaracak. Aldığımda şarjı boş gelmişti ve ilk şarjdan sonra aktivasyon yapıp kapalı gelen yüzme ve kendi içine kayıt modunu açtı. Bu nedenle belki Sony kameralar gibi kapalı beklerken şarj kaybeder diye endişelenmiştim ama farkedilebilir şarj kaybı da yok. Polar'ın üretim yeri kaynaklı (sensörün cam yüzeyine bir koruyucu bant bile yapıştırmadan, ve ürün kutusunu bir jelatin kaplayıp da daha önce açılmamış olduğundan emin olarak gönül rahatlığı ile kullanmaya başlamama olanak tanımadan dolayı **) boktan kutulaması haricinde çok ideal bir sensör. Gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.

**
 

Vuş ne kadar takip edebiliyor bilmiyorum ama ben verdiğim para yüzünden birşeyleri övecek biri olmadığımı dahil olduğumuz gruptan az çok biliyordur. Göte göt demekten çekinecek biri değilim. Az ya da çok para vermiş olmam sonucu değiştirmez. Eğitimler benim ve etrafımdakilerin hiç işine yaramasa veya para/zaman israfı olsa söylerdim.
Eğitimlerin bana perspektif kattığını düşünüyorum. Viraj çizgilerimin yarış çizgileriyle değişmesi, daha hızlı dönmek gibi bir amaçla gitmedim eğitimlere. Öyle gitseniz bile o eğitimlerin amacı nasıl daha güvenli sürebilirsini göstermek. 
2 gün boyunca 800 km grup ve bir kısmında bire bir yol eğitiminden sonra hatalı vites değişimlerim, hızlanma ve yavaşlamalarım nerelerde yanlış gidiyorum onu biliyorum. Bana söylenenleri yaparak sadece 1 gün sonra çok yavaş olmama rağmen dönmekte zorlandığım virajı nasıl daha hızlı, ama daha rahat ve güvenli döndüğümü birebir gördüm. Kapalı alan eğitiminde tekrar tekrar bana yaptırılan ani fren ve kaçma manevrasının (bisikletten de alışığım buna aslında) nasıl Corsa'nın arka camına yapışmamı engellediğini birince elden gördüm. Başka bir seferde önümdeki arabanın kasisi görmeyip 60-70 le giderken kazık frene bastığında bana defalarca söylendiği gibi güvenli takip mesafesini koruduğum için o eğitimi almamış olsam ya yere ya arabanın bagaja yapışacağım yerde nasıl kolayca kontra ile tehlikeyi oluşmadan engellediğimi gördüm. Bunun gibilerini daha çok sayabilirim.
Ek olarak, buradaki arkadaşlara bunu önermeyi kendi görevim gibi görüyorum. 8 saatlik eğitimde yakalayacağınız 1 kelime kritik bir anda hayatınızı kendinize zindan etmekten kurtarabilir.. 

sorunu buldum... alternatör soketine giden tesisatın üzerindeki diyot patlamış... yenisini lehimledim düzeldi.
bunun için ustaya gitsen arabanın değişmedik parçası kalmazdı bulana kadar, yeni alternatör de dahil 

Satrai Cro-Mo tur bisikleti kadrosu satın aldım. Elimde epey malzeme birikmişti; bu kadro üzerine toplayacağım
 

evet, cuma günü itibariyle hastanedeki işime elveda diyorum... bugün istifamı verdim. ihbar süresini beklemeden ve kıdem tazminatımı alarak çıkıyorum (o nasıl oldu diye sormayın uzun hikaye)
kendi işime yoğunlaşma vakti geldi 

Komple tampona gerek yok, böbreği küçültecek bir ek yapsalar o bile yeter...

Daha önce bu forumda bahsettiğim motosikletimde akü bitme sorunu yaşıyordum, neyse ki ampulleri LED'lerle değiştirince bu sorun ortadan kalktı fakat akünün takibini yaparken her seferinde akü kompartmanını aç voltmetre ile aküyü ölç, sonra tekrar kapat falan çok zahmetliydi.
Tam bu sırada Amazon'da basit bir voltmetre araştırırken şöyle bir ürün gördüm.

https://www.amazon.com/gp/product/B08FBY351F/
Çakmak soketi ile hemen hemen aynı boyutta, üzerinde akü voltajını gösteren bir ekran, 2 adet Quick Charge 3.0 destekli usb soketi ve açma kapama düğmesi olan güzel bir cihaz.
Motosikletin daha önceki sahibi zaten bagaj bölümünde bir delik açıp oraya çakmak soketi takmıştı fakat ben bagaj bölümüne toz giriyor diye o çakmak soketini çıkartıp deliğini bantlamıştım.
Ürün elime ulaştı ve beklediğmden daha kaliteli bir alet. Dış kasası komple metal ve kapalı iken neredeyse hiç enerji tüketmiyor. (Neredeyse diyorum çünkü ben ölçemedim, elimdeki ölçüm cihazlarının hassasiyeti yetmedi ama mekanik bir on off düğmesi olmadığı için teknik olarak bir şeyler tüketmesi lazım). Üzerindeki açma kapama düğmesinin sadece voltmetre ekranını açıp kapattığını zannediyordum ama öyle değilmiş, komple cihazı açıp kapatıyor ki bu ekstra güzel oldu. Voltmetreyi kullanmak için kapağını kaldırmanıza bile gerek yok
Eski çakmak deliğini biraz traşlayarak aynı yere montajını yaptım. Ürünün kutusundan çıkan kabloların uzunluğu tam yetti. Nötr kablosunu kısaltıp direkt soketin yanındaki şase vidasına bağladım, üzerinde cam sigorta olan pozitif kablosunu da doğrudan aküye bağladım ki kontaktan bağımsız kullanılabilsin.
Şimdi hem bagaj kapağını kaldırdığımda tek düğmeye basarak akü voltajını görebiliyorum hem ihtiyaç olduğunda cihazlarımı hızlı şarj edebileceğim bir yerim oldu hem de bagajdaki o sinir bozucu delikten kurtulmuş oldum.
 
Ekleme:
Bir sorun var; benim bu motorda mekanik anahtar yok, kablosuz anahtar ile çalışıyor ve kablosuz anahtarın anteni ile alıcı/verici devresi bu çakmak soketinin 5cm yanında. Bu taktığım soketten bir cihaz şarj ederken anahtarsız çalıştırma sisteminin kablosuz iletişimi olumsuz etkileniyor. Çalışıyor ama bazen 5-6 defa kumandanın düğmesine basmak gerekiyor. Test etmek için başka bir çakmak şarj aleti ile denedim aynı sorunu onunla da yapıyor, bu cihaza özgü bir durum değil gördüğüm kadarıyla. Böyle idare edeceğiz artık, zaten şarj aleti çok kullandığım bir şey değil.
 

 
Dün diğer konuda kısaca yazmıştım, artık detaylıca tanıtma vakti geldiğini düşünüyorum
Özet geçmek gerekirse; yıllardır sanayide öpüle öpüle(!) arabalarımızda bir çok işi, özellikle de ince işleri kendimiz yapmaya başladık 3 arkadaş. 2016 yılında sanayide tanıştık kendileriyle, kafalarımızın inanılmaz uyuşması neticesinde kısa zamanda yakın dost olduk. hatta neredeyse aile dostu olduk bile denilebilir çünkü sonradan öğrendik ki babalarımız zaten öncesinde tanışıyormuş inşaat sektöründen, böyle de ilginç bir tesadüf oldu.
Hep ortak olarak hangi işe girsek diye düşünürken kendimizi otomobil iç restorasyon yapma fikrini benimsemiş olarak bulduk. Temmuz başında dükkanımızı açtık. Ana işimiz soyulan tuş takımlarını ve panellerini yenilemek, ancak tek işimiz bu değil. Araç içindeki neredeyse her şeyi restore edebiliyoruz (kumaş hariç) + elektronik modül restorasyonu da yapabiliyoruz. Özellikle eski arabalarda sürekli anlamsız elektronik hataların çıkmasının sebebi elektronik modüllerin eskiyip zayıflamasıdır. Bunun restorasyonunu bizden başka yapan kimse yok. Tuş restorasyonu yapan diğer firmalardan farkınız ne derseniz eğer sırf bu iş için özel boya kullanıp (kumlu dokulu, veya soft doku) tüm logoları bilgisayarda manuel çizdikten sonra kusursuz şekilde fabrika kalitesinde bir işçilik ortaya çıkarmamız.
Biz bu işe girerken bu sektörde bu işi en iyi yapan olarak girme kararı aldık ve hiç bir masraftan kaçınmadık. Malzemeleri hep üst seviye kaliteli markalardan aldık. Üstüne muazzam bir sabırla koyduğumuz işçilikle de birleşince ortaya güzel şeyler çıktı. Her arabayı kendi arabamız gibi düşünüp ona göre en ince detayına kadar mükemmel olmasıydı amacımız.
Şu ana kadar bu amaçta doğru adımlarla ilerlediğimizi düşünüyorum zira gidip konuştuğumuz 3 büyük oto servisi de önce bizi test etmek için birer parça tuş takımı ve birer araba gönderdiler, sonuçlarından aşırı memnun kalıp, hepsi bundan sonra bizimle çalışmak istediklerini söylediler.
Bu 3 oto servisi şunlar;
Mekanik Garaj Çalıklar Oto Boya Nano Otomotiv Diğer servislerle de uygun oldukça konuşmaya çalışacağız. Daha kapasitemiz çok az olduğu için 2 arabada doluyoruz...
Fiyat olarak açık konuşmak gerekirse pek uygun değiliz  nispeten biraz daha yükseğe yapıyoruz diğer yerlere göre. Ancak yaptığımız işin her yönden mükemmel olup bir daha geri dönmemesi veya dönse bile bizim hatamızdan kaynaklı olacağı için tekrar ücretsiz yapılması misyonumuz. Diğer yerler aynı işi 1 günde çıkarırken biz hakkını vererek 3 günde çıkarıyoruz. Kaliteli işçilik maalesef yavaş ve maliyetli oluyor. Zaten bize gelen müşteriler de genelde ilk başta biraz burun kıvırıyorlar fiyatlara ve süreye ama son çıkan işçiliği gördükten sonra bir daha tereddüt etmiyorlar.
Şu sıralar elimizde bir BMW E38 var, içini komple iskeletine inene kadar dağıttık, baştan aşağı tüm elektrik tesisatını ve döşemeleri toparlıyoruz. Yıpranan yerlerini restore ediyoruz. Ortaya klasik envanterine girecek kalitede bir işçilik çıkacak. Bu işin meğerse ne çok manyağı varmış da haberimiz yokmuş. Millet kaliteli iş yapacak yer arıyormuş.
Instagram ve FB sayfamızdan bizi takip edebilirsiniz, sayfalarda her şeyi paylaşmıyoruz ama genel hatlarıyla ne yaptığımız anlaşılır.
trifecta.restoration (instagram) trifecta restoration.auto (facebook) Sizin de yaptırmak istediğiniz şeyler olursa bekleriz  Adresimiz sosyal medya sayfalarımızda yazıyor.
Not: Böyle kendimizi övüyormuşçasına reklam gibi tanıtma yapmak istemezdim ama amatör ruhlu ve esnaflıkla uzaktan yakından alakası olmayan biri olup da yine de bu işlere girişmiş biri olarak heyecanımı mazur görün  3 arkadaş da bir şeyler başarmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu işi büyütüp mevcut işimden istifa edeceğim günü 4 gözle bekliyorum.
 

 sanayi işi bitti... 1.5 yıl oldu heralde uğramayalı.
zaten çoğu şeyi kendimiz yapıyoruz artık kendi garajımızda. lafı açılmışken onu da bir ara burada ayrı bir konuda tanıtacağım, bazı işlere giriştik arkadaşlarla

BMW'yi sanayiye gidip gelmek kullanıyorum sadece deseydin

ben benzer gırgırı kartal ile yapıyorum
iş yerindeki güvenliklerin beyni yandı, bi bmw bi mercedes ile gidiyorum sonra kartal ile gidiyorum. bir kaç kişi dayanamayıp sordu sen ne ayaksın diye  hatta biri "diğer araçlar dururken bunu niye sürüyosun ki dede yadigarı falan mı" diye sormuştu.

Serçe dedin de aklıma geldi. Yıl 2010ların başları, arkadaşta dedesinden kalma Serçe var bir tane. Öğlen nikaha mı ne gitmiştik, 4 tane arkadaşız işte. Ama herkes takım elbiseli şık falan böyle. Neyse, dedik ne yapalım falan dedik kafenin birine gidelim ama Serçe ile. İnsanlar biraz afallar diye düşünmüştük ki gerçekten öyle oldu. Antalyalılar bilir, eskiden extrablat mı ne vardı, hala var mı bilmiyorum pek dikkat etmiyorum artık oralardan geçerken. Neyse, güzel bir kafeydi o zamanlar vs. Önünde durduk, arabayı tam mekanın önüne park etti arkadaş. İçinden çıktık ve doğrudan kafeye girdik. Tabi içinden 4 tane boylu poslu takım elbiseli çıkınca herkes ufak bir şok geçirmişti. İyi gırgırını yapmıştık o zamanlar. 

Xiaomi de bu işe girmiş, çok şaşırmadım  ama bilirsiniz klozet işinin piri Japonlardır 

https://youtu.be/DZ8O2tJOGLE
 

Programın Türkçe çevirisinin size ait olması ne güzel.
Dilimizi bilip kurallara uygun kullanmak gibisi yok.
Hoş geldiniz.

@stardust öncelikle hızlı cevabınız için teşekkür ederim. Yorumlar üzerine birkaç video izledim ve bu özelliğe sahip koltuk sahiplerinin, koltuk onları öne itiyormuş gibi hissettiklerine dair mutsuzluk yaşadıklarını gördüm. 
 
@Najaz sanırım bir foruma dahil olmanın güzel yanı, insanı diğerlerine faydalı olmaya itmesi ve bu nedenle de daha fazla araştırmacı olmaya itmesi. Forumun bir parçası olmak şimdiden hoşuma gitti, sıcak karşılamanız için teşekkür ederim. Nurus koltuklar ile ilgili olarak da dediğiniz gibi farklı opsiyonların olması, “hepsi benim olsun” duygusunu körüklüyor, oysa her eklenti fiyatı epey katlıyor. Doğrusu en özellikli olan yerine galiba, en uygun olana yönelmek. Bu arada o gol öyle aklıma kazınmış ki Arif’in golü deyince bile zihnimde video oynuyor  
 
@ZvAnA yukarıda da belirttiğim gibi bir videoda öne eğilmenin Herman Miller koltuklarda düşme hissine sebep olduğu için beğenilmediği dahi söyleniyor. Kulağa hoş gelse de öne eğim daha önce hiç karşılaşmadığım bir özellik ve riske girip fazladan bedel ödemeye değmeyeceğine kanaat getirdim.
 
Tüm yorumlar için çok teşekkür ederim. Hem aradaki maddi fark hem de mağazada deneyimlediğim bir şeyi, sırf ek özellikleri var diye başka bir şeyle değiştirmek makul gelmediği için Breeze modeline yöneldim. Koltuk elime ulaştıktan sonra deneyimlerimi paylaşırım.

120-125c civarları yağ için sorun yaratmaz ama çok inceltir tabi. ne olursa olsun 100c üstü yağ için ve motor için fazla bir sıcaklıktır ve sağlıklı değildir, özellikle plastik parçalar için. birebir aynı durum benim aracımda da vardı (105c termostat) termostatı değiştirip modifiye ederek 80c civarına düşürdüm şu an motor bana teşekkür ediyor.
 
not: mühendisler en iyisini düşünmüştür sen kimsin diye düşünenler olacaktır. biraz araştırma ile gerçeği göreceksiniz zaten. motorların yüksek sıcaklıkta çalışması tamamen sıkı emisyon ve ekonomi kanunları yüzünden. motorun sağlığıyla alakasız. eski motorların 80-90c bandında çalışıp da yenilerin 110+ çalışmasının başka açıklaması olamaz zaten.

Arkadaşlar yağ oranını ölçmek için tartıya gerek yok tek ihtiyacınız şu:

Açacağımız yer için Rainsoft ile görüşmedim açıkçası. Kayınpederler evde kullanıyorlar onu. Bir türlü suyun tadını sevemedim. Birde filtre fiyatları yüzünden rainsoft markası kafamda hep "çok pahalı" olarak yer etti geçtiğimiz yıllarda. "Kahveciler" dende rainsoft'u öneren hiç çıkmayınca araştırmadım açıkçası.
BWT (3M) inatla teklif yollamıyor bana. Adamların herhalde işe ihtiyacı yok. AO Smith aşırı ilgilendi. Teklifi 1-2 saat içinde gönderdi. Büyük ihtimal AO Smith olucak işletmedeki arıtma.
@jackjoker bilgiler için teşekkürler hocam. AO Smith'in yaklaşımı aynı sizin yazdığınız gibi. Hangi kavurmahaneden kahve alacağımı bile sordu. Ona göre sertlik ayarları vs. yapılıyormuş. Espresso makinamız La Marzocco olucak (oldu gerçi siparişi verdik). Kime sorsam iyi bir su arıtma olmadıkça makinanın ve kahvenin çöp olacağı. Ties gibi düşünen çok kişi var ama iyi bir su arıtma şart. İzmir'e yolun düşerse ve bizde açmış olursak bir kahve içmeye beklerim  AO Smith'ten gelen teklifi gönderiyim mi sana yorumlarsın iyi mi kötü mü diye ?

Group 4 ve Group B araçları hiç sevmezdim, ucube gibi gelirdi bana (Lancia Stratos HF, Audi Quattro S1 mesela). Ne zaman ki Group A ve WRC'ler ortaya çıktı, o zaman ralli bir şeye benzemeye başladı. Mitsubishi Galant VR-4, Toyota Celica GT-Four, sonraki dönemlerde de Octavia WRC favorilerimdendi. Klasik Impreza ve Lancer hikayesine girmiyorum, onları herkes biliyor zaten.
Buradan Michelin Rally Masters ve Richard Burns rally oyunlarını da sevgi ve saygıyla anayım. 

Lancia Delta Hf Integrale değil miydi o. Lütfen doğru yazalım 
Benim efsanem de Lancia'dır.